Domino etkisi olarak bilinen teori toplumsal anlamda birbirine bağlı gelişen ve durdurulamaz olan etki için ortaya atılan bir teoridir. ABD’li politikacıların, Vietnam savaşı sırasında işgali haklı çıkarmak amacıyla, “Eğer bir devletin komünist olmasına izin verilirse, bu durum domino etkisi yaratarak art arda başka devletlerin de komünist olmalarına yol açar” sözüyle literatüre girmiştir. Çoruh üzerine kurulan bir barajda Dicle Barajı’nda yaşananlara benzer bir kapak kopması veya bir başka nedenle suların özgür kalması sonucu devamında inşa edilmiş olan diğer barajların yıkılmasına yol açabilecek olması bir domino etkisini ortaya çıkarabileceğine işaret ediyor
Bayburt Mescit Dağları’ndan doğan ve Gürcistan’ın Batum ilinden Karadeniz’e dökülen Çoruh, Güney Amerika’daki Amazon Nehri’nden sonra ikinci, Türkiye’nin ise en hızlı akan nehir olma özelliği sona erdi. Ortalama debisi saniyede 192 metreküp, yılda ise 6,3 milyar metreküp suyu toplayan ve 431 kilometre uzunluğunda olan Çoruh Nehri üzerine kurulan barajlar nedeniyle hızlı akma özelliğini kaybetti. Nehirdeki akıntının yaydığı sesin yankılandığı Artvin sessizliğe bürünürken, yöre sakinleri ise Çoruh’un eski ihtişamlı akışını özlüyor. 410 kilometresi Türkiye sınırlarında, 21 kilometresi ise Gürcistan sınırlarında yer alan Çoruh Nehri üzerinde işletmeye alınan 7 barajla birlikte 71 köyün yerleşim yerleri ve tarım arazileri su altında kaldı. Nehirdeki akıntının yaydığı sesin yankılandığı Artvin, oluşan göllerle artık sessizliğe büründü.
Çoruh havzasında kışlar karla mücadele içinde geçerdi. Son zamanlarda ise kar yağışında yaşanan azalmanın en önemli nedeni Çoruh üstüne yapılan barajlardır. Baraj göllerinin bölgesel ölçekte iklimsel değişimlere yol açtığı bilinmektedir. Çoruh’ta ölçülen ortalama debi 190 metreküp/saniye iken, yakın geşmişte ölçülen en yüksek debi ise 500 metreküp/saniye olmuştur. İklim değişiminin en belirgin özelliklerinde birisi stabil yağışlarla, kar yağışlarının azalmasıdır. Ancak buna karşın kısa sürelerde çok yüksek miktarda yağmurlar ortaya çıkmaktadır. Kısa ama şiddetli yağışlar artık bölgenin kaderi haline gelmiştir. Şiddetli yağışların giderek artacağı beklenmektedir. Bu durum Çoruh’ta en çok 500 metreküp/saniye olan debinin kat be kat artacağını göstermektedir.
Çoruh havzasında bulunan Laleli Barajı ile Muratlı Barajı arasında kalan ana kolda 10 adet, yan kollarda ise 7 adet baraj inşası planlandı. Bu projelerden ana kolda 6, yan kolda ise 1 olmak üzere 7 baraj projesi işletmeye alındı. Ana kolda 1 barajın (Yusufeli) inşaatı sürerken, 3 baraj da planlama aşamasına geldi. Yan kollarda ise 1 baraj inşaat halinde, 5 baraj ise planlama aşamasında olduğu öğrenildi. Çoruh Havzası’nda yan kollar ile birlikte 143 baraj ve HES inşa edilmesi mevcut iktidarın hedefleri içinde yer alıyor. Yusufeli gibi tarihi bir kenti sulara gömecek olan baraj ve HES nedeniyle Yusufeliler devletin belirlediği ve inşası süren yeni kente taşınacaklar ancak hiç kimse böyle bir sonuçtan mutlu değil.
Yusufeli Barajı’nda yaşanacak bir sorun; Artvin Barajı’nın, ardından Deriner Barajı’nın, sonrasında ise Borçka Barajı’nın ve nihayetinde Muratlı Barajı’nın yıkım tehlikesi altında olduğunu göstermektedir. Böyle bir durumda Borçka haritadan silinebilir. Artvin, Deriner, Borçka barajlarından herhangi birinde yaşanacak bir sorun dahi aynı sonucu ortaya çıkaracaktır. 275 metre yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek, dünyanın ise 3. en yüksek barajı olduğu belirtilen Yusufeli Barajı ise en büyük tehdittir. Nehirlerin ranta ve sermayeye hizmet eder hale getirilmek amacıyla yataklarının değiştirilmesi, üzerine baraj ve göletlerin inşa edilmesi birçok sorunu ortaya çıkarmıştır. Çoruh havzasında toplam 143 adet baraj ve HES’in projelendirilmiş olması ise birgün mutlaka bir felaketin yaşanacağının açık bir habercisidir.
Dünyada aşırı yağışlar nedeniyle yıkılan barajlar oldukça fazla. Çin’de 1975 yılında Banqiao/Shimantan Barajı şiddetli yağış sonrası yıkılmış ve 171 bin kişi yaşamını yitirmişti. İtalya’da 1963 yılında Vaiont Barajının yıkılması sonucu 2 bin kişi, Hindistan’da 1979’da Machchu 2 Barajı’nın yıkılmasıyla 5 bin kişi hayatını kaybetti. Kenya’nın başkenti Nairobi’nin Nakuru bölgesinde bulunan Patel Barajı’nın duvarları şiddetli yağmurun etkisiyle yıkıldı ve baraj gölünün alt kısmında kalan köyler yok oldu.
Suyun gücünü test edemezsiniz. Bir nehrin üzerine onlarca baraj kurmak suyun gücüyle dalga geçmek gibidir ki sonuçları çok ağır olur…