BM, kentlerde yaşayan milyarlarca insanın 2040 yılına kadar artacak olan küresel ısınmadan etkileneceğini ifade etti
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yayınlanan yeni bir rapora göre, yaşamın her alanında sürdürülebilirliği sağlamaya yönelik kayda değer bir adım atılmadığı takdirde, insan ırkı eşi benzeri görülmemiş sıcaklık artışlarına ve buna bağlı tehditlere tanık olma yolunda ilerliyor. Raporda, 2040 yılına kadar kentsel alanlarda yaşayan yaklaşık iki milyar insanın 0,5 derecelik bir sıcaklık artışıyla karşı karşıya kalacağı vurgulandı.
Doğal felaketler
Birleşmiş Milletler-Habitat İcra Direktörü Anacláudia Rossbach 5 Kasım’da yaptığı basın açıklamasında, milyarlarca insanın yaşam alanlarındaki sıcaklığın artacağını ve sel ve diğer doğal felaketlerle daha sık karşılaşılacağını söyledi.
Dünya Kentleri Raporu 2024 başlıklı raporda kentlerin hem iklim değişikliğinin kurbanları hem de en kötü suçluları arasında yer aldığı, iklim değişikliğinin etkilerine orantısız bir şekilde maruz kalmalarına rağmen küresel sera gazı emisyonlarının önemli bir kısmının üretilmesinden de sorumlu oldukları kaydedildi.
Riskler artıyor
Raporda “Dünyanın en büyük mega şehirlerinin çoğu, milyonlarca insanı ve trilyonlarca dolarlık varlığı, her geçen yıl ani şoklara karşı daha savunmasız hale gelen bölgelere yoğunlaştırıyor. Bu şehirler genişlemeye devam ettikçe, maruz kaldıkları riskler de artıyor ve gelecekte potansiyel olarak yıkıcı felaketlerin önünü açıyor” denildi.
Rapor, dünya genelindeki şehirlerin iklime dirençli sistemler inşa etmek ve sürdürmek için yılda tahmini 4,5 ila 5,4 trilyon dolar yatırıma ihtiyaç duyduğunu, ancak mevcut finansmanın sadece 831 milyar dolar olduğunu ve bunun gerekli miktarın sadece bir kısmı olduğunun altını çizdi.
Yeşil alanlar hızla azalacak
BM-Habitat Başkanı Rossbach, şehirlerdeki iklim eylemi karşılaşılan zorlukların ölçeğiyle eşleşmezken, en fazla risk altında olanların “aynı zamanda halihazırda kalıcı ve kronik yapısal eşitsizliklerle karşı karşıya olanlar” olduğunu vurgulayarak “Tipik olarak çevreye duyarlı alanlarda bulunan ve koruyucu altyapıdan yoksun olan gayri resmi yerleşimler ve gecekondu mahalleleri, genellikle iklimle ilgili afetlerin veya aşırı olayların yükünü çekmektedir” dedi.
Raporda, kötü yönetilen büyümenin yarattığı baskıların kentsel alanlarda yeşil alanların hızla azalmasına yol açtığı da belirtildi.
EKOLOJİ SERVİSİ