Urfa Tabip Odası, ‘Bölgede anne bebek ölümlerinini yüksek olması ayrımcılıktan kaynaklanıyor’ dedi. Tabip odasına göre Şırnak’ta 2018 yılında 136 bebek hayatını kaybetti
Türk Tabipler Birliği (TTB) Aile Hekimliği Komisyonu’nun Urfa’da geçtiğimiz hafta sonu düzenlediği anne ve bebek ölümleri çalıştayını Tabip Odası Aile Hekimliği Komisyonu Başkanı Dr. Bulut Ezer değerlendirdi.
Ezer, çalıştayda sağlık alanındaki bölgesel eşitsizlikleri, adölesan (Ergen) gebeliği, kürtajı, anne ölümlerini, mevsimlik işçi olarak farklı illere gidenlerin sağlık hizmetlerinden yararlanamamasını tartıştıklarını ifade etti.
Eşitsizsizlikler
Dr. Ezer bebek ölümlerinin ve anne ölümlerinin artışını şu sözlerle ifade etti:
“Doğu ile batı arasında nüfus özellikleri bakımında çok ciddi farklılıklar var. Urfa’da 4 bin nüfuslu bir aile hekiminin 100 – 110 gibi gebesi varken, İzmir’de 4 bin nüfuslu bir birim 30 gebeye bakıyor. Ya da bir aile hekimi İzmir’de 40 tane bebeği varken Urfa’da bu rakam 200’lere kadar çıkabiliyor. Net olarak verilere baktığımız zaman ilk başta iş yükü farklılığı var. Yani 3 kat fark var. 20 gebenin izlemini yapmak var, bide 100 gebenin izlemini yapmak var. Burada zaten anne ve bebek ölümlerindeki farklılıklar ortaya çıkıyor.
Türkiye’de bebek ölümlerinin sayısı 9.3 iken, bu sayı Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da 13.2 seviyesine çıkıyor. İller düzeyinde ise baktığımızda Urfa’da 13.5, Antep’te bu sayı 15.3’ü buluyor. Yine sağlık alanında eşitliksizlikler var. Buna örnek Şırnak’ta 2018 yılında 136 bebek ölmüş. Bu bebeklerin ölümünün 104’ü il dışında gerçekleşmiş.
Yani Şırnak’ta yeteri kadar ikinci bir sağlık hizmeti olmadığından bu çocuklar dışarıya götürülmüşler. Bu acil sorun çözülmediği sürece bu sorun çözülemez”
Tarım işçileri sağlık hakkından yararlanamıyor
“Mevsimlik tarım işçiliği bölgede en yüksek seviyelerde. Batıya giden işçiler genelde yüzde 80 bazında çadırlarda yaşıyorlar. Gittikleri dönemlerde elde ettiğimiz istatistiklerde bu insanların aile hekimliğinden gebelerinin takibinin yapılmadığını yine aşılarının yapılmadığını gördük. İl sağlık müdürlüğünün verilerinden net olarak ortaya çıktı. Mayıs ayında başlayarak Ağustos’ta üst seviyeye çıkıyor. Mevsimlik tarım işçilerinin gittikleri yerde hizmet alamadığını gösteriyor.”
Mültecilerin gebelik süreci takipsiz
Diğer bir başlığın bölgedeki mülteci nüfusu olduğunu, Kilis’te nüfusa oranlandığında nüfusun yüzde 80’ininin mülteci olduğunu gördüklerini, diğer illerde de bu oranın yüksek olduğunu hatırlatan Ezer durumu şöyle ifade etti:
“Bu nüfusun büyük bir oranı 0-4 yaş oranında. Bu çocukların büyük bir bölümü burada doğmuş. Bu bebeklerin takibi zor ama mutlaka aşılanması gereken bir nüfus. Mülteci nüfusu mobil bir nüfus. Bunların takibi kolay değil. Bu insanların bağışıklaması ve aşılanma oranları düşük. Bu da ülkenin bağışıklama oranını ciddi anlamda düşürüyor. Bu insanların gebelikleri yeterince takip edilemediği için ciddi derecede de ölümler yaşanıyor”
Çocuk yaşta gebelik
Ergen yaşta gebeliklerin bölgenin temel sorunu olduğunu belirten Ezer, şunları dile getirdi:
“Adölesan (ergen) gebelikler 15 -19 yaş arası doğum yapan anneler. Doğurganlık oranı Türkiye’de 2018’de 1.99 iken Urfa’da bu oran 4.13. Bölge Türkiye’nin en yüksek doğurganlık oranına sahip. Bölge olarak değerlendirdiğimizde bu oran 3.2’dir. Adölesan gebelikler bölgede yüksektir. Bu oran 2013’te binde 29’iken 2018’de TÜİK verilerinde bu oran binde 19 olarak verilmiştir. Bölgede bu doğurganlık yüksek. Örnek olarak Ağrı’da bu oran binde 57’lerde. Urfa’da binde 46’larda. Adölesan gebelikler en riskli gebeliklerdir. Hem anne hem bebek ölümünün en yüksek olduğu doğumlardır. Oranlara baktığımız zaman ilkokulu bitirmiş kadınların yüzde 20’si adölesan doğum yaparken lise ve üzeri eğitim almış kadılarda bu oran yüzde 1’e kadar düşüyor.”
Yoksullar ölüyor
“Yoksul kesimde ölüm verileri çok yüksektir. Yani Urfa ve Siverek’teki bebek ölümleri arasında fark var. Sosyo-ekonomik durumu düşük olan yerlerde ölüm oranı daha fazladır. Nüfus nitelik bakımından değil sadece sayı olarak düzenleme yapılmış. Biz yıllardır bu bölgede çalışan aile hekimlerine ek olarak 2’inci bir aile sağlık çalışanın olması gerektiğini söylüyoruz. Çünkü bu bölgede gebelerin izlenmesi yine bebeklerin aşılarının yapılması tek bir aile hekimi ile olmaz. Bu nedenle mutlaka ek bir aile sağlığı çalışanı görevlendirilmelidir. Bu bölgeye yeni bir sistemin kurulması gerekiyor”
Anne ölümleri yüksek
“Anne ölümleri Türkiye’de yüz bin canlı doğumda 11.7 iken, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinde bu oran yüz bin de 24’lere kadar çıkıyor. Sağlık alanında kimi eksiklikler var. Urfa’da 12 yıldır kan merkezi yok. Trombosit lazım olan bir ameliyat yaptığımızda biz kanı Antep’ten getiriyoruz. Yine sezeryan doğumda kanın acil gelmesi gerekirken, 12 saate kadar gelmeyebiliyor. Bu Urfa’nın en ciddi sorunlarından biri. Urfa’da fiilen devlet kurumlarında kürtaja engel olunuyor. Buda merdiven altında kürtajın yapılmasına sebep oluyor. Bunun örnekleri de görülmüştür. Önlenebilir anne ölümü aynı zamanda bir kadın cinayetidir.”
Haber Merkezi