Birleşik Gençlik Meclisi Kemal Kurkut’un filin serbest bırakılmasına ilişkin açıklama yaptı. Meclis üyesi Yaren Dursun, ‘Bize dayatılan geleceksizliği kabul etmeyeceğiz’ dedi
Birleşik Gençlik Meclisi, Diyarbakır’da 2017 Newrozu’nda üniversite öğrencisi Kemal Kurkut’u katleden polis Y.Ş. hakkında beraat kararı verilmesine ilişkin Halkların Demokratik Partisi (HDP) Çankaya İlçe Örgütü binasında basın toplantısı düzenledi.
Toplantı salonuna Kemal Kurkut’un fotoğrafının yer aldığı “Polis vuruyor, devlet koruyor. Kemal Kurkut onurumuzdur” yazılı pankart asıldı.
Açıklama yapan Birleşik Gençlik Meclisi üyesi Yaren Dursuni Kurkut’un vurulma anına ait görüntülerin dava dosyasında mevcut olduğuna dikkati çekerek, “Kemal katledildikten sonra bu cinayeti meşrulaştırmak için canlı bomba yalanını ortaya atan valilik, çatışma çıktığını yazan burjuva medya, Kemal’in son anlarının bir gazeteci tarafından görüntülenmesiyle halkımızın gözünde bir kez daha yalancı ve sahtekar konumundadır” dedi.
Gazeteciye ceza
“Hepimiz gördük, polis Kemal’i hedef alarak katletmiştir” diyen Dursun, verilen beraat kararının devletin cinayette azmettirici olduğunun kanıtı olduğunu ifade etti. Dursun, “Deliller açık şekilde ortadayken, katil polisin beraat edip mesleğine devam etmesi, sömürgeci faşizmin Kürt halkına dönük kırım politikalarının bir parçasıdır. Kürt gençlerini öldürmek Kürdistan’da bir devlet politikasıdır, burjuva faşist mahkemeler de kiralık katiller için aklama aracı olarak kullanılmaktadır. Kemal’in katili beraat etti ancak vurulma anını çeken gazeteci Abdurrahman Gök 20 yıl hapis cezasıyla yargılanıyor. Katile ceza yok ama katilin katil olduğunu kanıtlamaya ceza var” ifadelerini kullandı.
Musa Orhan elini kolunu sallıyor
Her gün Kürt gençlerinin katledildiğini dile getiren Dursun, “Bunlar polis ve asker tarafından sistematik bir şekilde Kürdistan’da yürütülen inkar ve imha politikaları kapsamında oluyor. Katiller serbest bırakılıp ödüllendiriliyor. Faşizm açıkça ‘Kürtlere her şeyi yapabilirsiniz biz sizi koruruz’ mesajını veriyor ve bunu da uyguluyor. Daha birkaç ay önce, bir uzman çavuş olan Musa Orhan, bir Kürt genç kadın olan İpek Er’i alıkoyarak tecavüz saldırısına maruz bıraktı, İpek şikayetçi olsa da asker Musa korundu. Musa ve sırtını dayadığı devlet İpek’in intiharına sebep oldu ve katil uzman çavuş Musa Orhan bugün elini kolunu sallayarak dışarıda geziyor” şeklinde konuştu.
Saldırılara karşı birlikteyiz
Dursun, şunları söyledi: “Amed’te, Suruç’ta, Ankara’da devlet destekli İŞİD eliyle bombalar patlıyor, Kürdistan dağları yakılıyor, doğa talan ediliyor. Kürt köylüsü helikopterden atılıyor, kutlamalarda vuruluyor, cansız bedenleri kimsesizler mezarlığına gömülüyor. Biz gençler katilleri biliyoruz, katillerden korkmuyoruz. İpek’in, Kemal’in katledilen her gencin hesabını soracağız. Birleşik mücadelemizle bize dayatılan ırkçılığı, zulmü, geleceksizliği kabul etmeyeceğiz. Amed, Suruç, Ankara için, Kemal için, İpek için, Berkin için mücadeledeyiz. Faşizmin her türlü yasağına, her türlü saldırısına karşı birlikteyiz. Sesimizi kısmak için gözaltı tutuklama terörüyle saldıran sömürgeci devletin karşısına sesimizi, gücümüzü birleştirerek çıkıyoruz. Yaşasın birleşik gençlik mücadelemiz.”
HABER MERKEZİ