İHD Onursal Başkanı Akın Birdal, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin artık uluslararası bir sorun olduğunu ve ‘Kürt sorununda eşit ve demokratik bir çözüm için tecridin kaldırılması gerektiğini’ söyledi
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 24 yıldır ağır tecrit koşullarında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 25 Mart 2021 tarihinde kardeşi Mehmet Öcalan ile yaptığı kesintili telefon görüşmesinden bu yana haber alınamıyor. Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının, 22 aydır haber alamadıkları müvekkilleri Abdullah için haftada 2 kez yaptığı başvurulara olumlu ya da olumsuz bir yanıt verilmiyor. Abdullah Öcalan’a 3 ayda bir sistematik bir şekilde verilen aile görüş yasağına ise “disiplin cezaları” gerekçe gösteriliyor.
Mezopotamya Ajansı’ndan Esra Solin Dal’a konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) Onursal Başkanı Akın Birdal, tecride karşı uluslararası kurumları sorumluluk almaya çağırdı.
Demokrasi için tecrit kalkmalı
Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit politikasının Kürt sorunuyla bağlantılı olduğunun altını çizen Birdal, “Anayasal güvenceye alınmadığı takdirde insan hakları ve özgürlükleri tecrit edilmeye devam eder” diye belirtti. İmralı’da yıllardır sürdürülen tecrit politikasına değinen Birdal, Türkiye’nin demokratikleşmesi için tecrit politikasının ortadan kaldırılması gerektiğini vurguladı.
‘Tecrit sadece Kürt halkının sorunu olmaktan çıktı’
Birdal, şöyle dedi: “Bugün Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kalkarsa, Kürt sorunun çözümüne dair eşit, özgür bir yaşama ilişkin bir diyalog kanalı açılabilir ve konuşulabilir. Tecride karşı başta hukuk örgütleri olmak üzere demokratik kitlelerin ve barış savunucularının sesine kulak verilmeli. Bilindiği gibi bu sorun sadece Kürt halkı ve Türkiye’nin sorunu olmaktan çıktı, artık uluslararası bir boyuta ulaştı. Bunun en önemli göstergesi geçtiğimiz günlerde Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelen ‘Tecride Karşı Uluslararası Delegasyon’ grubunun birçok resimle bir araya gelmesi ve bir forum gerçekleştirmesiydi. Bu forumda aslında tecrit politikalarına karşı kalıcı bir barışa vurgu yapıldı. Artık tecrit politikalarını derinleştirmek yerine barış isteyenlerin sesine kulak verilsin.”
İkiyüzlü politika
Birleşmiş Milletler (BM) ve birçok sözleşmeye imza atan Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu, Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı-AGİT, Venedik Komisyonu’nun tecrit politikasına karşı yükümlülüklerini yerine getirmeye çağıran Birdal, “Uluslararası güçler, bu düşman politikalarından derhal vazgeçilmeli ve bir irade oraya koymalıdır. Bu durumu, onların bu konudaki sessizliği ve ikiyüzlülüğüne bağlıyorum. Uluslararası kurumlar bence iktidarların, devletlerin etki alanına girmiştir. CPT, İmralı ile görüştü mü, görüşmedi mi? Görüştüyse raporu neden açıklanmıyor? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde de durum öyle. Bu nedenle kapitalist batı dünyası insan hakları ve özgürlükler üzerindeki yükümlülüklerinden uzaklaşıyorlar” dedi.
‘Abdullah Öcalan serbest bırakılmalı’
Uluslararası güçlerin gerçekleştiği komplonun 25’inci yılına girildiğini, buna rağmen Abdullah Öcalan’ın düşüncelerinin halklar tarafından benimsendiğini vurgulayan Birdal, şöyle devam etti:
“Abdullah Öcalan bir halkın uyanışına öncülük etti. Her şeyden önce Abdullah Öcalan, kadın özgürlük mücadelesi içerisinden kadına bir kimlik veren ve bu gün ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesinin halklarda sloganlarla buluşarak, bütün alanlara dalga dalga yayıldı. Bu felsefe PKK Lideri’nin attığı o ilk meşaledir ve o meşale bu gün bütün kadın özgürlük mücadelesinde yanıyor ve sönmeyecek. Umarız ki bu yeni yüzyılda uluslararası komplo sona erdirilerek, güçlü bir irade gösterilip, PKK Lideri Abdullah Öcalan serbest bırakılır.”
İSTANBUL