HDK Eşsözcüsü Sedat Şenoğlu, yeni dönemde temel eksenlerinin ‘direniş ve direnişi toplumsallaştırmak’ olduğunu söyleyerek, İmralı’daki tecridin kaldırılmasında HDK’nin somut rol oynayacağını dile getirdi Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 9. Genel Kurul’unu gerçekleştirdi. Genel Kurul’da HDK’nin yeni Eşsözcülüğü’ne seçilen Sedat Şenoğlu, yeni sürece ilişkin Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Diren Yurtsever ve Berivan Altan’a konuştu.
HDK’nin 21. yüzyılın değişen koşullarında halkların kendilerini iradeleştirmesini amaçladığını belirten Şenoğlu, HDK fikriyatının oluşturucu temel güçlerinden birinin PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın olduğu hatırlatmasında bulundu. Şenoğlu, “HDK fikriyatı özsel bakımdan ezilenlerin, halkların kendi kaderlerini ellerine alması, demokrasilerini inşa etmesi, toplumsal yaşam sisteminin kurulması fikriyatına dayanıyor. Bu mümkün. Dünya tarihleri açısından baktığımız zaman ezilenlerin, emekçilerin halkların tarihsel deneyimleri var” dedi. Türkiye’deki mevcut rejimi “faşist ve tekçi rejim” olarak tanımlayan Şenoğlu, bu rejimin halklara vaat edecek bir umudunun kalmadığını ve sürdürülemez olduğunu söyledi. Yaşanan durumun yapısal bir kriz olduğunu ifade eden Şenoğlu, halkın buna itiraz ettiğini, HDK’nin de bunun için bir fırsat olduğunu vurguladı.
Kongrenin “Emek, Barış, Özgürlük: Faşizme Karşı Toplumsal Direniş” şiarının HDK’nin dönem perspektifi olduğunu belirten Şenoğlu, kongrede yürütülen tartışmalar sonucu güçlü ortak bir iradenin ortaya çıktığını kaydetti. Şenoğlu, yeni dönemde toplumdaki itirazları birleştirmek istediklerini söyledi. Şenoğlu, HDK’nin yeni dönemde üstleneceği rol ve misyona ilişkin de “HDK savaş, işgal ve yayılmacılık karşıtı tutumunu çok daha güçlü bir şekilde ortaya koyacak. Kriz ve bunun yarattığı her türlü sonuçlara karşı emek ve işçi mücadelesini birleştirmek bizim çok temel bir eksenimiz olacak. Kadın özgürlük mücadelesi bizim öncü ve birleştirici kuvvetimiz olacak. Genel olarak siyasal baskı ve şiddet uygulamalarına maruz kalan herkesi birleştirmek ve toplamda birleştirici bir mevzi yaratmayı düşünüyoruz” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle 71 gündür açlık grevinde olan Leyla Güven’in eylemine dikkat çeken Şenoğlu, Güven’in eyleminin irade, kararlılık, amaca bağlılık konusunda net bir duruş gösterdiğini belirtti. Kongrelerini de Güven’e atfettiklerini söyleyen Şenoğlu, “Leyla Güven nezdinde ve genişleyen direniş ilk sonucunu verdi ve İmralı’dan Sayın Öcalan’ın sağlık durumu ile ilgili bir haber almış olduk. Bu çok kıymetli bir şey ama tabi ki yetersiz. Çünkü toplum tecrit altında. Tecride karşı mücadele toplumsal yürümek zorunda. Birleştirici, ortaklaştırıcı, bu direnişi toplumsallaştıran, tecridin mutlak olarak ortadan kalkmasının koşullarını yaratan çabada, HDK somut bir rol oynayacak kesinlikle” dedi.
Şenoğlu, yerel seçimlerinin yerel demokrasinin oluşturulması açısından bir fırsat olduğunu belirterek, “Yerel seçim, mevcut rejimin, tek adamlığın sabitlenmesi anlamına geliyor. Böyle bir yaklaşım var. Biz siyasi, toplumsal zemini bu rejime karşı itiraz eden bir referanduma dönüştürmek gerektiğini düşünüyoruz. Pratik bakımdan seçim vesilesi ile yerel örgütlenmeye yüzümüzü çevirmek orada kalıcı başarılar elde etmek istiyoruz” şeklinde konuştu. HDK’nin seçim politikasını HDP üzerinden yürüttüğünü belirten Şenoğlu, yerel demokrasiye önem verdiklerini ve bu konuda etkin bir çalışma sürdürdüklerini belirtti.
ANKARA