Abdullah Gül’ün geri planda durduğu, Ali Babacan öncülüğündeki partinin bu ay çıkış yapacağı belirtiliyor. Çözülme sancıları yaşanan AKP’de ise fikir ayrılıkları yaşanıyor. Havuz medyasında ise ‘çözülme’ paniği var
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın parti içinde ‘tek adam’ olduğu ve kurucu değerlerden saptığı eleştirisi yapan eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eski bakan Ali Babacan bir yandan, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ise diğer parti kurma hazırlığını tam gaz sürdürüyor. Partilerin sahneye çıkmasının çok yakında olduğu yorumları geliyor. AKP MYK toplantısında Davutoğlu’nun aralarında bulunduğu 4 eski milletvekilinin partiden ihracının istenmesi de AKP içinde yeni tartışmalara yol açtı. AKP toplantısında, yeni parti oluşumlarıyla bağlantılı olarak partiden ihraç edilenlerle ilgili itirazların olduğu, bazı AKP’lilerin ‘ihraç etmeyelim’ dediği öğrenildi. Hürriyet’ten Nuray Babacan’ın haberine göre son MYK toplantısında, yeni oluşuma ilişkin tartışmalar görüşülürken Erdoğan’ın yaşadığı bir olayı aktardığı belirtildi. İddiaya göre Erdoğan’ın toplantıda olayı şöyle anlattığı ifade edildi: “Partiden zaten istifa etmiş, sonra benden randevu istiyor. 70 yaşında bir adam. Bu saatten sonra ne demeye geliyorsun? Görüştüm tabii ama tuhaf buldum yani…”
Fikir ayrılığı yaşanıyor
Söz konusu kişinin ise Abdullah Gül ve Ali Babacan’la birlikte hareket ettiği söylenen Beşir Atalay olduğu öne sürüldü. Yine bazı üyelerin “İhraç etmeyelim, istifa etmelerini bekleyelim” şeklinde itiraz ettikleri öğrenildi. Önceki gün kabine üyeleri ile tek tek görüşüp bilgi alan Erdoğan, il başkanları toplantısında yeni parti oluşumuna işaret ederek, “Fitne fesada fırsat vermeyin, dikkatli olun. Biz kendi işimize bakacağız” dediği öğrenildi. Toplantıda bir il başkanının, yurttaşların hastanelerdeki yığılmalarıyla ilgili tepki gösterip, “Demirel dönemini bile arattırdınız” sözlerini aktardı. Erdoğan’ın ise, “Sen de cevap veremedin mi?” yanıtını verdiği öğrenildi.
Fehmi Koru anlattı
Bu arada Abdullah Gül’e yakınlığıyla bilinen gazeteci-yazar Fehmi Koru, Ali Babacan liderliğinde kurulacak yeni partiye dair değerlendirmelerde bulundu. Gazeteci Kübra Par’ın sorularını yanıtlayan Koru, Ali Babacan öncülüğünde kurulması hedeflenen yeni oluşumun formatıyla ilgili “Tayyip Erdoğan ve AK Parti karşıtlığı yapılırsa şansları yok” yorumu yaptı.
Babacan görüşme turunda
Koru’nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle: “Ali Babacan’a telkinler yapıldı, kendisi de temaslarında böyle oluşum ihtiyacını fark ettiği için ikna oldu. İkincisi nasıl parti? Bu yönde fikir alışverişinin yaşandığını zannediyorum. Babacan 100’ün üzerinde isimle birebir görüşmeler gerçekleştirdi. En uzak gördüğü kişilerden başlayarak onların görüşlerini alarak kendi kafasındaki projeyi izah etti. Bu görüşmeler sırasında karşılıklı teklifleşme, taahhütleşme söz konusu değil. Şimdi kadronun belirlenmesi aşamasına gidiliyor.”
