Dünya Kupası heyecanının sürdüğü şu günlerde futbol küresel düzeydeki ekonomik sektörler arasında gitgide geniş bir yer kaplıyor. Mahalle arası, arsa çoktan tarihe karışırken, futbol endüstrisi dünyanın en kârlı yatırım alanlarından biri haline geliyor
Bu yıl Rusya’da düzenlenen FİFA Dünya Kupası, 14 Haziran’da başladı, 15 Temmuz’daki final maçıyla sona erecek. Milyonlarca insanı ekran başına kilitleyen futbol heyecanı sona erdiğinde, bir takım kupayı alacak belki ama toplamda 32 takıma 400 milyon dolarlık parasal ödül de dağıtılmış olacak. Kupayı kazanan takımın armağanı 38 milyon dolar olarak belirlenmiş durumda ama gruplarda yer alan her takım grup aşamasında 8 milyon doları almış olacak. Ama bütün bunlar, pastanın sadece küçük bir bölümü. Futbolcular için büyük bir podyum anlamına gelen kupa, reklam gelirlerinden sponsorluklara ve yayın gelirlerine kadar muazzam büyüklükte bir parayı ortaya çıkarıyor. Ev sahibi ülkenin bu işten kazandığı ise işin bir başka yanı.
Sektör giderek büyüyor
Artık sadece dünya kupası da değil. Dünyada her yıl onlarca çokuluslu futbol organizasyonu yapılıyor; işin içine diğer spor dalları da katılırsa her organizasyonda değişik yollardan kazanılan paranın büyüklüğü göz kamaştırıyor. 1987’de dünyadaki 50 sektör arasında 23. sırada yer alırken, 1995’te 11. sıraya yükselen spor endüstrisinin 2017’de profesyonel anlamda 100 milyar, toplamda ise 600 milyar doları bulduğu tahmin ediliyor. Öyle ki bu rakam 130 ülkenin milli gelirinden fazla. Çünkü rakamlar durmadan yükseliyor. İngiliz yayın kuruluşu BBC, 1948 Olimpiyatları’nın televizyon yayın hakları için Uluslararası Olimpiyat Komitesi’ne (IOC) 30 milyon dolar öderken, bu rakam 1996 Atlanta Olimpiyatları’nda 895 milyon dolara, 2000 Sidney Olimpiyatları’nda ise 1,3 milyar dolara yükselmişti.
Büyük para kaynakları
Örneğin, ABD’de yaygın olan Amerikan futbolunun 8 yıllık (2014-2022) yayın ihalesi toplam 39 milyar 600 bin dolara satılmış durumda. Amerikan Futbolu Ligi’nde geçen yıl New England Patriots ile Atlanta Falcons arasında oynanan Super Bowl maçında 385 milyon dolarlık reklam gelirine ulaşılmıştı. Geçen yıl ağustos ayında Las Vegas’ın ev sahipliği yaptığı boks organizasyonunun yayın hakları 500 milyon doları bulurken, ringden galip ayrılan Floyd Mayweather’ın ise 300 milyon dolarlık gelir elde ettiği basına yansımıştı. Yine dünyanın en çok izlenen organizasyonlarından Amerikan Profesyonel Basketbol Ligi’nin (NBA) 9 yıllık yayın ihalesi ise (2016-2025) yıllık 2 milyar 600 bin, toplamda ise 24 milyar dolara neticelendirilmişti.
Futbolun yeri başka
Bütün bunlar arasında futbolun ekonomik payı şüphesiz bambaşka. İngiltere Premier Lig’in yıllık televizyon geliri 1 milyar eurodan fazladır. 1992-1997 sezonları yayın hakları için 257 milyon euro ödenmişken, 2016 yılının şubat ayında SKY Sports ve BT Sports’un Premier Lig’in yayın hakları için 3 sezon boyunca 6.9 milyar euro ödenmişti. Aynı şekilde, İspanya ligi (La Liga) de yıllık 983 milyon euroluk bir anlaşma sonucunda izleyicilere ulaşırken, İtalya ligi (Serie A) ise yeni sözleşme çerçevesinde 945 milyon euro karşılığında yayınlanıyor. Fransa liginin (Ligue 1) değeri 727 milyon euro olurken, Almanya liginin (Bundesliga) yayın hakları için 628 milyon euro ödeniyor.
Yatırımcılar üşüşüyor
Futboldaki bu büyük paralar, sektörü giderek çok uluslu hale getiriyor. Rus mafyasının güçlü adamlarından, Çinli spekülatörlere ve Katar şeyhlerine kadar birçok yatırımcının özellikle İngiltere’de köklü futbol takımlarını satın alması geçen yılların en ciddi hareketleriydi. Örneğin, 2017’de Brezilyalı futbolcu Neymar, Katarlı iş insanı Nasser Al-Khelaifi’nin sahibi olduğu Paris Saint-Germain (PSG) tarafından 220 milyon euro ödenerek alınmıştı. Aynı şekilde, İspanya ligi ekiplerinden Malaga’nın Katarlı, Valencia’nın ise Singapurlu yatırımcılar tarafından yönetilmesi, ünlü İtalyan kulübü Milan’ın Çinli, Bari’nin ise Malezyalı iş insanları tarafından satın alınması küresel yatırımcıların futbola ilgisini gözler önüne seriyor.
