HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Başkale’de askerlerin gözaltı operasyonuna tepki gösterdi: ‘Halka silah doğrultan, dakikalarca havaya silah sıkan, kadınları darp eden bu vahşeti şiddetle kınıyoruz’
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Meclis’te grup toplantısında değerlendirmelerde bulundu. Buldan, ekonomik kriz, partisinin çözüm gücü, İmralı’daki tecride dair değerlendirmelerde bulundu.
Van Başkale’de (Elbak) bulunan Xaşkan Köyü’ne yapılan baskını kınayan Buldan, “Ama asıl bildiğimiz ve gördüğümüz şudur ki; bu iktidar ve onun şürekâsı tir tir titriyor ve korkuyor. Karşısına çıkamadığı halkın üzerine silahlı kolluk güçlerini salanlar bilmelidir ki, bu halka diz çöktüremedi,” ifadelerini kullandı
Deniz Poyraz’ı andı
“Daha 4 gün önce Sevgili Deniz Poyraz’ın ölüm yıl dönümüydü” diyen Buldan, “Kendisini bir kez daha sevgiyle, saygıyla anıyorum. Denizler birken milyonlar olduğunu herkes görüyor. Sevgili Deniz bu ülkede senin hayallerini gerçekleştirmek için var gücümüzle çalışmaya bir kez daha söz veriyoruz” diye konuştu.
Halk HDP’yi dinliyor
İktidarın karşısında siyaset yürütemeyen, halka umut ve cesaret veremeyen, yalnızlaşmış bir HDP görmek istediğini dile getiren Buldan, şöyle devam etti: “7 Haziran’ların, 31 Mart’ların yarattığı büyük değişim umudunu toprağa gömmek istediler. Ama fena yanıldılar! Ne yaptılarsa başaramadılar! HDP’nin siyasi cesaretini ve halkımızın umudunu kıramadılar, kıramayacaklar! Kendi toplantılarında bile artık HDP konuşulduğunu duyuyoruz. ‘Halk HDP’yi dinliyor’ dedikleri artık her tarafta duyuluyor! HDP’nin ve halklarımızın mücadele kararlılığını doğru okuyamadılar. Siyasetimizi doğru anlayamadılar. Bizleri kendileriyle karıştırdılar! Halklara olan sözümüzün gücünü ve tarihsel mücadele deneyimlerinden süzülüp gelen direniş ve mücadele kararlılığımızı asla anlayamadılar, anlayamayacaklar. 8 Martları, Newrozları, 1 Mayısları doğru okuyamadılar, okuyamayacaklar.
Çözüm biziz
Sonuç; HDP demokratik geleceğin kurucu öznesi olma gücünü daha da büyüttü, büyütmeye de devam edecek. Dünden daha güçlüyüz! Yarın bugünden çok daha güçlü olacağız. Bunun da altını çizmek istiyorum. Evet, fırtınalar çok sert esti. Ama bizi yıkmayı başaramadı. Çünkü HDP, kökleri derinlerde olan bir çınardır. Bunu her yerde söylüyoruz, bugün de söylemek istiyorum. Bu çınar geleceği filizlendirdi. Ve bu filizler şimdi boy vermeye başladı. Ülkenin her yerinde, her karış toprağında. Hep birlikte kazanacağımız büyük finale doğru hızla ve kararlı adımlarla ilerliyoruz. ‘Çözüm biziz, sözümüz var’ diyoruz.
Bu sistem restore edilmez
AKP-MHP iktidar bloğu diyor ki; yüzyıldır halklara büyük acılar ve yıkımlar yaşatan inkârcı, imhacı ve tekçi sistem aynen devam etsin! Hedef ve amaçları, cumhuriyetin güçlü demokrasiyle, büyük barışla ve gerçek adaletle buluşmasını engellemektir! Parlamentodaki bizim dışımızdaki muhalefete bakıyoruz. Kriz ve çatışma üreten mevcut sistemi biraz restore edelim derdindeler, dökülen yerlere sıva yapalım, bir iki dekorasyonla durumu kurtaralım diyorlar. Biz de diyoruz ki; bu bina çürük! O binanın kolonları çöküyor. O bina yapılırken malzemeden çalındığının herkes farkında! Temeli sağlam atılmamış. Sizin neyle bu işi restore edeceğinizi anlamıyoruz. Şimdi bu inkâr ve restore siyasetleri topluma umut olabilir mi? Asla yapamaz çünkü binayı sağlam temeller üzerinde yeniden kurmadan, eşit hak temelli yeni bir toplumsal sözleşmeyi yapmadan yeni bir gelecek olmayacağını, olamayacağını herkes biliyor. Barış olmadan ortak geleceği nasıl kuracağız? Elbette bunu muhalefete sormak isterim.
