Özgür Ülke gazetesinin bombalanmasının 24’üncü yıldönümünde gazete binası önünde konuşan gazeteci Ayşe Güney, “Dün bombalayarak susturmaya çalışanlar, bu gün demir parmaklık ve kelepçelerle susturmaya çalışıyorlar. Bombalayarak bitireceğinizi sandınız. Biz binler olup karşınıza dikildik” dedi.
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu ve Özgür Gazeteciler İnisiyatifi, Özgür Ülke gazetesinin bombalanmasının 24’üncü yılında, Kadırga’da bulunan gazete binasının önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına, İHD Eş Genel Başkanı Avukat Eren Keskin, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Saruhan Oluç, Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu üyesi Ayşe Güney, Özgür Gazeteciler İnisiyatifi’nden Hakkı Botan ile çok sayıda gazeteci katıldı. Açıklamayı Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu adına Ayşe Güney okudu.
Özgür Ülke’nin büyük bir mücadele sonucu açıldığını belirten Güney şunları kaydetti: “Halk Gerçeği, Yeni Halk Gerçeği, Yeni Ülke, Özgür Gündem, Welat ve tekrardan Özgür Gündem gazetelerinin ardından sansür ve saldırı tehditleri altında Özgür Ülke 28 Nisan 1994’te yayın hayatına başladı. Yayın hayatına başladıktan 239 gün sonra 3 Aralık 1994’te gazetenin İstanbul Kadırga’da bulunan teknik binası, Cağaloğlu’nda bulunan merkez bürosu ve Ankara bürosu aynı anda bombalı saldırıya uğradı. Saldırıda gazetenin ulaştırma görevlisi Ersin Yıldız hayatını kaybederken, onlarca çalışanı yaralandı. Olayın faillerine hiçbir şey yapılmaz iken, saldırıda yaralananlar hastanede gördükleri tedavilerinin ardından gözaltına alındı. Saldırıya dair açılan soruşturmada ise, 24 yıldır herhangi bir sonuç alınmadı.”
‘Saldırının ayrıntılarını gazetenin kendisi açığa çıkardı’
Açıklamada özgür basın geleneğinin devamcısı olan Özgür Ülke gazetesinin saldırının ayrıntılarını yine gazetenin kendisinin ortaya çıkardığının altını çizen Güney, “Bombalamaya rağmen diğer gün ‘Bu ateş sizi de yakar!’ manşeti ile bayilerde olan gazete, bombalı saldırının nasıl yapıldığının ayrıntılarını da yazdı. Özgür Ülke gazetesi bombalı saldırıdan 3 gün önce yapılan Milli Güvenlik Toplantısı’nda gazete hakkında kapatılma kararı alındığı bilgisine ulaşarak faillerin kim olduğuna işaret etti. ‘Ölüm listeleri’ ve ‘Bertaraf edilecekler’ listelerinin konuşulduğu 1990’lı yıllarda. Dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in imzasının bulunduğu ‘Gizli’ ibareli belgede doğrudan Özgür Ülke gazetesinin isminin yer aldığı kamuoyu tarafından bombalamadan 15 gün sonra yine Özgür Ülke gazetesi tarafından açığa çıkarıldı” hatırlatmasında bulundu.
‘Yayın hayatına başladığı günden beri sansürün hedefi oldu’
Özgür Ülke Gazetesi’ne yapılan bombalı saldırının ardından gazeteye yapılan destek ve dayanışmaya da değinen Güney, “Kimi aydınlar saldırıya yönelik tepkilerini Özgür Ülke’yi köşelerine yazdıkları yazılarla gösterirken, aralarında yazar, sanatçı ve gazetecilerin yer aldığı bir grup ise, sokağa çıkıp gazetenin ‘Ülke ‘ne Sahip Çık’ manşetli sayısını dağıttı. 2 Şubat 1995 tarihinde gazete bu kez alınan kararla kapatıldı. Yayın hayatına başladığı günden beri sansürün hedefinde olan gazetenin 247 sayısından 220’si hakkında toplatma kararı verildi” diye belirtti.