Abdullah Gül başında
Bu süreçte pek fazla renk vermeyen, ancak Babacan hareketinin başında olduğu yorumları yapılan Abdullah Gül hakkında da konuşan Koru, “En başından beri bu işin içerisinde. Ama işin liderliği Ali Babacan’da. Başından itibaren süreci takip ediyor. Kendisi de temaslarda bulunuyor. Kurucu kadrosunda olması elzem görünüyorsa olmaması için bir sebep yok. Beşir Atalay da öyle. Devlette önemli görevler üstlenmiş bürokratlar da böyle bir oluşum içerisinde. Haşim Kılıç’ın da bu oluşumun içinde olacağını düşünüyorum. Mehmet Şimşek bildiğim kadarıyla hareketin içinde. Ama kurucu olacağı anlamına gelmiyor. Şimşek’in ismi baştan beri anılıyor. Birol Aydemir’le birlikte şu anda devletten emekli olmuş her alandan şu anda bu oluşumun tabanını oluşturmaya çalışıyorlar. AK Parti’yi hedef alan bir oluşumun AK Parti’den oy devşireceğini zannetmiyorum. Ancak yepyeni bir söylem ilgiyle karşılanacaktır. Bir takvimleri olduğunu biliyorum. Yakın, fazla gecikmeden böyle bir çıkış yapılacağını biliyorum. Bu ay içerisinde olacağını düşünüyorum.”
Havuzda çözülme paniği
Yeni Şafak yazarı İbrahim Tenekeci, önümüzdeki günlerde siyaset ve ‘mütedeyyin’ camianın karışacağını iddia etti. Tenekeci, “Dileriz mahrem meseleler gözler önüne serilmez” diyerek, “Bunun olmaması için herkese sorumluluk düşüyor” ifadesini kullandı. “Eleştiri adı altında ortaya koyduğumuz itirazlar, muarızlar için kullanışlı bir malzemeye dönüşüyorsa, yani bizi evvela onlar alkışlıyorsa, geri çekilmek belki de en doğrusudur” diyen Tenekeci’nim “Görülen lüzum üzerine” başlığıyla yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle: “İktidarla beraber imkânların artması, maddi rahatlamayı da beraberinde getirdi. Kolay kazanca ve zahmetsiz hayata alışmış bir insandan artık fedakârlık bekleyemezsiniz. Beklerseniz eğer ona da haksızlık etmiş olursunuz… Çözülmenin, saflardaki seyrelmenin nedenlerinden biri de maalesef budur. Olumlu manada bizi şaşırtan insanların her geçen gün azaldığına şahitlik etmenin üzüntüsü içindeyiz…”
Çöküşün 13 maddesi
Kendilerini “yeni nesil haber sitesi” olarak tanımlayan ve bir dönem AKP’ye yakın kişilerin yer aldığı Nayn, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun yeni parti kurma çalışmalarına dayanarak bir analiz video yayınladı. AKP seçmen kitlesinin ve üyelerinin partiden neden uzaklaştığına dair 13 maddelik analiz şöyle:
1. Erol Olçok’un ölümünden sonra AK Parti’nin iletişim politikaları zayıfladı
2. AK Parti’nin, kuruluş felsefesini, özünü, kimliğini kaybetti
3. Siyasi yapı, farklı renklerin ve kimliklerin partisi olmaktan, aile partisine döndü
4. Reformist yapı kayboldu
5. Seçmenin gözünde “cazibe kapısı” olmaktan uzaklaştı
6. AK Parti, sosyalist bakışını kaybetti
7. AK Parti’nin, teşkilatlanma yapısı erozyona uğradı
8. Parti içinde çıkan farklı sesler terörize edilmeye başlandı
9. AK Parti, MHP olmadan seçim kazanamayacak duruma geldi
10. Birleştirmeyen, ayrıştıran bir parti haline geldi
11. AK Parti, parti içi demokrasi yeteneğini kaybetti
12. AK Parti’nin yöneticilerinden kopan büyük bir kitle oldu
13. Recep Tayyip Erdoğan yalnızlaştırıldı