Sorunlardan kaçmak
Bu ülkenin en temel meselelerinden biri barışın yokluğudur. Uzun bir süredir iktidarından muhalefete herkes bu ülkede bir Kürt meselesi yokmuş gibi davranmaya devam etmektedir. Ciddiyet ve samimiyet isteyen 100 yıllık bir meseleden, bir kördüğümden, uluslararası boyutları olan bir hakikatten söz ediyoruz. Bütün sorunlara kaynaklık eden bir sorunla yüzleşmekten kaçınan, çözme iradesi ve cesareti göstermeyenler, yaşanan acıların da çalınan geleceğin de sorumlusudurlar, sorumlusu olmaya da devam ederler.
Savaşta ısrar ediyorlar
Buradan bir kez daha sormak isterim. İmralı tecridi neden var? Bu soruya kimin cevap vereceğini kestirmek elbette ki zor. Buna ne iktidar ne bizim dışımızdaki muhalefet cevap veremiyor cevap verme basiretini gösteremiyor. İktidarın bekası tecrit uygulandığının herkes farkında olmalıdır. Çatışmalı süreci ve hukuksuzluk rejimini ayakta tutmak için İmralı tecridini hayata geçirdiklerini ve devam ettirdiklerini biliyoruz. 2015’te bitirdikleri çözüm sürecinin üzerine korkunç bir yolsuzluk ve hukuksuzluk düzeni kurduklarını her aşamada 2015’ten sonra bize gösterdiler, yaşattılar. İktidar bu düzenin bitmemesi için savaş politikalarında, çatışma ve güvenlikçi politikalarda ısrar ediyor.
Soylu’ya yanıt
Güya, bizleri milletvekili olarak görmediğini söyleyen bir zat var. Biz de kendisini bakan olarak görmüyoruz ve tanımıyoruz. Ne olacak peki? Sen istesen de istemesen beğensen de beğenmesen de kabul etsen de etmesen de bu ülkede bize 10 milyon insan oy verdi bizleri milletvekilli seçti parlamentoya gönderdi. Bir sonraki dönem daha güçlü kalabalık geleceğiz, bu da sana dert olsun. Buradan diyorum ki; bizim üzerimizden siyasi hesaplar yapmayı bırak! Asıl albümlerinin, suç ortaklığının, hukuksuzluklarının hesabını nasıl vereceksin şimdiden onu düşün! Ve şimdiden bunun hazırlıklarını yap. Çünkü artık zaman daralıyor!
Başkale’deki görüntüler
Dün yine Van’ın Başkale ilçesine bağlı Xaşkan mahallesinde bir insanın gözaltına alınması sırasındaki görüntüleri tüm dünya ibretle izledi. Biz de büyük bir hayretle izledik. Peki şaşırdık mı şaşırmadık. İktidar bu yöntemle seçim kampanyasını başlattı. Halka silah doğrultan, dakikalarca havaya silah sıkan, kadınları darp eden bu vahşeti şiddetle kınıyoruz. Amaçlarının halkı korkutmak ve sindirmek olduğunu gayet iyi biliyoruz. Ama asıl bildiğimiz ve gördüğümüz şudur ki; bu iktidar ve onun şürekâsı tir tir titriyor ve korkuyor. Karşısına çıkamadığı halkın üzerine silahlı kolluk güçlerini salanlar bilmelidir ki, bu halka diz çöktüremedi, boyun eğmedi, hele Van halkı asla diz çökmedi çöktüremeyeceksiniz! Siz onları teslim alamayacaksınız! Siz onlara diz çöktüremeyeceksiniz boyun eğdiremeyeceksiniz. Silahlarla yürüttüğünüz seçim kampanyanız iktidarınızın da siyasetinizin de sonu olacaktır. Bunu da böyle bilin!”