BM Terörle Mücadelede İnsan Haklarının Geliştirilmesi ve Korunması Özel Raportörü Ní Aoláin, IŞİD’in saldırdığı Haseke’deki Al-Sina’a kampında tutulan 700’e yakın çocuğun, vatandaşı oldukları ülkeler tarafından alınması çağrısı yaptı
Birleşmiş Milletler (BM) Terörle Mücadelede İnsan Haklarının Geliştirilmesi ve Korunması Özel Raportörü Fionnuala Ní Aoláin, IŞİD’in Haseke’deki Al- Sina kampına düzenlediği saldırıya ilişkin açıklama yaparak, “Hapishanedeki kaos ve katliamın ortasında yaşları ortalama 12 civarında olan çocukların hayatlarından endişe ediyorum” dedi. Söz konusu çocukların, terörist gruplarla bağlantılı olduğu iddia edilen bireylerin çocukları olmaları dışında, kendi hataları olmaksızın kendi ülkeleri tarafından trajik bir şekilde ihmal edildiklerini kaydeden Ní Aoláin, devletlere söz konusu çocukları almaları çağrısında bulundu.
300’e yakın ölü
Bu çocukların hapishane koşullarında tutulmasının hak ihlali olduğunu ve hapishanedeki hayatlarının her zaman risk altında olduğunu dile getiren Ní Aoláin, “DAİŞ elemanlarının hapisten kaçış girişimi geçen Perşembe günü iki bombalı araç saldırısıyla başladı. DAİŞ’le bağlantılı olduğu iddia edilen yaklaşık 5 bin kişinin tutulduğu cezaevinden gelen raporlara göre Koalisyon tarafından desteklenen Kürt güçlerinin yönettiği hapishanede ve çevresinde günlerce süren çatışmalarda, çoğu tutuklu 300’e yakın kişinin öldürüldüğünü söylüyor” diye konuştu.
57 devletin vatandaşı var
Geçen yıl Suriye kamplarında 57 ayrı devletin vatandaşının tutulduğunun tespit edildiğini belirten Ni Aoláin, “Devletlerin çocuklarını geri almayı reddetmesi, son günlerde Haseke’de ateşlenen güvenlik ve insan hakları bataklığına katkıda bulunan bir faktördür” ifadesinde bulundu.
Devletler kendi çocuklarını alsın
Terör mağduru olan ve uluslararası hukuka göre korunmaya muhtaç çocuklar olarak görülmesi gereken bu çocukların devletler tarafından geri alınmamasının anlaşılamaz olduğunu vurgulayan Ni Aoláin, devamla şunları söyledi: “Son yıllarda annelerinden ve aile üyelerinden zorla ayrılan bu çocukların çoğu, yaşamları boyunca en temel insan haklarından mahrum bırakıldı. Keyfi ve uluslararası hukuk öngördüğü hiçbir yargılamaya tabii tutulmadan burada tutulmaları haklı çıkaracak hiçbir gerekçe yoktur. Ni Aoláin, Kuzeydoğu Suriye’de faaliyet gösteren tüm Devletlere ve diğer aktörlere sivillerin korunmasını sağlamaya çağırarak hapishanenin kontrolünü yeniden ele geçirmeye çalışan güçlerin orada tutulan çocukların korunmasını sağlamaya ve onlara daha fazla zarar gelmesini önlemeye çağırdı.”
İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nden açıklama
Konuyla ilgili ayrıca BM Cenevre binasında İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Ravina Shamdasani bir basın toplantısı düzenledi. Haseke kentinde sivillerin durumunun rahatsız edici olduğunu ifade eden Shamdasani, 20 Ocak’ta, IŞİD üyelerinin buradaki bir hapishaneye koordineli saldırılar başlattığını ve çoğu IŞİD üyesi olduğundan şüphelenilen düzinelerce mahkûmun kaçmasının sağlandığını söyledi. IŞİD’in saldırısı yer yer yerleşim yerlerine de sıçradığını hatırlatan Shamdasani, SDG’nin daha sonra firarilerin çoğunu yakaladığını açıkladığını, ancak bazılarının Haseke’deki, Ghweiran ve al-Zuhoor mahallelerinde saklandığı bildirdiğini açıkladı. Şehirde kontrolü altındaki tüm alanlarda sokağa çıkma yasağı ilan eden SDG’nin, uluslararası güçlerin hava desteğiyle cezaevini kuşattığını belirten Shamdasani, ancak birçoğunun IŞİD savaşçısı olduğundan şüphelenilen tutukluların cezaevinin ana binasını kontrol ettikleri ve bazı cezaevi personelini rehin aldıkları bilgisinin kendilerine ulaştığını söyledi.
Yeni göçler yaşanıyor
Ghweiran Hapishanesi’nde tahmini 5 bin civarında erkek tutuklunun olduğunu hatırlatan Shamdasani, muhtemelen birkaç yüz çocuğun da orada tutulduğu ve güvenlikleri ve esenlikleri için son derece endişeli olduklarını söyledi. Binlerce kişinin IŞİD’in yeni saldırılarından korktukları ve devam eden çatışmalardan kaçmak için yakın bölgeden kaçtığına dair kendilerine bilgilerin geldiğini söyleyen Shamdasani, “
‘Uyarmıştık‘
Shamdasani, “Çatışmanın tüm taraflarına ve taraflar üzerinde etkisi olan hükümetlere, askeri ve güvenlik operasyonlarının planlanması ve yürütülmesi de dahil olmak üzere, sivilleri korumak için ellerinden gelenin en iyisini yapmalarını ve uluslararası hukuku uygun davranmaları gerektirdiğini hatırlatırız” diye konuştu. El-Hasakeh’deki bu son gelişmeler, Suriye genelinde şüpheli IŞİD üyeleri de dahil olmak üzere binlerce tutuklunun umutsuz durumunu vurguladığını kaydeden Shamdasani, buradaki koşullara ilişkin daha önce de birçok kez uyarılarda bulunduklarını hatırlattı.
Kendi vatandaşlarınızı alın
Shamdasani, ayrıca Kuzeydoğu Suriye’deki Al-Hol ve Al-Roj gibi aşırı kalabalık kamplarda tutulan, IŞİD üyeleriyle aile bağları olduğu varsayılan binlerce Suriyeli, Iraklı ve üçüncü ülke vatandaşının durumundan derin endişe duyduklarını söyledi. Shamdasani, “Yüksek Komiser’in daha önce vurguladığı gibi, son durum ilgili ülkelerin kendi vatandaşlarını, özellikle kadınları ve çocukları uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerine uygun olarak ülkelerine geri almalarını daha da önemli kılmaktadır.”
Rüştü Demirkaya / MA