8 Mart Dünya Kadınlar Günü yaklaştı…
Bir kez daha biz kadınlar, haklarımızı savunmak adına sokaklara çıkacağız. Toplumsal cinsiyetçi, militer, feodal ve erkek egemen anlayışa BAŞKALDIRACAĞIZ! Daha birkaç gün önce, coğrafyamızı yöneten siyasi iradenin, yetkili ismi Binali Yıldırım şöyle bir ifade kullandı; “Kadınlara pozitif ayrımcılığa karşıyım” ve devam etti, “Evlilikte tek kural bilirim, itaat et, rahat et”…İşte bu anlayış yönetiyor bu coğrafyayı. Bu anlayışa sahip erkekler, öldürüyor kadınları.
Oysa T.C. devleti birçok uluslararası sözleşmeyi imzalamış bir devlettir. Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlemesi Sözleşmesi, Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi ve diğerleri… Bir hukuk devletinden söz etmek mümkün olmadığından uygulama yazılı hukukun daima önünde yer almakta.
Tüm bu anlayış ve uygulamalara rağmen kadınlar da baş kaldırmaktan vazgeçmiyorlar. Ben bugün başkaldıran bir kadın olan Buse’den söz etmek istiyorum. Buse bir trans kadın. Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde siyasi suçlu olarak kalan bir “müebbet” hükümlüsü. Buse şöyle anlatıyor kendisini; “Beş yaşından beri kendimi kadın olarak hissediyorum. Küçükken kız çocuğu elbiselerine meraklıydım, bebeklerle oynardım. Kimseye açılamıyordum.
Biraz büyüyünce, özgürlük olarak gördüğümden, dağlara çıktım. Bir süre sonra hem sağlık nedenlerim hem de kendi isteğimle geri döndüm. Ve yakalanıp gözaltına alındım.” Buse, yakalandıktan sonra Erzurum DGM’de hakkında açılan davada, hiç avukatı olmadan yargılanmış ve müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmıştır.
Buse cezaevinde kalmaktan değil, “içindeki hapishaneden” şikayetçi. Buse, geçiş ameliyatı olarak kadın kimliğine sahip olmak istiyor. Medeni Kanun’un 42. maddesine göre, yapılması gerekeni yapıyor ve Tekirdağ Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak, cinsiyet değişikliği ameliyatı için izin talep ediyor.
Mahkeme, Buse’yi Tekirdağ Devlet Hastanesi’ne sevk ediyor. Hastane, Buse’nin ruhen ve fiziken kadın olmasında sakınca yoktur şeklinde rapor veriyor ve mahkeme Buse’nin cinsiyet değişikliği ameliyatını onaylıyor, karar kesinleşiyor. Bu coğrafyada yaşayan ve cinsiyet değiştirmek isteyen bir insanın yapması gereken her şey tamamlanıyor ancak Adalet Bakanlığı hiç hakkı olmadığı halde bu ameliyatı engelliyor. Diyor ki bakanlık; “Cinsiyet değişikliği ameliyatı acil ameliyatlardan değildir”! Buse’nin, “kendi olma hakkını” Adalet Bakanlığı cinsiyetçi bakış açısı gereği engelliyor. Resmi devlet bir kadına eziyet ediyor. Buse, ölüm orucunda. 35 gündür bedenini ölüme yatırdı.
Tek isteği BEDENİNDEKİ HAPİSHANEDEN KURTULMAK, tek isteği 46 yıllık ömründe tek amaç olan cinsiyet kimliğine sahip olmak ve ne yazık ki toplumsal cinsiyet bakış açısını kırmak adına imzaya açılan Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’ni imzalayan bir devlet olan T.C. devleti kendi imzasına aykırı davranarak Buse’ye eziyet ediyor.