Görevden alınarak yerine kayyum atanan ve 6 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Sur Belediye Eşbaşkanı Buluttekin haklarında açılan dosyaların intikam duygusuyla hazırlandığı söyledi
İçişleri Bakanlığı kararıyla 21 Aralık 2019’da görevden alınarak yerine kayyım atanan ve ardından tutuklanan Sur Belediyesi Eşbaşkanı Filiz Buluttekin, 6 ay sonra tahliye edildi. Buluttekin, kayyum atamaları ve kendilerine yönelik suçlamalara ilişkin MA’dan Arjin Dilek Öncel değerlendirmelerde bulundu.
Yerine kayyım atanıp tutuklanmasını “halkın iradesine yönelik bir saldırı” olarak değerlendiren Buluttekin, tutuklanmasına gerekçe yapılan suçlamaların siyasi parti faaliyetleri kapsamında olduğunu söyledi.
Adıma 12 soruşturma açıldı
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Eşbaşkanlığı görevini yürüttüğü süre zarfında yaptığı parti çalışmalarının kriminalize edildiğini belirten Buluttekin, “Daha çok HDP’yi kriminalize etmek, siyasetini boşa çıkarmak adına yapılan suçlamalardı. İntikam alma adına oluşturulan dosyalar ile yargılanıyoruz. 2017’de İl Eşbaşkanlığı görevini yaptığım süre içinde, etkinliklerde yaptığımız konuşmalardan suç üretmeye çalıştılar. O dosyayı oluşturan Cumhuriyet Başsavcılığı bu iddianamenin dışında adıma 12 tane daha soruşturma açmıştı. Ben o soruşturmalara dahil oldum, savunmalarımı yaptıktan sonra kovuşturmaya yer olmadığı kararlaştırılarak dosyalar kapatıldı. Ancak aynı başsavcı aynı nitelikte olan, suç olarak gösterilmeye çalışılan konuları, aynı şekilde bana suçlama konusu olarak yöneltti” dedi.
Cezaevinde hak ihlalleri
Gözaltına alındığı andan tahliye edildiği güne kadar birçok hak ihlaline maruz kaldığını ifade eden Buluttekin, “Gözaltı kararımla birlikte, polisler evime girerken 10 yaşındaki çocuğumla beraber bizi yüzüstü yere yatırarak, silahları kafamıza doğrulttu. Emniyet ve mahkeme süreçlerinden sonra Diyarbakır T Tipi Cezaevi’ne gönderildim. Burada 7 gün kaldıktan sonra Erzurum’a sürgün edildim. Bize karşı bu tutum halkın iradesine bir saldırıdır. Başka bir cezaevine sürgün edilmek hem seçilmişleri hem de ailelerini cezalandırmak niyetini taşıyor” diye konuştu.
Pandemi sürecinde antiseptiğe ulaşamadık
Pandemi sürecinde cezaevinde yaşanan sıkıntılara da değinen Buluttekin, “Adalet Bakanlığı’nın sık sık yaptığı ‘Cezaevlerinde önlem alıyoruz’ açıklamalarının aksine, önlemler noktasında çok büyük eksiklikler vardı. Maskenin 4 buçuk TL kargo üzerinden dışarıdan gelmesi söz konusuydu. Eldiven, maske ya da antiseptiğe hiçbir şekilde ulaşamadık. Dolayısıyla kendi imkânlarımızla önlemler almak zorunda kaldık. Biz orada kadın arkadaşlarla birlikte kendi önlemlerimizi kendimiz alıyorduk. Sık sık çamaşır suyu kullanıyorduk. Onun dışında herhangi bir tutsağa salgınla mücadele noktasında verilen bir şey göremedik” şeklinde belirtti.
Planlarımızı hayata geçireceğiz
Eşbaşkanlık sisteminin şeffaf ve demokratik bir sistem olduğunu kaydeden Buluttekin, eşbaşkanların tutuklanmasıyla topluma ve özellikle kadınlara mesaj verilmek istendiğini söyledi. Baskılar karşısında asla geri adım atmayacaklarını, halkla buluşmalarının devam edeceğini sözlerine ekleyen Buluttekin, “Bunun için de seçilmiş eşbaşkanlarımız ve meclis üyelerimizle birlikte planlamalarımızı doğrudan hayata geçireceğiz. Bizim sorumluluklarımız devam ediyor. Bizi seçen Sur halkı olmak üzere tüm halkımızı selamlıyoruz” ifadelerini kullandı.
HABER MERKEZİ