HDP PM toplantısında konuşan Pervin Buldan, ‘AKP-MHP için seçimde zafer görünmüyor’ dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Meclisi, partinin Balgat’ta bulunan Genel Merkezi Ek Binası’nda toplandı. Parti Meclisi’nin gündeminde, İmralı tecridi, AKP-MHP iktidarının Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik hava saldırıları bulunuyor.
Parti Meclisi, ayrıca Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimler için stratejisini belirleyecek, aday profilini tartışacak.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Parti Meclisi toplantısında konuştu. Buldan, AKP-MHP’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıların değinerek, “Taksim’de sivil insanların hedef alınarak gerçekleştirilen bombalı saldırıya bir kaç hafta önce tanık olduk. Bu saldırıya ilişkin soru işaretleri güncelliğini korumaktadır. Ortada bu kadar çelişki olduğu halde, “Bu nedenle başta bir zafer kazanmanın peşine düşen bir iktidarla karşı karşıyayız” dedi.
Bu bir intikam operasyonu
25 Kasım dolayısıyla sokaklarda eylemlerde olduklarını vurgulayan değinen Buldan “25 Kasım haftasında Jin Jiyan Azadî sloganını daha güçlü bir sesle, hep birlikte kadınlar olarak haykırdık” dedi.
Kadınlara yönelik saldırıların sürdüğünü belirten Buldan, TJA’lı kadınlara yönelik operasyona da değinerek, “Bu operasyonun adı ne, amacı ne, bu operasyonu yapmanın ve seçim sürecine yaklaşırken kadınları gözaltına almanın sebebi ne. Bunu sormak ve cevabını vermek istiyorum. Demokratik siyaset, mücadele yürüten kadınlara yönelik bir operasyondur. Aynı zamanda bir intikam operasyonudur. Yani sokaklarda, meydanlarda mücadele yürüten kadınlara yönelik bir intikam operasyonudur. Kadın muhalefetinden duyulan korkunun operasyonudur. Aynı zamanda bu operasyonun adı 2023 seçimlerine hazırlık operasyonudur. Seçimlere yaklaştığımız bir dönemde kadınları gözaltına alarak seçimlere hazırlanmaya çalışan iktidara hatırlatmak isterim kadınlar sizin operasyonlarınızla, tutuklama, baskı ve şiddet politikalarınızla asla diz çökmeyecek bu mücadeleden vazgeçmeyecek” dedi.
Kürt sorununda iktidar muhalefet ortaklaştı
Kuzey ve Doğu Suriye’ye yapılan hava saldırısına da değinen Buldan sözlerine şöyle devam etti: “AKP-MHP ittifakı için seçimde bir zafer görünmüyor. Bu nedenle başta bir zafer kazanmanın peşine düşen bir iktidarla karşı karşıyayız. Yani AKP ve MHP ittifakı kendilerine yeni bir zafer yaratmanın yolunu Kürtlere, Kürt halkının yaşadığı her yerde savaş açma politikasını bir kez daha gündeme getirdi. Bununla seçimlere hazırlandığını her yerde görüyoruz. Kuzey ve Doğu Suriye’ye atılan bombaların kendilerine oy sandıklarında oy olarak dönmesini hesaplıyorlar. Bunun adı bu kadar açık ve nettir. Günlerdir süren operasyonlarla bir yıkımın yaşandığı sadece sivil insanların yaşamını yitirdiği değil aynı zamanda yaşam yerlerinin tahrip edildiği bir yıkımın yaşandığını özellikle belirtmek istiyorum. Bu zihniyet sadece AKP ve MHP iktidarının zihniyeti olarak algılanmamalı. Siyasal muhalefetin bu konuda özellikle Kürtler ve Kürt sorunu konusunda yani çözümsüzlük konusunda iktidarla ortaklaştığını bu dönem bir kez daha gördük.”
Tecrit İmralı’dan ülkeye yayıldı
Tecrit konusuna da vurgu yapan Buldan, “Elbette ki iktidarın bütün savaş politikalarının toplumu sürüklediği yer hiç kuşkusuz ki İmralı’dan başlayarak oradan bütün cezaevlerine ve hatta toplumun her alanına yansıyan ve yayılan tecrit politikalarıdır. Tecrit, iktidarın siyasi kimliği haline gelmiştir. Tecritti derinleştirdikçe otoriter rejimi daha kolay hayata geçirebileceğin keşfeden bir iktidarla da karşı karşıyayız” dedi.
Topluma çağrı
2013-2015 yılları arasındaki çözüm sürecine değinen ve AKP tarafından müzakere sürecinin rafa kaldırılmasıyla çok ağır bir sürecin yaşandığını belirten Buldan, “Buradan ilgili-ilgisiz bütün çevrelere bir çağrı yapmak istiyorum. Düşüncesi, inancı, meşrebi ne olursa olsun elini vicdanına koyması ve Türkiye’nin çözüm sürecinde yaşadığı rahatlama ile çözüm sürecinin bitirildiği, yani Sayın Öcalan’a yönelik mutlak tecrittin devreye sokulduğu dönemden sonra yaşananları kıyaslamasını rica ediyorum herkesten” dedi.
Barışın kıymetini en fazla acı çekenler bilir
“Bu ülkede annelerin gözyaşı döktüğü, çocuklarını toprağın altına verdiği ve genç insanların yaşamını yitirdiği süreçlere hep birlikte tanıklık ettik” diyen Buldan, “O yüzden belki de bu ülkede çözümün ve barışın kıymetini en fazla biz biliriz, en fazla bedel ödeyenler bilir, en fazla acı çekenler bilir. Bu yüzden bu ülkenin, bu toplumun neleri kaybettiğini görerek meseleye ciddiyetle yaklaşmasını umut ediyorum” dedi.
CPT kaygılarımızı arttırdı
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın CPT görüşmesine çıkmadığını hatırlatan Buldan, “Sayın Öcalan’ın CPT heyetiyle görüşmediğine dair bilgi hepimizin kaygılarını bir kez daha derinleştirmiştir. Bu konu acilen açıklığa kavuşturulmalı ve bir an önce yetkililerin açıklama yapmasını beklediğini biliyoruz” dedi.
“İktidar ya da Adalet Bakanı derhal bir açıklama yapmalıdır” diyen Buldan devamında, “Çünkü kamuoyunun bu konuda beklentisi çok fazladır. CPT’ye buradan ayrıca bu çağrıyı yapmak istiyorum. CPT de elindeki bilgileri derhal açıklamalıdır. İktidarın bu hukuksuz uygulamaların ortak olmamalıdır. HDP olarak bu mesele açıklığa kavuşana kadar avukatların yaptığı başvuru Adalet Bakanlığı tarafından kabul edilene kadar girişimlerimizin devam edeceğini özellikle belirtmek istiyorum” diyerek sözlerini ortak mücadele vurgusu ile bitirdi.
ANKARA