Bolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan kadim mahpuslardan Rıdvan Tanış, 26 Eylül 2022 tarihli mektubunda şöyle diyor:
* Neredeyse bir yıldır yemeklerimizi çelik kaplar yerine plastik kaplarla alıyoruz. Kanserojen olan plastik tüm dünyada yasaklanırken, bize reva görülüyor.
* Revire çıkma isteklerimiz bazen iki aya kadar karşılanmazken; revirde ya da hastanede yazılan ilaçların bize verilmesi çok zaman alıyor. Geçen bir yıl içinde birisi içeride, diğeri buradan bırakıldıktan kısa bir süre sonra iki arkadaşımız vefat etti. Sözünü ettiğim arkadaşlar, zamanında revire çıkarılmamış ve kendilerine ‘idare et’ denilmişti.
* Son dönemde bize elbise sınırlaması getirildi ve odalara baskın yapıldı ve fazla denilen eşyalarımız depoya kaldırıldı. Genelgede iki kazak ve dört gömlek denmiş. Oysa cezaevinin bulunduğu yerlere göre iklimlerde çok büyük farklılıklar var. Burası kışın çok soğuk oluyor.
* Daha önceleri kantinlerde satılan prit yapıştırıcı, kalem, şerit, daksil, para bandı, cımbız gibi kimi eşyalar yasaklandı, toplatılıp, depoya kaldırıldı.
* Pandemi gerekçe yapılarak yasaklanan tüm etkinlikler halen yapılamıyor. Neredeyse üç yıldır, hastaneye gitmek ya da haftada bir kez 10 dakika telefon etmek için odadan çıkabiliyoruz.
* Geçenlerde burada 3.1 şiddetinde deprem oldu. Beşik gibi sallandık. Kimi duvarlarda çatlak oluştu. Herhalde 4 ya da 5 şiddetinde bir deprem olsa, burası tamamen yıkılacak.
* Bugün anons edildi: Odamızda kişi başı sadece 3 kitap olabilecekmiş. İstersek kurum kütüphanesinden kitap alabilirmişiz. Kitap sınırlandırılmasını anlamakta zorlanıyoruz.
* Buradaki arkadaşlarımızdan A. Samet Özbek ve Erdal Tuncel, hapis cezaları bittiği halde aylardır tahliye edilmiyorlar. Özellikle Erdal Tuncel’in Sebahat Tuncel’in kardeşi olduğu için tahliye edilmediğine dair duyumlarımız var.
* Burada sadece çay otomatı, buzdolabı ve televizyon için kullandığımız elektriğin parası iki kişinin kaldığı odaya her ay 200 lira civarında geliyor. Kullandığımız elektrik ticari imiş. Yani faturamız ticari tarife üzerindenmiş!”
* * *
Antalya S Tipi Cezaevi’nde bulunan Mustafa Taştan, 23 Eylül 2022 tarihli faks mesajında şöyle diyor: “Bulunduğum cezaevinde yaşadığım, daha doğrusu yüz yüze bırakıldığım bir konuyu duyarlılık göstereceğiniz inancıyla sizinle paylaşmak istiyorum. Yaklaşık bir ay önce Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan bir arkadaşıma Kürtçe bir mektup yazdım. Bilirsiniz mektuplarımızın çoğu yollarda kaybolur. Zaten böylesine ağır ekonomik kriz varken, koşulları zorlayıp, normal fiyatın dört katı masraf edip, APS ile gönderdim. Daha doğrusu göndermek istedim. Ancak mektubum bir aydır burada ve daha ne zaman gönderileceği belli değil.
Oysa mektup gönderdiğim arkadaş, 1 Aralık günü tahliye olacak! Bana şimdi, Kürtçe göndermek zorunda mısın; mektubunu Türkçe yaz! Kürtçe göndermekte ısrar edersen, mektup çeviri için Kürtçe bilen birini bekleyecek, diyorlar. Bunun üzerine kendilerini şikayet edeceğimi söyledim. Onlar da, kime şikayet edersen et, dediler. Bize dilimizden, kimliğimizden vazgeçmemiz dayatılıyor. İkinci sınıf vatandaşsınız, diyorlar böylece. Bu durumu, size Türkçe olarak yazdım ki, sorunum sizlere ulaşsın ve durumdan kamuoyunun haberi olsun. Gerekli duyarlılığı göstereceğinizi umuyorum.”
* * *
İzmir-Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Güven Usta, 3 Ekim 2022 tarihli mektubunda özetle şöyle diyor: “Hücrede kişi başı en fazla 15 kitap bulundurabiliyoruz. Bize postayla gelen kitaplar çok bekletiliyor. Çoğu zaman el konuluyor ve bize verilmiyor. Örneğin Bekir Şimşek ve Remzi Uçucu’ya gelen “Halkların Mücadelesinin Köşe Taşları” ve “122 Kahraman Destanı” isimli kitaplar kendilerine verilmedi. Bu konuda, İnfaz Hakimliği’ne yapılan itiraz da reddedilmiş bulunuyor. Güven Usta’ya gelen Kafka Okur ve Porsuk Kültür dergileri için yapılan itirazı İnfaz Hakimliği kabul ederken Savcılığın itirazı üzerine İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi dergilerin verilmemesine karar verdi.
Pandemi sonrasında yeniden başlatılan sohbet hakkı, haftada 10 saat olması gerektiği halde burada sadece 3 saat olarak uygulanıyor. Posta yoluyla gelen her türlü fotokopi içerik incelemesine dahi gerek duyulmadan engelleniyor. Sorunlarımızın çözülmesi için slogan atıyoruz, kapı dövüyoruz. Bunun karşılığında her tutsağa 80 ayı bulan ziyaret cezası verildi. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olan tutsakların 3 saat olan havalandırma süresi 2 saate indirildi. Hapishane içi ücretsiz iç posta hakkımız uygulanmadığı için yirmi lira verip taahhütlü mektup göndermemiz dayatılıyor.”
* * *
Kandıra 1 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Veysi Biçen, 3 Ekim 2022 tarihli kartında şöyle diyor: “Gazete çalışmaları nasıl gidiyor? Biliyorsunuz, gazeteyi okuyamadığımız için haberdar değiliz. Özledik doğrusu. Gazetedeki sayfanız devam ediyor mu? Buradan gönderdiğimiz makaleleri yayınlayabiliyor musunuz? Varsa haberimiz olsun! Belki ara sıra size yazmak isteriz. Bunun dışında can sağlığı diliyoruz. Hayırlısı olsun, her şeyin diyelim. Ben daha buradayım. 3 yıl cezam kaldı. Arkadaşların da selamı var.”
TEŞEKKÜR: Kadim mahpuslardan Bêjdar Ro Amed’in J&J Yayınları tarafından yayınlanan “Özgür Paylaşımlar” isimli kitabı bana ulaştı. Yazar ve kitabı yayınlayan yayınevine çok teşekkür ediyoruz.
MEKTUBU GELENLER:
————————————
Bejdar Ro Amed – Akhisar T Tipi Cezaevi
Mustafa Taştan – Antalya S Tipi Cezaevi
Rıdvan Tanış – Bolu F Tipi Cezaevi
Veysi Biçen – Kandıra 1 nolu F Tipi Cezaevi
Güven Usta – Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi