Tecridin tüm topluma yayıldığını ve başladığı yerde kırılması gerektiğini belirten Botanlılar, Gemlik Yürüyüşü’ne katılım çağrısı yaptı
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü talebiyle Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) öncülüğünde 12 Haziran’da “Gemlik Yürüyüşü” gerçekleştirilecek. Dört bir yanda hazırlıkların sürdüğü yürüyüş için Botanlılar da, tecridin başladığı yerde kırılması gerektiğini belirterek Gemlik Yürüyüşü’ne katılım çağrısı yaptı
Yürüyüşün önemine dikkat çeken Maruf Eliş (68), tecridin halka baskı ve zulüm olduğunu belirterek, “Toplum ağır bir baskı altında. Hayatımız açık cezaevine çevrildi. Öyle ağır tecrit koşulları uygulanıyor ki bizlerde cezaevindeyiz. Bizler açık cezaevindeyiz onlar kapalı cezaevindeler. Kapalı cezaevinde olsak, daha rahat yaşarız. Dışarda sürekli bir baskı ve yıldırma politikası uygulanıyor. Tüm bunlar tecridin topluma yansımadır” şeklinde konuştu.
Tecrit başladığı yerde kırılmalı
Eliş, “Tecridi kırmak için tecridin başladığı İmralı Cezaevi’ne, önderliğimiz için Gemlik’e yürüyeceğiz. Yıllardır ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmüyor. Bir an önce bu tecridin kırılması gerekiyor. Eğer İmralı sistemini kırıp kapıları açarsak, huzur ve barış gelecektir. Çünkü topluma uygulanan tecrit bizzat İmralı’da uygulanan tecritle bağlantılıdır. Rojava’ya yönelik saldırı sinyalleri, Başûr saldırıları hepsi bu tecritle bağlantılıdır. Kürt halkının nefes almasını istemiyorlar. Bunun için gün geçtikçe baskıları ve tecridi artırıyorlar. Bizlerinde bu baskılara ve zulme karşı tecridi kırmamız gerekiyor. Ne yaparlarsa yapsınlar bu tecridi kıracağız. Bu yürüyüş aynı zamanda toplumun özgürleşmesi içindir. Sesimizi yükselteceğiz. Bütün dünya sesimizi duyana kadar barış ve eşitlik çığlıkları atacağız” dedi.
‘Kan dökülmesini istemiyoruz’
Kürt halkına yönelik baskılara karşı yürüyüşe katılım çağrısı yapan Rahmeta Aşıkar (52), “Halkımızın önderi ve halkımız üzerindeki baskı tecrit politikasıyla başlıyor. Bu tecrit politikası da ilk olarak İmralı’da uygulanıyor. Bizlerde bu tecridini kaldırılması için Gemlik’e yürüyeceğiz. Bizler sadece barış ve eşitlik istiyoruz. Hiçbir yerde kan dökülmesini istemiyoruz. Önderimiz de kan dökülmesini istemiyor. Herkesin bir olmasını talep ediyoruz. Eğer bir olmazsak, bir bir gideceğiz” ifadelerini kullandı.
‘Dünya bu konuya duyarlı olmalı’
“Önderimize uygulanan tecridin kaldırılması ve ailesi ile görüşme sağlanması gerekiyor” diyen Mevlüde Güngen (47), “Aynı zamanda bütün toplum tecrit altındadır. Bu tecridin kaldırılması için yürüyüş gerçekleştireceğiz. Önderimiz özgürleşmeden toplumumuz özgürleşemez. Çünkü önderimiz üzerinde uygulanan tecrit bütün topluma yayılmış durumda. Önderimiz özgürleşmeden bu topraklarda ne Türkler özgürleşir ne de Kürtler. Çünkü bu kanın durduracak tek kişi önderimizdir. Fakat devlet bırakmıyor. Her geçen gün daha da engellemeler çıkartıyor. Bütün dünyanın bu konuya duyarlı olması gerekiyor. İnsan haklarına uygun koşulların sağlanması gerekiyor. 23 yıldır cezaevinde tutuluyor. Sürekli aile ve avukat görüşmeleri engelleniyor. Tüm bu hukuksuzlukların kaldırılması gerekiyor” diye belirtti.
‘Özgürleşmek için tecrit kırılmalı’
Tecridin kırılmasıyla Öcalan’ın da halkın da özgürleşeceğini vurgulayan Hatice Dolmuş (60), şunları söyledi: “Bunun için birlik olmamız gerekiyor. El ele verip bu tecridi kıralım. Halkımızın birlik içinde bu tecride karşı mücadele etmesi gerekiyor. Çünkü bu tecrit bütün topluma uygulanıyor. O kadar baskı uygulanıyor ki 20 kişi yan yana gelemiyor. Eğer bu tecridi kırarsak, daha huzurlu bir ortamda yaşayacağız. Özgürleşmek için kesinlikle bu tecridi kırmamız gerekiyor.”
Kaynak: MA