Bursa’nın Büyükorhan ilçesine bağlı Karaağız Mahallesi’nde kurulmak istenen biyokütle enerji santraline karşı köylülerin nöbeti 65. gününde devam ediyor. Söz konusu tesisle ilgili bir makale yayınlayan Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, biyokütle enerji santrallerinin kömür veya gazla çalışan enerji santrallerinden daha fazla kirlilik yaratacağını, buna karşın çok daha az verimli olduğunu belirterek, başta akciğer hastalıkları olmak üzere çok sayıda sağlık sorununa da neden olabileceğini söyledi. Makalede, Bitkisel Biyokütle Kaynakları; tohumlu bitkiler, protein bitkileri, bitkisel ve tarımsal artıklar olduğu belirtilirken, Hayvansal Biyokütle Kaynakları’nın ise hayvanların dışkıları, mezbahane atıkları ve hayvansal ürünlerin işlenmesi sırasında ortaya çıkan atıklar olduğu belirtildi. Ayrıca organik çöpler, Şehir ve Endüstriyel Atıklardan Elde Edilen Biyokütle Kaynakları, biyokütle tanımı içerisinde yer alıyor. Pala, yakıt yakan bütün santrallerin çok sayıda hava kirleticisi ürettiğini, ancak biyokütle enerji santrallerinin kömür veya gazla çalışan enerji santrallerinden daha fazla kirlilik yaratmasına yol açan iki temel faktör olduğunu belirtti.
İnsan ve çevreye zararlı
Pala, Tayland’da biyokütle santrallerinin yakınında yaşayanlarda yapılan bir araştırmaya da dikkat çekti. Buna göre, santrallere 1 km. mesafede yaşayan kişilerde alerji, astım ve kronik tıkayıcı akciğer hastalığının görülme sıklığı istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha yüksek görülüyor. Kaşıntı, kızarıklık, göz tahrişi, öksürük, burun tıkanıklığı, alerjik semptomlar, boğaz ağrısı ve solunum zorluğu riskleri de biyokütle enerji santrallerinin yakınında yaşayanlar arasında daha belirgin olarak görülüyor. Biyokütle santralleri aynı zamanda iklim için de bir tehlike oluşturuyor. Bu santraller büyük bir karbon kirletici olan kömürden elde edilen her megavat başına yaklaşık yüzde 50 daha fazla karbonmonoksit yayıyor. Pala, makalesinde, “Ülkemizde, çok ciddi sağlık sorunlarına yol açan PM2.5 hava kirleticisi için bile henüz bir yasal sınır değerin belirlenmediği ve kamusal denetimin çok zayıf olduğu bilindiği için, biyokütle termik santralleri konusunda duyarlı davranılmalı; her bir santral kurulmadan önce hem ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) hem de SED (Sağlık Etki Değerlendirmesi) uygulanmalıdır” ifadesine yer verdi.
BURSA