Sudan ile yapılan 21 anlaşmanın yürürlüğe gireceği duyuruldu. Bu anlaşmalarda tarım, hayvancılık, petrol, altın, enerji ve diğer madenlerin olduğu belirtildi. Türkiye’de tarım ve hayvancılığın ithalata bağlanmasının bir nedenin de bu gelişme olduğu iddia ediliyor
Sudan Devlet Başkan Yardımcısı Avad el-Caz, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleştirilen Türkiye-Sudan İşbirliği Yürütme Komitesi toplantısının ardından Sudan Haber Ajansı’na (SUNA) yaptığı açıklamada, Türkiye ile Sudan arasında imzalanan 21 anlaşmanın yakın zamanda uygulanacağını duyurdu. “Türkiye ve Sudan arasında imzalanan 21 anlaşma yakın zamanda faaliyete geçecek” diyen Caz, “İlgili bakanlıkların yürütülen çalışmaları tamamlamasının ardından güzel işlerin olacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. Caz, Türkiye’nin Sudan’ın tarım, hayvancılık, petrol, altın ve diğer madenlerinden yararlanmak istediğini söyleyerek, başkanlık ettiği komitenin de Türkiye ile kamu ve özel sektör ortaklığını güçlendirmek için çalışmalar yaptığını sözlerine ekledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 200 iş insanıyla birlikte Aralık 2017’de Sudan’ı ziyaret etmiş, üç gün süren temaslar kapsamında iki ülke arasında 21 anlaşma imzalanmıştı. Sudan Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir ise Erdoğan’ın ziyareti sonrası anlaşmaların takip edilmesi adına Türkiye-Sudan İşbirliği Yürütme Komitesi’nin kurulması talimatı vermişti.
Türkiye’de tarım bitiriliyor
Türkiye’de tarımsal üretimler hızla gerilerken temel gıda ve hayvan ile lop et ithalatları ciddi boyutlara ulaşmış durumda. Türkiye’de tarım arazileri enerji, sanayi, yol, maden vb. yapılara kurban verilirken, çiftçiler üretimden uzaklaştırılmakta ve kent varoşlarında sermaye için yedek ve ucuz emek gücü olarak yaşamaya mahkum edilirken onları bekleyen diğer şeyin ise maden işçiliği olacağı bekleniyor. Bu süreçler gün geçtikçe hızlanırken, belli alanlarda tekelci tarımın hazırlıkları ise yapılmakta. Arazi koruma ve miras hukuku gibi yasalarda değişiklikler yapılıp küçük çiftçiliğin sonu getirilmek üzere. Temel gıdaların, canlı hayvan ve lop et ithalatlarının büyümüş olması ile Türkiye’de bu alanlarda giderek bir daralma yaşanması arasında ortaya çıkan en önemli bağın Sudan’la girilen girift ilişkiler olduğu belirtiliyor.
Niçin Sudan?
Sudan’da TİGEM (Tarım İşleri Genel Müdüdrlüğü) üzerinden geniş araziler kiralandı ve buralara büyük tarım tekellerinin davet edileceği duyurulmuştu. Özelleştirme gündeminde yer alan TİGEM ise eski tarım bakanına aşkını ilan eden Ethem Sancak gibilerin eline verilme süreçleri için hazırlandığı ise çokça konuşuldu. Sudan’da 780 bin dekar arazide ‘Tropikal Meyveler’ üretileceği ifade edilirken bu meyvelerin nereye satılacağı bilgisine ise sahip değiliz. Ancak asıl hedefin bu arazilerde GDO’lu tohumlarla ve özellikle enerji tarımı yapmak olduğu iddiaları gündemde. Sudan’da bu devasa miktarda arazinin kiralanmış olması Afrika’nın kanı emilmiş coğrafyasında arta kalanların toparlanması olarak görülürken, darbeci Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir’in bu bağlamda kolaylatırıcılığa soyunması dünya üzerinde tecrit edilmiş olmasına bağlanıyor.
TİGEM özelleşme kıskacında
Bir dönemin özelleştirme İdaresi Başkan Vekili Ahmet Aksu, Kamu İktisadi Teşebbüsleri’nin (KİT) özelleştirilmesine devam edileceğini belirterek, ‘PTT, BOTAŞ, TİGEM ve ÇAYKUR’un özelleştirilmesinin gerekli şartlar oluştuğunda gündeme geleceğini ve bu kurumların da özelleşeceğini açıklamıştı. Kurulan Varlık Fonu’na devredilen kurumlar içinde TİGEM yer almadı. Aksu’nun açıklamasında yer alan diğer 3 kurumun ise Varlık Fonu’na devredilği ve alınan kredilerde rehin olarak kullanıldığı belirtiliyor. TİGEM’in özellikle Urfa’da bulunan büyük arazilerinin belli ellere satılması için şimdilik elde tutulurken, Sudan adımıyla birlikte sırada TİGEM’in özelleştirlmesi olduğu iddiaları gündemde.İçine girilen ekonomik sıkıntının ise bu süreci hızlandıracağı bekleniyor.
Ömer el-Beşir kimdir?
Sudan’da 1989 yılında askeri darbe ile iktidara gelen Ömer elBeşir’in, Sudan’da en tutucu Müslümanlarının yaşadığı Darfur bölgesinde iktidarın baskılarına karşı ayaklanan iki örgütü yok etmek bahanesiyle 300 bin insanın katledilme emrini verdiği biliniyor. Bu nedenle Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından insanlık suçlusu ilan edilmiş ve hakkında tutuklama kararı verilmiştir. Dünyada hukukla yönetilen ülkelere ayak basamayan el-Beşir, Türkiye’yi adeta su yoluna çevirmiş durumda.
EKOLOJİ SERVİSİ