‘Bombalayarak bitireceğinizi sandınız’
Özgür Ülke gazetesinden sonra özgür basın geleneğinden gelen 35 gazetenin daha yayın hayatına başladığını belirten Güney, 23 Ağustos 2016 tarihinde yayın hayatına başlayan Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin 28 Mart 2018 tarihinde İstanbul 8. Sulh Ceza Hâkimliği’nin kararı ile kapatıldığını vurguladı. Güney, gazetenin polisler ve beraberindeki kayyım tarafından basıldığı zaman, gazetenin basıldığı Gün Matbaası’na da kayyım atandığını ve çalışanlarının da tutuklandığını hatırlattı. Matbaa çalışanlarının bugün hakim karşısına da çıkacağını belirten Güney, son olarak da şunları ifade etti:
“Arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını talep ederken; unutulmasın ki hakikatin savunucusu olan arkadaşlarımız mahkemede yargılanan değil yargılayan konumundalar. Bu gün yüzlerce arkadaşımız hakikati açığa çıkardıkları için cezaevindeler. Dün bombalayarak susturmaya çalışanlar bu gün demir parmaklık ve kelepçeler ile susturmaya çalışıyorlar. Kürt bilgesi Apê Musa yıllar önce bu baskılara şu sözler ile cevap vermişti: ‘Ve cellat uyandı yatağında bir gece. Tanrım dedi, bu ne zor bilmece. Öldükçe çoğalıyor adamlar, ben tükenmekteyim öldürdükçe.” Bizler de Apê Musa’nın ve Gurbetelliler’in ardılları olarak şunu ifade ediyoruz: Bombalayarak bitireceğinizi sandınız. Biz binler olup karşınıza dikildik. Bu gün yüzlerce arkadaşımız tutukluyorsunuz. On binler olup gerçekleri açığa çıkarmaya devam edeceğiz.”
‘Yasaklı coğrafyanın yasaklı acılarını duyuran gazetecilik örneği’
Ayşe’nin ardından söz alan insan hakları savunucusu Eren Keskin de özgür basın geleneğinin hala devam ettiğini söyledi. Keskin, “Bu gelenek çok zor bir gelenek, gerçekten çok meşakkatli bir gazetecilik örneğidir. Çünkü yasaklı bir coğrafyanın yasaklı acılarını, yasaklı anılarını duyurmak için yola çıkmış bir gazetecilik örneğidir. Bu nedenle de çok fazla baskı yaşadı. Bu gazetenin ilk çıktığı günden beri şahidiyim, avukatlığını yaptım. Öldürülen birçok yazar arkadaşım vardı, Apê Musa gibi büyüklerimiz vardı. Onların anısına saygı olarak bu gelenek devam edecektir” diye konuştu.
‘Özgür basın varsa geleceğe dair umut vardır’
24 yıl önce bu binanın önünde bir bomba patlatıldığını ve bir ateş yakıldığını dile getiren HDP Milletvekili Saruhan Oluç da şöyle konuştu: “Ama bu gün 24 yıl geçmesine rağmen görüyoruz ki ve biliyoruz ki yaptıkları başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Özgür basını susturabileceklerini zannedenler bu gün burada olan herkesi gördüklerinde onu başaramadıklarını bir kez daha anlamış olacaklar. Bir ülkede özgür basın yoksa tüm medya kuruluşlarının ‘çok yaşa padişahım’ diye bağırdığı bir ülke değil, ülkede özgür basın ancak varsa geleceğe ilişkin bir umut vardır.”
Konuşmaların ardından saldırıda yaşamını yitiren gazetenin ulaştırma görevlisi Ersin Yıldız’ın, Yeşilpınar’da bulunan mezarı başında anma gerçekleştirilerek mezarına karanfiller bırakıldı.
HABER MERKEZİ