BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet Türkiye hükümetinin, insan hakları savunucularını, gazetecileri, sivil toplum örgütlerini ve muhalefeti tehdit olarak gördüğünü vurguladı.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi 40’ıncı İnsan Hakları oturumları İsviçre’nin Cenevre kentinde devam ediyor. Bugünkü oturumlarda Yüksek Komiserliğin Genel İnsan Hakları Raporu’nu açıklayan BM Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, adaletsizliğin bütün ülkelerde varlığını sürdürmeye devam ettiğini ifade etti.
Müreffeh devletlerde bile insanların kalkınmanın yararlarından mahrum kaldığını, ekonomik ve sosyal haklardan mahrum bırakıldığını hissettiğini aktaran Bachelet, “Bu durum beraberinde huzursuzluğa ve bazen de şiddete yol açıyor. Son aylarda, dünyanın dört bir yanındaki insanların eşitsizlikleri protesto etmek, ekonomik ve sosyal koşulların düzeltilmesi için sokaklara döküldüğünü gördük. Bu taleplere cevap olabilecek gerçek reform gerekmektedir. Fakat bunun yerine yetkililer taleplere şiddet ve aşırı güç kullanarak cevap veriyor. Keyfi gözaltılar, işkence ve yargısız infazlar bu taleplere verilen yanıtlar olabiliyor” dedi.
Daha sonra sırasıyla Sudan, Zimbau, Haiti, Türkiye, Filistin, Venezuela ve Nikaragua, Çin, Avrupa Birliği üyesi ülkeler, Suriye, Yemen gibi birçok ülkede yaşanan hak ihlallerine değinen Bachelet, hükümetleri insan haklarına saygılı davranmaya çağırdı.
Fransa’ya Sarı Yelekliler eleştirisi
Fransa’daki Sarı Yelekliler’in eylemlerine yönelik devletin müdahalesini de sert bir dille eleştiren Bachelet, hükümetin eylemcilerin taleplerine kulak verecek bir diyalog mekanizmasını destekleyeceklerini söyledi.
Venezuela’daki duruma da dikkat çeken Bachelet, zaten zor durumdaki ülke ekonomisinin yapılan yatırımlarla daha da şiddetlendiğini belirterek bunun ülkedeki baskı mekanizmasıyla birleşince sosyal bir patlamaya neden olduğu ifade edildi.
‘İsrail hayal kırıklığına uğrattı’
Gazze’deki İsrail ablukasının çok negatif sonuçlarının olduğuna dikkat çeken Bachelet, Filistin Bağımsız Soruşturma Komisyonu’nun raporuna atıfta bulunarak, yaşanan ölümcül ve orantısız güç kullanımıyla ilgili komisyonun hazırlamış olduğu raporun İsrail tarafından çok hızlı bir biçimde reddedilmesinin kendisini hayal kırıklığına uğrattığını söyledi.
Türkiye’ye eleştiri
Türkiye’ye de sert eleştirilerde bulunan Bachelet, hükümetin gazetecilerden, insan hakları savunucularına kadar ülkenin muhalif kesimlerini sosyal diyalogun geliştirilmesi açısından önemli bir mekanizma olarak görmektense bir tehdit ve istikrar bozucu olarak görmesinin anlaşılamayacak bir durum olduğunu belirterek, sivil toplum kuruluşlarına yönelik baskıların arttığına dikkat çekti.
AB’ye eleştiri
Avrupa Birliği ülkelerini de eleştiren Bachelet, Avrupa ülkelerinin özellikle mülteci politikalarının birçok ölüme neden olduğunu belirterek, sadece bu yılın ilk 2 ayında 226 kişinin Akdeniz’de yaşamını yitirdiğini hatırlattı. Bachelet, AB’nin bu alanda çalışan sivil toplum örgütleriyle ortaklaşması ve onların bu mesele ile ilgili kaygı ve önerilerine kulak vermesi gerektiğini söyledi.
Suriye ve Yemen krizi
Suriye’de adalet ve hesap verilebilirliği sağlayacak mekanizmaların geliştirilmesi gerektiğini kaydeden Bachelet, son dönemlerde İdlib’ten gelen ve giderek artan ölüm haberlerinin kendilerini endişelendirdiğini söyledi. Bachelet, ayrıca DAİŞ’in elinde bulunan bölgelerden kaçan insanların daha iyi korunması ve yardımlara ulaşmasının sağlanması gerektiğinin altını çizdi.
Konuşmasında Yemen’deki duruma da dikkat çeken Bachelet, yaşanan dünyanın en büyük insani krizi olarak nitelendirdi. Biryandan çatışmalarda binlerce insanın yaşamını yitirdiğini ifade eden Bachelet, öte yandan bu o kadar insanın da açlıkla mücadele ettiğini ve diğer en temel insani haklardan mahrum kaldığını sözlerine ekledi.
Kaynak: MA / Rüştü Demirkaya