Kayıpların akıbetini soran İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Adnan Örhan, “Bu coğrafyada katledilenlerin, failleri, katilleri asla cezalandırılmadı” dedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” adıyla düzenlediği eylemin 516’ncısını gerçekleştirdi. Eylem Diyarbakır Valiliği’nin açık alanda eylem yapılmasını yasağı nedeniyle İHD Diyarbakır Şubesi’nde yapıldı. İnsan Hakları Derneği(İHD) Batman Şubesi öncülüğünde ise, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla Gülistan Caddesi’nde eylemleri 18 haftadır yasaklı olan kayıp yakınları 422 hafta eylemlerini şube binasında gerçekleşti. İHD Batman Şubesi Eş Başkanı Devran Yıldız eylemlerine izin verilerek 2019’da Gülistan Caddesi’nde olmak istediklerini dile getirdi.
‘Katiller asla cezalandırılmadı’
Eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Adnan Örhan, yakın dönemde toplumun katliamlara tanık olduğunu ifade ederek, “Bunlardan biri Roboski Katliamı’dır. Roboski’de Katledilen canların üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen maalesef adaletin sağlanmadığını, hiçbir şekilde yargının katilleri cezalandırmadığını görüyoruz. Bu coğrafyada katledilenlerin, failleri katilleri asla cezalandırılmadı. Tam aksine korudular. Mücadelemiz tam da bu noktada başlıyor” diye konuştu.
Mehmet Özdemir’in akıbeti soruldu
Örhan’ın açıklamasından sonra İHD Kayıp Komisyonu Üyesi Hasan Yalçın, Diyarbakır’da 27 Aralık 1997’de gözaltına alınan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Mehmet Özdemir’in hikayesini anlattı. Evli ve 7 çocuk babası Mehmet Özdemir’in Lice’ye bağlı Araki köyüne devlet güçleri tarafından uygulanan sürekli baskılardan kaynaklı olarak Diyarbakır merkeze göç ettiğini, göçten kısa bir süre sonra köyün güvenlik güçleri tarafından boşaltıldığını söyledi. Mehmet Özdemir, zorla kaybedilmeden önce birkaç defa gözaltına alındığını dikkati çeken İHD Kayıp Komisyonu Üyesi Yalçın, “örgüt yardım etme” suçlamasıyla Özdemir hakkında açılan davanın kaybedilmesinden bir ay sonra beraatla sonuçlandığını kaydetti.
‘AİHM, Türkiye’yi tazminata mahkum etti’
Diyarbakır’a yerleştikten sonra hayvan ticareti yapan Özdemir’in 26 Aralık 1997’de iş gitmek için evden çıktığını, hayvan pazarına yakın bir kahvede arkadaşlarıyla otururken sivil kıyafetli, ellerinde telsiz bulunan silahlı iki kişi tarafından götürülmek istendiğini ifade eden Hasan Yalçın, “Mehmet Özdemir, arabanın içinde üçüncü bir kişinin de oturduğunu da görünce arabaya binmemek için uğraştı, kendisini yere attı, onu tutan kişilerden kurtulmaya çalıştı. Ancak bu kişiler tarafından zorla, şiddet uygulanarak arabaya bindirildi ve oradan götürüldü. Olaya orada bulunan birçok kişi tanık oldu. Olayın tanıklarından biri okuma yazması olmadığı için arabanın plakasını alamadığını söyledi” diye belirtti. Özdemir’in gözaltına alınmasından sonra yapılan başvuruların sonuçsuz kaldığını bir daha kendisinden haber alınamadığını aktaran Yalçın, iç hukuk yollarının tükenmesinden sonra davanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) götürüldüğünü, AİHM’in davada esas ve usul yönünden ihlal bulduğunu, Türkiye’yi tazminata mahkum ettiğini anlattı.
Batman
422’inci haftasında 7 yıl önce Roboski’de Türk Silahlı Kuvvetleri(TSK) uçakları tarafından bombalanarak katledilen 34 kişi anıldı. 422 hafta açıklamasını Mehmet Zeki Tangüner gerçekleştirerek “Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde 28 Aralık 2011 gecesi saat 21.39 ile 22.24 arasında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Irak sınırından geçen köylülere 4 bomba atıldı. Grupta çocukların da olduğu 38 köylü ve en az 50 katır bulunuyordu. Bombardıman sonucu 34 kişi hayatını kaybetti. Ölenlerden 19’u, 18 yaşından küçüktü. Hayatını kaybedenlerin yarısından fazlası Encu ailesindendi. Katliam, gece boyunca ve sabah saatlerinde haber kanallarında yer almadı. Ana akım medya, ertesi gün Genelkurmay Başkanlığının resmi sitesinde yayımlanan duyuruya kadar konuya yer vermedi” diyerek yaşananları hatırlattı. Tangüner, konuşmasını şöyle sürdürdü: Bilerek ve kasten 34 sivil vatandaşın katillerini bulup yargılamak yerine kaybetmiş olan Roboski’li aileleri cezalandırmak devletin yaklaşık 100 yıldır bölgeye ve bölge halkına olan yaklaşımının açık bir tezahürüdür. Roboski ailelerinin ve insan hakları savunucularının mücadelesinin devam edeceğini vurgulayan Tangüner, “Buradan bir kez daha yineliyor, 7 yıl önce yitirdiğimiz bu gencecik insanları saygı ile anıyoruz” dedi.