Reyhanlı katliamının planlayıcısı olduğu söylenen Yusuf Nazik, bir MİT operasyonuyla Suriye’de yakalanarak Türkiye’ye getirildi. Aynı davanın tutuklu sanığı Eskiocak, patlayıcıların MİT mensupları tarafından kendisine verildiğini ve Reyhanlı’ya taşınmasını istediklerini öne sürmüştü
Anadolu Ajansı (AA), Reyhanlı katliamının “planlayıcısı” Yusuf Nazik’in Suriye’de “tüm aşamaları Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından gerçekleştirilen” bir operasyonla yakalandığını duyurdu. Ajansın haberine göre Yusuf Nazik, Lazkiye kentinde yapılan bir nokta operasyonu ile yakalanarak Türkiye’ye getirildi. Nazik’in ilk sorgusunda, 2013 yılında Reyhanlı’daki bombalı saldırının planlayıcısı olduğunu itiraf ettiği belirtiliyor. 2013 yılında Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki bombalı saldırıda Suriye istihbaratıyla irtibatı sağladığı ve failleri yönlendirdiği belirtilen Yusuf Nazik’in, MİT operasyonuyla Suriye’den Türkiye’ye getirildiği açıklandı. Sorgusunda saldırıyı gerçekleştirdiğini itiraf ettiği duyurulan Nazik, 2012’de yaptığı açıklamada ise, Niğde’de düzenlenen IŞİD saldırısının firarisi Heysem Topalca’yı işaret etmişti. Nazik’in sanık alarak yargılandığı davaya konu olan Reyhanlı saldırısı, 11 Mayıs 2013’te gerçekleştirilmiş ve 53 kişi hayatını kaybetmişti.
‘Suriye yaptırdı’
Medyada yer alan diğer bir çarpıcı iddia ise Suriye istihbaratı ile ilgili. Haberlere göre, Nazik sorgusunda Suriye istihbarat birimlerinin talimatıyla Türkiye’de eylem arayışına girdiğini, keşif çalışması yaptığını ve patlayıcıların Suriye’den Türkiye’ye intikalini sağladığını itiraf etmiş. Antakya doğumlu Nazik ayrıca, Reyhanlı’daki bombalı saldırıyı “arkadaşları ile birlikte” yaptığını söylemiş. Haberlerde bu itirafların nasıl alındığı, kim tarafından sızdırıldığı belirtilmiyor.
Sanıklar MİT’i işaret etmişti
Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013’te düzenlenen bombalı saldırıda 53 kişi hayatını kaybetmiş, 912 konut, 891 iş yeri ve 148 araç zarar görmüştü. Katliama ilişkin karar duruşması 23 Şubat 2018’de yapılmıştı. Davada yargılanan 33 kişiden 9’u müebbet hapis alırken, 13 kişiye 10-15 yıl arasında değişen hapis cezaları verilmişti. Ağustos 2014 sonlarında basına kapalı olarak görülen bir duruşmada, katliamın birinci sanığı Nasır Eskiocak, patlayıcıların “uyuşturucu” adı altında MİT mensupları tarafından kendisine verildiğini söylemişti. Duruşmada tutuklu sanıkların ifadeleri, bulundukları Adana Cezaevi’nden telekonferans yoluyla alınmıştı. Nasır Eskiocak’ın ifadesinin bir bölümü şöyleydi: “Bu işi Yusuf Nazik ve yanında bulunan iki MİT mensubu ile konuştuk. Bana, denizden uyuşturucu gelecek, bunu arabalara yükleyip Reyhanlı’ya bırakacağımızı söylediler. Bu iki MİT mensubu başıma bir şey gelmeyeceği konusunda bana güvence verdi. Ben bunların patlayıcı olduğunu bilmiyordum.” Patlamanın olduğu zaman kendisinin Suriyeli muhaliflere teslim edildiğini, burada işkence gördüğünü ve ailesine yönelik ölüm tehdidi yapıldığını anlatan Eskiocak, Yusuf Nazik’e ilişkin de çarpıcı bilgiler veriyordu. Eskiocak, Nazik’in eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile yoğun temasının olduğuna dikkat çekiyordu.
Saldırının El Kaide kaynaklı olduğu öne sürülmüştü
Reyhanlı katliamından 10 gün sonra hacker grubu RedHack, saldırılardan devletin haberdar olduğunu öne süren jandarma istihbarat belgelerini yayınlamıştı. Belgelere göre, 17 Mayıs tarihinde verilen istihbaratta “Suriye’de faaliyet yürüten El Kaide Terör Örgütü yanlısı gruplara ulaştırılmak üzere ….. plakalı araç ile patlayıcı yapımında kullanılabilen yardımcı malzemeler gönderilmesinin planlandığı konu hakkında teyit ve detaylandırma çalışmalarının devam ettiği bilgileri İlgi (A) ile bildirilmiştir” dedikten sonra, “İntikal eden bilgiler çerçevesinde söz konusu 4 aracın Suriye’ye yönelik bir eylemde kullanılacağı ve 25 Nisan 2013 tarihinde alınan (Suriye ülkesi Rakka şehrinde El Nusra Cephesi içerisinde faaliyet gösteren şahıslarca 23 Nisan 2013 tarihinde Mazda 323, KIA Rio ve markası ve modeli tespit edilemeyen bir araçla birlikte toplam üç araca bomba düzeneği yerleştirildiği, bu araçlar ile ülkemize yönelik bir saldırıda kullanılacağı) konulu bilgi notunda geçen eylem planlamasıyla paralellik arzettiği değerlendirilmekle birlikte, son gelişmeler ışığında olayın sınır bölgelerimize ve dolayısıyla ülkemize yönelebileceği bilgisi ilgi (B) ile bildirilmiştir” O dönem jandarma eri olan Utku Kalı, söz konusu belgeleri RedHack’e sızdırdığı gerekçesiyle tutuklanmış, 11 Kasım 2013 tarihinde ise serbest bırakılmıştı. Kalı, daha sonra süren duruşmalar sonucunda, 4 Şubat 2016’da Amasya Ağır Ceza Mahkemesi’nde beraat etmişti.
HABER MERKEZİ