Kemal Altunboğa
Öyle bir kent düşünün ki insanlar sabahtan akşama kadar fabrikalarda çalışmakta, hayat çok hızlı akmakta, üretim durmamakta… Öyle bir kent düşünün ki kentteki insanlar çalışmanın dışında hiçbir şey yapmamakta… Öyle bir kent düşünün ki insanlar hafta sonları yapacak bir şey bulamadığından sıkıntılarını alışveriş yaparak geçirmekte… Öyle bir kent düşünün ki kentteki insanlar bir şeyi uzun süre kullanamamakta, sürekli daha yenisini istemekte… Öyle bir kent düşünün ki kentteki yaşayanların aldıkları evlerine sığmamakta… Öyle bir kent düşünün ki kentte ne bir tamirci var ne de bir terzi. Öyle bir kent düşünün ki kentteki insanlar her şeyin yenisini üretiyor…
Tekir Kitap’tan çıkan “Bitpazarı” tam da böyle bir kenti mizahi bir dille anlatıyor. Kentteki insanın çalışmanın dışında hiçbir şey yapmadığını, sürekli ihtiyacının dışında bir şeyler almasını ve tüketmesini.
Her Şey kentinde yaşam
Her Şey kentinde yaşayan herkes, Her Şey fabrikasında çalışıyor. Bu kentteki insanlar çalışmanın dışında kendilerine zaman ayırmıyorlar. Tek yaptıkları şey sabahtan akşama kadar çalışıp akşam da eve gelip yatmaktır. Her Şey kentinde yaşayan herkes hafta sonları yapacak bir şey bulamadıklarından kazandıklarını alışveriş yaparak geçirmektedir. Çünkü tek yaptıkları şey almak ve vermektir onlar için. Verdikleri tek şey paradır. Kentteki herkes çalışır, harcar, tekrar harcayabilmek için de daha çok çalışır. Hayat herkes için böyle akıp gitmektedir. Günlerden bir gün herkesi bir kaşıntı sarar ve keyifsiz hayatlarında bir hareketlilik olur.
Eğlenceli bir anlatım
Her Şey kentinde yaşayan herkes kaşıntının sebebini araştırmaya başlar. Evdeki fazla kullanılmayan eşyalardan dolayı evlere bitler dadanmıştır ve gün geçtikçe bu bitler büyüyerek evdekilerle birlikte yaşamaya başlamıştır. Evdeki bitlerden kurtulabilmek için bir bilene danışarak yardım alırlar ve bitlerden nasıl kurtulacaklarına dair bilgi elde edinirler. Bitlerden kurtulmanın tek yolu evdeki fazla kullanmadıkları eşyaları elden çıkarmaktır. Bu fikir onların çok hoşuna gitmese de hep bir ağızdan ses çıkarsalar da kullanmadıkları eşyaları evlerinden çıkarmak zorunda kalırlar. Her Şey kentindeki herkes hayatlarından fazlalıkları çıkararak daha sade, daha renkli yaşamaya başlarlar. İhtiyaçları doğrultusunda alışveriş yapan herkesin hayatı daha da renkli bir hale gelir.
Çocuklar için yaratıcı yazarlık ve felsefe eğitimleri veren Nilay Dalyan’ın yazdığı, Eda Çağıl Çağlarırmak’ın resimlerini çizdiği “Bitpazarı” masalı, tüketim alışkanlıklarımızın hayatımızı şekillendirmesini, ihtiyaçtan fazla alınan eşyalar ve alışveriş tutkusu gibi konuları ele alıyor. Takas, ikinci el gibi kavramlarla çocuğa farkındalık kazandıran kitabın dilinin sade ve akıcı olması, görsellerinin renkliliği ise kitabı daha da eğlenceli hale getiriyor.
İSTANBUL