Stadyum değil darphane
Her yıl büyük bir merakla beklenen Deloitte Futbol Para Ligi bu yılın başında açıklanmıştı. 2016-2017 sezonunu inceleyen 2018 Raporu futbol takımlarının zenginlik düzeylerini sergiliyor. 2018 Raporu’nda Manchester United zirveyi hiçbir takıma kaptırmayarak 10. kez Para Ligi’nin şampiyonu oldu. Rapora göre, ilk 20 kulübün geliri yüzde 6 artarak 7.9 milyar euroya dayandı. Bu gelirin en büyük payı yüzde 45 ile naklen yayın gelirlerinden oluşuyor. Geçtiğimiz sezon ise bu oran yüzde 39 ile yüzde 43’lük paya sahip ticari gelirlerin arkasında kalıyordu. Bu çarpıcı değişimin arkasındaki en önemli neden, 10 İngiliz kulübünün Futbol Para Ligi’nde ilk 20’de yer alarak kırılması güç bir rekora imza atması oldu. Premier Lig kulüplerinin yayıncı kuruluştan 2016-2019 yıllarını kapsayan anlaşmaya göre 3 sezon için alacağı toplam miktarın 5.13 milyar Pound olması, Futbol Para Ligi’nin de kaderini değiştirmiş oldu. Para Ligi’nde ikinci sırada yer alan Real Madrid ise gelirlerini euro kurunda yüzde 8.78 arttırarak 674,6 milyon euro artırmayı başardı. Üçüncü sırada, Barcelona var ve onun da geliri 648.3 milyon euro. Para Ligi’nde 4.sırada yer alan Bayern Munich ise 343.4 milyon euroluk reklam geliri ile bu alanda zirveyi ele geçirdi. Avrupa’nın en yüksek seyirci ortalamalı ligi olan Bundesliga’nın, 2017-2018 sezonundan itibaren 4 yıllık yayın haklarını 4,64 milyar euro karşılığında satmasıyla birlikte Alman ekiplerinin naklen yayın gelirleri de yüzde 85 artmış oldu.
Türkiye listede yok
2016-2017 Para Ligi’nde Türkiye’den hiçbir takım ilk 30’a girmeyi başaramadı. Bunun arkasında yatan en önemli neden ise Türk Lirası’nın Euro karşısında değer kaybetmesi olarak göze çarpıyor. Oysa geçen sezon Galatasaray ve Fenerbahçe Para Ligi’nde ilk 30’a girebilmişti. Yine rapora göre, 2016-2017 sezonunda 521 milyon TL’lik gelirle Türkiye’nin en çok gelir elde eden kulübü olan Beşiktaş, kur değişmemiş olsaydı, ilk 30’a girebilecekti.
Büyük balıklar ve küçükler…
Süper Lig’de bu sezon on sekiz kulübe 1.5 milyar TL’ye yakın havuz geliri dağıtıldı. Geçen yıla göre kulüplere bu sezon dağıtılan havuz geliri toplamda yüzde 48 arttı. Son dört yıllık sezonda kulüplere dağıtılan parasal ödül ise yüzde 93,45’lik artış gösterdi. Havuz gelirleri 4 kalemden oluşuyor:
Sportif Performans Ödülü, toplam gelirin yüzde 46’lık kısmını oluştururken, galibiyete 2.2 milyon TL, beraberliğe ise 1.1 verildi.
Eşit Dağıtılan Tutar, toplam gelirin yüzde 37’sini oluşturdu ve kulüp başına 30 milyon TL verildi. 4 Şampiyonluk Primi, havuz gelirlerinin yüzde 11’ini oluşturuyor. Kulüplerin şampiyonluk sayılarına göre, her şampiyonluğa 2.7 milyon prim veriliyor.
Sıralama Ödülü, Süper Lig’i ilk altıda bitiren kulüplere veriliyor. Bu yıl Galatasaray’a 27 milyon TL, Fenerbahçe’ye 21 milyon TL, Başakşehirspor’a 15 milyon TL, Beşiktaş’a 10 milyon TL, Trabzonspor’a 6 milyon TL ve Göztepe’ye 3 milyon TL verildi. 2017/18 sezonunda kulüp başına ortalama gelir 81.3 milyon TL olarak gerçekleşirken, on üç kulüp bu gelirin altında kaldı. Geçen sene kulüp başına ortalama gelir 54.9 milyon TL olarak gerçekleşmiş, on iki kulüp ortalama gelirin altında kalmıştı.
* Haberdeki veriler, http://www.futbolekonomi.com sitesinde yer alan haber ve yazılardan derlenmiştir.
EKONOMİ SERVİSİ