Sozda Oremar/Hartum-Jinnews
Sudanlı gazeteci Wini Omer, kadın ve insan hakları gibi birçok çalışmada yer almış biri. Etek giydiği ve insan hakları çalışmalarına katıldığı için devlete karşı “suçlar” da dahil, toplam 8 suçlamayla hakkında dava açıldı. Hakkında yurtdışı yasağı da bulunan Wini Omer, hapis ve idam cezasıyla karşı karşıya. Sudan’da gazetecilik yapan Omer; kadın çalışmaları, deneyimleri ve karşı karşıya olduğu baskılar hakkında konuştu.
Sudan’da kaç yıldır gazetecilik ve kadın hakları savunuculuğu ile ilgileniyorsunuz?
2014 yılından bu yana gazetecilik yapıyorum. Sudan’da Stzin gazetesinde 2014 yılında çalıştım. Gazete daha sonra 2016 yılında kapatıldı. Bunun yanı sıra kadın sorunlarını içeren haftalık Alhadatha Alsudanya dergisinde editörlük yapıyorum. 2007 yılında üniversite öğrencisi iken kadın sorunlarıyla ilgilendim. Kadın sorunlarını konu edinen eğitimlere de katıldım.
İnsan hakları, cinsiyettemelli şiddet gibi konularda önlem ve duyarlılık geliştirmesi için çalışmalar yaptınız. Elde ettiğiniz veriler nelerdir?
Kadın üzerindeki şiddet; psikolojik, fiziki, toplumsal ve kadın ekonomisi üzerine büyük etki yaratıyor. Özellikle kadına karşı fiziksel şiddet, kadın sağlığını çok derinden etkiliyor ve ölüme kadar götürüyor. Aynı zamanda kadın piskolojisini de çok derinden etkiliyor.
Kadın sünneti ve çocuk yaşta evlilik kadın sağlığını nasıl etkilemektedir?
Kadın sünneti bazı toplumlarda bir kültür olarak yayılmış durumda ve bu da kadını doğrudan köleleştiren bir yaklaşımdır. Sudan’da yüzde 90 kadınlar sünnet ediliyor. Kadın sünneti, kadının psikoloji ve sağlığını çok derinden etkileyip ölüme kadar götürüyor. Sudan’da yaygınlaşan bir diğer esas sorun ise, 7 ve 10 yaşlarındaki kız çocuklarının evlendirilmesidir. Anayasa bir babanın 7 ve 10 yaşındaki kız çocuklarını evlendirebilmesine imkan sağlıyor. Bu olay çocuk haklarını ayaklar altına alıyor.
Sudan’da kadınlar ve kadın gazeteciler ne tür sorunlar ile karşılaşıyor?
Sudan’da gazetecilik kadar zor bir meslek yoktur. Kadın gazeteciler büyük engellerle karşı karşıya. Özellikle siyasi olay ve eylemleri takip eden gazeteci kadınlar, polisler tarafından gözaltına alınıyor. Hakikati yansıtan gazeteci kadınlar direndiklerinde her türlü hakarete maruz kalıyorlar. Bana göre Sudan’daki sistem, kadın için korkutucu bir sistemdir. Erkek zihniyeti hakim. Kadının yaşam ve mesleki alanı hedef alınıyor. Güçsüz görülerek doğrudan şiddete maruz bırakılıyor. Kadının öz ekonomisinin olmaması kendisini toplumda var edebilmesine engel oluyor. Burada oluşturulan sisteme karşı kadınlar olarak bir olup mücadelemizi yükseltmeliyiz.
Hakkınızdaki suçlamalar ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
2017’nin aralık ayında giydiğim bir etek yüzünden yasaların 152. maddesi kapsamında gözaltına alındım. Eteğin uygunsuz olduğu iddia edildi. 3 defa mahkemeye çıkarak giyimimde bir sorun olmadığını anlatmaya çalıştım. Daha sonra elbisemin “uygunsuz” olmadığına karar verildi. Yine şubat ayında tekrar gözaltına alındım. Bu sefer de erkek arkadaşlarım ile dolaştığım için oldu. Sudan yasalarına göre, kadının erkek ile hiçbir ilişkisinin olmaması gerekiyor. 6 aydır Sudan dışına çıkmam da yasaklandı. Artık özgürce hareket edemiyorum. Çalışmalarıma da devlet tarafından el konuldu. Bütün çalışmalarım durduruldu. Halen mahkeme sürüyor. Bu ayrımcılık yapan anayasaya karşı kadın haklarını savunmak üzerinden Sudan’a büyük bir kamuoyu baskısı yapmak gerekiyor. Sudan’da gazetecilik yapmak çok zor. Sürekli gözaltı, gazete ve dergilerin kapatılması ile karşı karşıya kalıyoruz. Devlet suçlarını görüp eleştirenlerden böyle hesap soruyor. Sudan’da özgür düşüncenin önüne geçmek için yasalar kuruluyor. Ancak bu yasalar özgür düşüncenin önüne geçemez.
Kadınlara ve meslektaşlarınıza bir çağrınız var mı?
Bu süreçte gazeteci kadınlar ve sivil toplum kuruluşları benimle dayanışma içinde oldu. Bu bana moral ve güç oldu. Tabi bu tek başına yeterli değil.İnsan ve kadın haklarına karşı toplumu duyarlı kılmak, egemen sistemin sınır tanımayan hakların reddine karşı basın olarak herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Ayrıca Sudan’da zindanda olan kadınların durumuna dikkat çekelim, sistemin insafına bırakmayalım. Unutmayalım ki Sudan’da siyasiİslam ve diktatörlük kadın haklarını her geçen dakika elinden almaya devam ediyor.
Wini Omer kimdir?
Wini Omer baskıların yaşandığı Sudan’da yıllardır gazetecilik ve kadın hakları savunuculuğu yapıyor. Wini Omer, gençlere insan hakları, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve üreme sağlığı konularında eğitim vererek, ayrıca çocuk koruma alanında gönüllüler ile cinsel şiddetin önlenmesi, kadın sünneti ve çocuk yaşta evlendirilmelerin sona erdirilmesine ilişkin oturumlar düzenliyor. Sosyoloji ve antropoloji bölümlerini okuyan Wini Omer, sosyal bilimler ve sosyal değişim alanında yaptığı araştırmalar ile tanınıyor.
Dünyada 174. sırada
Kuzey Afrika ülkelerinden olan Sudan resmi adıyla Sudan Cumhuriyeti, Sınır Tanımayan Gazeteciler’in (RSF) 2018 Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 174. sırada bulunuyor. Sudan’da toplanma ve eylem yapmak dahi birçok demokratik hak yasaklar arasında yer alırken, kadınların kıyafetlerine yönelik yasaklar da bulunuyor. No to Women’s Oppression Initiative’in verilerine göre, Sudan’da 2016 yılında 15 binden fazla kadın “Kamu düzenine karşı çıkma” suçlamalarıyla kırbaç cezasına çarptırıldı.