BM, Türkiye’de ordunun Kürt kadınlara yönelik saldırılarına dair ‘araştırılsın’ çağrısı yaptı ve Kürt kadınların etnik kimliklerinden dolayı da ayrımcılığa maruz kaldığına dikkat çekti
Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Yönelik Şiddet, Sebepleri ve Sonuçları Özel Raportörü Reem Alsalem, Türkiye’de Kadına dönük şiddet raporunu, BM Cenevre Ofisi’nde devam eden İnsan Hakları Konseyi 53. İnsan Hakları Oturumları kapsamında yayınladı.
Özel Raportör Reem Alsalem 19 sayfalık raporunda Kürt kadınlara dönük şiddete özel olarak yer ayırırken, Türkiye Silahlı Kuvvetlerine mensup askerlerin Kürt ve PKK’li kadınlara dönük saldırılarına da dikkat çekti.
Kürt kadınları ülkede özellikle şiddet riski altında olan gruplar altında tanımlayan Özel Raportör Reem Alsalem, raporunda, Kürt kadınların kimliklerinden kaynaklı olarak da şiddete maruz kaldığından duyduğu endişeye yer verdi.
Kimliklerinden dolayı da ayrımcılığa maruz kalıyorlar
Raporda, “Kürt Kadınları etnik ve dil kimliklerine dayalı ayrımcılığa maruz kalıyor, toplumda marjinalleştiriliyor, insan haklarından sınırlı bir şekilde yararlanıyor. Yanı sıra PKK’ye karşı yürütülen savaş bağlamında yüksek sayıda, çoğunluğu kadın olmak üzere Kürt sivillerin öldürüldüğü veya cinsel şiddet dahil olmak üzere şiddete maruz bırakıldığı raporları bizleri endişelendiriyor. Özel Raportör, ayrıca Kürt kadın ve kız çocuklarının sürekli olarak taciz ve tehditlere maruz kalmalarına, birçoğunun keyfi ve uzun süreli gözaltında tutulmalarına, hukuki yardıma erişimlerinin kısıtlı olmasına ve haksız yargılanmalarla karşı karşıya kalmalarına dönük raporlardan endişe duymaktadır” ifadeleri kullanıldı.
Ordunun Kürt kadınlara yönelik saldırıları araştırılsın
Türkiye’ye, Türk ordu güçleri tarafından Kürt kadınlara dönük saldırıların araştırılması çağrısında bulunan Özel Raportör Reem Alsalem, raporunda şu ifadelere yer verdi:
“Türk güvenlik ve savunma güçleri tarafından Kürt kadınlara yönelik işlenen cinsel ve cinsiyete dayalı şiddet eylemlerini araştırın, kovuşturun ve sorumluları cezalandırın. Türk-Kürt bölgelerindeki çatışmanın ve PKK’nin statüsüne bakılmaksızın Cenevre Konvansiyonlarının 3. maddesine saygı gösterilmesini sağlayın.
Bu amaçla, Kürt kadınlarının karşı karşıya kaldığı şiddet olaylarının ve ihlallerin açıklığa kavuşturulması ve sorumluların yargılanması için uluslararası destekli etkili, tarafsız ve şeffaf soruşturma mekanizmalarını hayata geçirin.”
3. madde nedir?
Cenevre Konvansiyonları 3 maddesi şöyle :
“Yüksek Sözleşmeci Taraflardan birinin topraklarında uluslararası nitelikte olmayan bir silahlı çatışma çıkması halinde, çatışmaya taraf olan Taraflardan her biri en azından aşağıdaki hükümleri uygulamakla yükümlü olacaktır:
l. Silahlarını bırakan silahlı kuvvetler mensupları ve hastalık, yaralanma, tutukluluk veya başka herhangi bir nedenle savaş dışı bırakılan kişiler dahil olmak üzere çatışmalara doğrudan katılmayan kişiler, her koşulda, ırk, renk, din veya inanç, cinsiyet, doğum veya servet veya benzeri herhangi bir kritere dayalı herhangi bir aleyhte ayrım yapılmaksızın insanca muamele edilmesi.
Bu sebeple, Bu amaçla, yukarıda belirtilen kişilerle ilgili olarak aşağıdakiler her zaman ve her yerde yasaklanmıştır ve yasak kalacaktır:
a) Hayata ve vücut bütünlüğüne yönelik saldırılar, özellikle her türlü cinayet, sakatlama, vahşice muamele, işkence ve eziyet,
b) Rehin almak,
c) Şahısların izzeti nefislerine tecavüz, bilhassa küçük düşürücü ve aşağılayıcı muameleler,
d) Uygar milletlerce elzem olarak kabul edilen adli güvencelerle birlikte, nizami bir mahkeme tarafından önceden bir yargılama olmaksızın verilen mahkumiyet kararları ile idam cezalarının infazı.
2. Yaralı ve hastalar toplanacak ve tedavi edilecektir.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi gibi tarafsız insani bir teşkilat, anlaşmazlık halinde taraflara hizmetlerini arzedebilecektir.
Anlaşmazlık halindeki taraflar, ayrıca hususi anlaşmalar yolu ile işbu Sözleşmenin diğer hükümlerinin tamamı veya bir kısmını yürürlüğe koymaya çalışacaklardır.
Yukardaki hükümlerin uygulanmasının anlaşmazlık halinde bulunan tarafların hukuki durumları üzerinde hiçbir etkisi olmayacaktır.”
Kaynak: ANHA