Tecride karşı açlık grevine giren tutukluların aileleri taleplerin karşılanmasını istedi
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan ağırlaştırılmış tecrit ve salgınla beraber cezaevlerinde artan hak ihlallerine karşı çok sayıda tutuklu 27 Kasım’da süresiz dönüşümlü açlık grevi eylemine başladı. Eylemi, ikinci grup devraldı. Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan, çocuklarının haklı taleplerle açlık grevine başladığını vurgulayan tutuklu aileleri, talepler karşılanmazsa cezaevi kapılarında çadır kurarak, eyleme katılacaklarını söyledi. Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu bulunan Aziz Tufan’ın annesi Yesure Tufan, Abdullah Öcalan ve diğer tutuklulara uygulanan tecridi kabul etmediklerini, çocuklarının talepleri karşılanmadığı taktirde anneler olarak kendilerinin de cezaevleri önünde çadır kurarak eyleme katılacaklarını ifade etti. Hastalar başta olmak üzere tüm tutukluların serbest bırakılması için genel affın çıkması gerektiğini belirten Tufan, tecridin tüm topluma uygulandığını hatırlatarak, “Bütün annelere sesleniyorum; çocuklarımıza sahip çıkalım, onları yalnız bırakmayalım. Daha önce yapılan açlık grevinde cezaevlerinden 8 cenazemiz çıktı. Artık yeter” dedi.
Yetkililere çağrı Devlet yetkililerine seslenen Tufan, şunları söyledi: “Yine söylüyorum, çocuklarımızın talepleri bizlerin talepleridir. Kaldırın bu işkence durumunu, genel af çıkarın. İçimiz yanıyor, yeter artık. Bu pandemi sürecinde cezaevlerinin kapılarını açın çocuklarımız çıksın, çocuklarımız ve anneleri sevinsin. CPT cezaevlerinde yaşananları görsün ve tutsakların ne durumda olduklarını incelesin” diye konuştu. Tokat T Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan Mahsun Saruhan’ın annesi Sulhiye Saruhan, salgın sürecinde infaz yasasıyla birlikte tecavüzcü, hırsız ve uyuşturucu satıcılarının serbest bırakıldığını ancak suçsuz yere cezaevinde yıllardır tutuklu olan tutukluların ise infaz yasasından yararlanamadığını kaydetti. Yapılan hukuksuzluklardan kaynaklı çocuklarının açlık grevine girdiğini anımsatan Saruhan, şöyle devam etti: “Çocuklarımızın açlık grevlerine girmeleri doğrudur, haklarıdır. Onlara başka bir yol bırakmıyorlar. Yapılanları duymuyorlar, görmüyorlar. Söylüyorsun ama sanki duvara konuşuyorsun hiçbir tepki vermiyorlar. Bu yüzden çocuklarımız haklı olarak açlık grevlerine giriyorlar.” Saruhan, cezaevlerinde bulunan tutuklularının taleplerinin yerine getirilmemesi halinde aileler olarak eyleme katılacaklarını ifade etti. Bütün tutuklu ailelerine seslenen Saruhan, mahpuslara karşı uygulanan zulüm ve tecride karşı seslerini yükseltme çağrısı yaptı. Yetkililere de çağrı yapan Saruhan, açlık grevine giren tutukluların taleplerinin yerine getirilmesini istedi.
‘Sesimizi yükseltelim’
2018’de 200 gün süren açlık grevlerine katılan, açlık grevindeyken cezaevinden tahliye edilen, dışarıda grevi sürdürmeye devam eden kadınlar Jin News’e konuştu. Hükümetin cezaevi koşullarını iyileştirmesi ve tecridi kaldırması gerektiğini ifade eden Sevican Yaşar, “Açlık grevine giren tutsaklar talepleri karşılanmazsa daha radikal kararlar alabilirler ve tutsakların yaşamına mal olabilir. Talepler bellidir ve uygulanması zor değil. Türkiye kendi hukukuna ve uluslararası insan hakları sözleşmelerini uygulasın. Herkes üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmeli. CPT, ‘işkenceyi izleme’ değil önleme komisyonu olduğunu hatırlamalıdır. Ülkenin tüm demokrat, devrimci ve ilerici güçleri bu konuda sesini ölümler olmadan yükseltmelidir” dedi.
Kürt halkının açlık grevi ve ölüm oruçlarıyla ilk kez tanışmadığının altını çizen Derya Aslan, tutukluların açlık grevi eylemlerine başvurmasının sebebi olarak hükümetin politikalarını gösterdi. Aslan, “Çözüm sürecinden önce de binlerce Kürt tutsak açlık grevi eylemleri ile tarihi bir sürecin başlamasına katkıda bulunmuştu. Ancak gelinen aşamada zindanlarda 10 bin tutsağın mesajını okuyamayan iktidar sistemi, İmralı adasında Kürt halkının tek muhatabı olan Sayın Öcalan’a dönük baskı ve tecrit politikalarını sürdürmeye devam etti” dedi. Aslan, tecridin mutlak anlamda kırılması gerektiğini belirtti. 2019 yılında iktidarın attığı adımlar neticesinde grevi sonlandırdıklarını fakat bugün gelinen aşamada iktidarın yaşananlardan ders çıkarmadığını gördüklerini aktardı. Aslan, tutukluların taleplerinin sahiplenilmesi çağrısı çaptı. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin derinleştirmeye yönelik politikaların hayata geçirildiğini kaydeden Zülfiye Kişmir de duyarlılık ve sahiplenme çağrısı yaptı. Hacer Karaoğlan ise, açlık grevlerinin tecridi kırma amacı taşıdığını ekleyerek, “Dışarıda bulunan bütün sivil toplum örgütlerini açlık grevleri konusunda duyarlı olmaya ve hükümeti bir an önce adım atmaya çağırıyorum” dedi.
HABER MERKEZİ