Prof. Dr. Gündoğan, 12 yılın sonunda borcu borçla ödeme politikasının tıkandığını, çıkış için 125 milyar doların gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Mete Gündoğan, 12 yıllık borçlanmanın faizinin GSMH’nin yüzde 15’ine ulaştığını, çıkış için en az 125 milyon dolara ihtiyaç olduğunu belirtti. Hükümetin fiyat artışlarını önlemek için devreye soktuğu tanzim satış modelinin sorunu çözmeyeceği uyarısında bulundu. Uzun süre Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcılığı ve Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın baş danışmanlığını yapan Prof. Dr. Gündoğan, RSFM’de yayınlanan Fotoğrafın Tamamı programında Türkiye ekonomisinin geldiği noktayı değerlendirdi. Türkiye’nin mevcut haliyle IMF’ye gideceğitartışmalarına değindi. Mete Gündoğan, halkın hafızasında bir IMF ruhu oluştuğunu söyledi. “Ama jenerik olarak IMF şablonunu kullanırsak, dört defadır yapılan hatayıtekrar etmiş olacağız” diyen Mete Gündoğan, Türkiye’nin aradığı paranın büyüklüğüne de dikkat çekti.
125 milyar dolar lazım
“110-125 milyar dolarlık bir paketin peşindeyiz, bunu IMF sağlayabilir ama IMF’den kurtuluşumuz 80 yılı alır” uyarısında bulunan Prof. Dr. Gündoğan, “Biz haftada 2 milyar dolar bulup borcu çevirip öteliyoruz. Sayın Bakanın açıkladığı yeni ekonomik pakete göre, faiz ödemeleri GSMH’nın yüzde 15’ine kadar yükseliyor. Buradan büyük bir kredi paketi bulmadan çıkış gözükmüyor” diye ekledi.
Ötelenecek gibi değil
Türkiye’nin mevcut borca dayalı para sisteminden kendisini çekmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Mete Gündoğan şöyle devam etti: “Bu ne demektir? Yapısal değişiklik yapacak. Merkez Bankası, korkmadan, devletin kontrolünde, para üretimini bir Anayasal formülle, yeni bir sistem kurgulaması gerekir. Çok büyük bir borca girdik, öteledik öteledik artık geldiğimiz nokta ötelenecek gibi değil.”
‘Tanzim satış çözüm değil’
Gündoğan, gıda zincirinin tohumdan başlayan bir çalışma olduğunu söylerken, onun bile dışarıdan geldiğini hatırlattı. Prof. Dr. Gündoğan, “Tanzim satışla siz zincirin en son baklasını kontrol ediyorsunuz, bir süre sonra bir öncekini de ben kontrol edeyim dersiniz. Böyle diye diye tohuma kadar gider iş. Bu da devletin kontrolünde bir tarım ve planlama anlamına gelir. Bunu belli aşamada yaparsınız ama tam devlet kontrolü 50 yıl önce de işlememiş verimsizlik yaratmış bir yapı olur” dedi.
İSTANBUL