Prof. Dr. Veysel Ulusoy, Katar ile swap antlaşması limitinin 15 milyar dolara yükseltilmesini yorumladı. Ulusoy bu durumun borcu borçla ödemek olduğunu çözümün üretimden geçtiğini söyledi
Türkiye’nin dövize ihtiyacının olduğu bu dönemde, dövizin gelme ihtimalleri bir bir ortadan kalktı. En güncel verilere göre; yabancı yatırımcılar yılbaşından bu yana 8,4 milyar doları bulan menkul kıymet varlıklarını nakde çevirerek, Türkiye piyasalarından çekildi. Bunun yanında Türkiye’ye döviz getiren sektörler de durma noktasında. Kovid-19 etkisiyle turizm bitme aşamasına gelirken, ihracat ise Nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 41,38 düşüş gösterdi.
Yabancı sermayenin Türkiye’den kaçtığı, Merkez Bankası rezervlerinin eksiye düştüğü ve Türkiye’nin bu yıl içinde ödemesi gereken 169 milyar dolarlık dış borç yükü, mevcut ekonomi yönetimini swap antlaşmaları için döviz bulmaya itti. Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal’ın, 19 Nisan’da “yeni swap anlaşmaları tesis etmek amaçlı görüşmeler yapıyoruz” yönündeki açıklamasının üzerinde bir aydan fazla süre geçmesine rağmen, olumlu bir gelişme yaşanmadı.
Borç sorusu duruyor
ABD’den olumlu yanıt alamayan ve Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) kapısını çalmayacağını açıklayan Türkiye, en son Merkez Bankası’nın Katar Merkez Bankası ile 5 milyar dolar limitli olan swap antlaşması limitinini 15 milyar dolara yükseltildiği açıklandı. Böylece Merkez Bankası’nın Katar Merkez Bankası ile yenilediği swap limitine göre, 15 milyar dolar karşılığı TL verilip, Katar Riyali alınacak. Ancak buna rağmen Türkiye’nin mevcut şartlarda 169 milyar dolarlık dış borcu nasıl ödeyeceği sorusu gündemden düşmedi.
Katkısı yok
MA’dan Selam Güzelyüz’e konuşan Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Veysel Ulusoy, Katar ile yapılan anlaşmayı “Sadece bilanço makyajlama işlemi” diye yorumladı. Ulusoy, “Merkez Bankası açıklamasından da görüldüğü gibi, iki ülke arasındaki ticaret hacmine dayalı bir formüle dayanmış bu anlaşma. Anlaşma diyorum; çünkü fiili olarak takas işlemi de gerçekleşmiyor ve taban olarak ABD doları kullanılıyor. Ayrıca kısa dönemli 170 milyar dolar civarındaki borcun ödenmesine herhangi bir katkısı olmayacağı çok açık” diye belirtti.
Borcu borçla ödemek
Ulusoy, şöyle devam etti: “Diğer anlamıyla, başka kaynaklarda elde edilemeyen döviz piyasasında haber etkisi yaratmak, günü kurtarmak için yapılan küçük bir işlem olarak tanımlanabilir. Bir ülkenin finansal piyasalardaki haber etkisine dayalı bir para politikası uygulaması, resmin çok bulanık olduğu anlamına gelir. Borcu daha maliyetli bir borç ile idare etmek de bu bulanıklığı daha da artıracaktır. Swap kısa dönemli bir döviz takas işlemi olduğu için ne miktar ne de süre olarak bir ülkenin finansal yapısına olumlu etki etmez. Çözüm uzun vadeli borçlanma da değildir. Çözüm üretimdir, çözüm komşularla diş ticarettir.”
HABER MERKEZİ