Yenilenecek olan İstanbul seçimlerinde, AKP’nin Kürtlerin oylarını almak için hareteke geçtiği belirtiliyor. Erdoğan’ın ‘terörist Kürtler’ söylemi hafızalardayken bu stratejinin tutmayacağı belirtiliyor
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK)İstanbul seçimlerini iptal etmesine ilişkin gerekçeli kararı hala açıklanmadı. YSK’nin aldığı iptal ve yenilenme kararına ilişkin tartışmalar sürerken bir yandan da partiler seçim stratejilerini belirliyor. İstanbul’u kaybetmeyi kabullenmeyen AKP, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında yaptığı toplantılar sonucu bir dizi karar aldığı belirtilirken, bunun esasının ise Kürt seçmenlerin oyları üzerine şekillendiği belirtiliyor. BBC’de yer alan habere göre, 31 Mart’ta MHP ile birlikte seçimi “beka sorunu” söylemi üzerine oturtan AKP, geçmişte kendilerine oy veren muhafazakâr Kürtlerin büyük oranda sandığa gitmediğini, bunda daKürtlerin “terör”le özdeşleştirilmesinin büyük etkisi olduğu değerlendirmesi yapıldı. AKP’nin, işte bu muhfazakâr seçmeni sandığa taşımanın hesabını yaptığı belirtiliyor
230 bin dolayında olan sandığa gitmeyen muhafazakâr Kürtlere dönük özel çalışma yapılacak. Bunun için hem İstanbul’daki, hem de bölgedeki tanınmış aileler ya da sivil toplum örgütleri, cemaat, iş insanlarından oluşan kanaat önderleri aracılığıyla, 31 Mart’ta “mesajın alındığı, yanlışların düzeltileceği” mesajıyla, AKP lehine oy istenmesi planlandığı belirtiliyor
AKP’li bir yetkilinin eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “Norşin” söylemini örnek verdiği belirtilen haberde şunları ifade ettiği dile getiriliyor: “Seçmenin bizim 31 Mart’taki söylemimize ilişkin algısının belki de MHP ile ittifak yapmamızdan da kaynaklı olarak bazı noktalarda olumsuz olduğunu gördük” dedi. AKP’nin seçim stratejisinin ikinci ayağını ise İstanbul’da 31 Mart’ta 103 bin oy alan Saadet Partisi seçmenini çözüp, AKP’ye yönlendirmek oluşturuyor.
Ekonomik olumsuzluklardan en fazla İstanbullunun etkilendiği değerlendirmesi yapılan AKP’de, 31 Mart’a giderken yüksek enflasyon ve işsizlik oranları nedeniyle, bu durumdan etkilenen bir grup seçmenin de buna tepki olarak sandığa gitmediği ya da başka partilere yöneldiği düşünülüyor. Yaz ayları ile birlikte, sebze ve meyve fiyatlarında düşüş olacağı ve bir anlamda “pazarın rahatlayacağı” hesabı yapılan AKP’de, seçimden önce İstanbul’daki köprülerden kaçak geçiş yapanlara kesilen yüksek para cezalarının silinmesine dönük düzenlemelerin de içinde olduğu bazı rahatlatıcı düzenlemelerin parti lehine olacağı iddia ediliyor
Gerekçe anlatılabilecek mi?
AKP’de yenilenecek seçimde en büyük dezavantaj olarak, seçimin iptal gerekçesinin yeterince anlatılamaması ve bu nedenle de CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nun “mağdur” algısı oluşturuyor. İmamoğlu’nun 31 Mart öncesinde çok az tanınırken, gerek seçim süreci ve sonrasında seçim iptaliyle tanınırlığının çok arttığı değerlendirmesi yapılırken, bundan sonra isminin kullanılması yerine, AKP tabanını konsolide etmek için “CHP adayı” ifadesinin kullanılacağı belirtiliyor. AKP’ye ulaşan kamuoyu araştırmalarında şu anda seçimin “ortada” olduğu yorumu yapılıyor.
Ancak ilerleyen süreçte İmamoğlu’nun mağduriyet algısının ikinci plana düşeceği, izlenecek doğru stratejiyle Binali Yıldırım’ın yüzde 1’lik farkla seçimi alacağı iddia ediliyor. AKP’nin baştaKürt seçmenlerin oyunu almak üzere oluşturduğu İstanbul seçimlerini kazanma stratejisinin tutmayacağı değerlendirmeleri yapılıyor. Erdoğan’ın ortağı MHP ile birlikte özellikle seçim sürecinde kullandığı ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı dile tepkilerin yoğun olduğu ifade ediliyor.
HABER MERKEZİ