Kadınlar, 25 Kasım kapsamında şiddete karşı birçok kentte eylem ve basın açıklamaları düzenleyerek, “Emine Bulut’un ‘ölmek istemiyorum’ haykırışı tüm kadınların haykırışıdır” dedi
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla birçok kentte alanlara çıkan kadınlar, artan şiddet ve hükümetin cinsiyetçi politikalarını protesto etti.
Diyarbakır
Diyarbakır Barosu, Baro Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi üyeleri, Tahir Elçi Konferans Salonu’nda açıklama yaptı. Merkez üyesi avukat Çiğdem Sevimli yargıya intikal eden kadına yönelik şiddet, cinayet, taciz ve cinsel saldırı dosyalarında etkili soruşturmaların yürütülmediğini, çok sayıda dosyanın yargı eliyle sürüncemede bırakıldığını, artan kadın cinayeti davalarında halen haksız tahrik ya da iyi hal indirimlerinin failleri cesaretlendirici şekilde uygulandığını söyledi.
Sevimli, İstanbul Sözleşmesinin iç hukuktaki yansıması olan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Engellenmesine Dair Kanunun uygulanması bakımından sorunları çözemediğine dikkati çekti. Sevimli, “Kadınların nafaka hakkına sınırlama getirmenin Türkiye’de giderek artan toplumsal cinsiyet eşitsizliğini daha da derinleştireceğini biliyoruz. İktidar, kadın kazanımlarına saldırıları, kayyum, savaş politikalarıyla da desteklemektedir. Kadına yaşam alanı tanımayan irade gaspına zemin hazırlayan bu uygulamalar kabul edilemezdir” dedi.
Şengal jenosidi
Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformu yaptığı yazılı açıklamada, 4 Ağustos 2014’teki Şengal jenosidi ve kadın kırımına değinerek, kadın ve toplum düşmanı zihniyetin karması olan DAİŞ’in Şengal’deki Êzidî ve diğer kadınlara yönelik gerçekleşen kırımın, 21’inci yüzyılın cins kırımı olduğu ifade edildi. Kadınlar şahsında her türlü insanlık suçlarının işlendiği ve halen sayıları üç bini bulan kadınların akıbetinin bilinmediğinin hatırlatıldığı açıklamada, “İnsanlığın gerçek bir yüzleşme sağlayabilmesi için insanlık suçunun failleri ve azmettiricileri yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır. Dünyanın her bir tarafına dağılmış olan Êzidî kadınların adalet arayışı, kendilerine o karanlıkta bir el uzatan kadınlar ile birlikte hakikatin elbette yüzleşilmesine sağlayacağına inanıyoruz. Soykırım faillerinin ve arkasındaki güçlerin adalet önünde hesap verecekleri güne kadar mücadele kararlılığımızı bir kez daha vurgulamak isteriz” ifadelerine yer verildi.
İHD: Kadına yönelik şiddet politiktir
İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Kadın Komisyonu da yaptığı yazılı açımlamada, kadına yönelik şiddetin politik olduğuna işaret ederek, kadınların siyasete katılımı erkeklerle eşit oranda mümkün olmadığı belirtildi. Meclis’te 600 milletvekilin sadece 102’sinin kadın olduğu hatırlatmasına yer verilerek, “Ülkenin Parlamentosu aslında bu hali ile toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin en çarpıcı göstergesidir. Kadın politikalarına erkekler karar veriyor. Siyasette yer alabilme imkanı bulabilmiş kadınlar etkili alanlarda değil daha tali alanlarda görev alabiliyor. Siyasete katılımdaki bu düşük oran yalnızca milletvekilliği olma şeklinde değildir, bugün siyasi partilerin içindeki temsiliyette kadınlar yok denecek kadar azdır” denildi.
Şule Çet davası ve Nadira Kadirova’nın ölümüne değinilerek, İstanbul Sözleşmesi’nin hükümlerine uyulmadığı belirtilen açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “Kadına şiddete karşı 6284 sayılı yasadaki maddeler dahi uygulanmıyor. Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin toplumun tüm kesimlerine yaygınlaştırmak için politikalar üretmelidir. Cinsiyete dayalı ayrımcılığı ortadan kaldırmalıdır. Kadına karşı şiddet uygulayan failler hakkında etkili cezalandırma yoluna gidilmeli ve cezasızlık politikalarından vazgeçilmedir. İHD’li kadınlar olarak, kadına karşı şiddetle mücadeleye tüm gücümüzle devam edeceğiz.”
Urfa
Urfa Kadın Platformu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa İl Binası önünde açıklama yaptı. Çok sayıda kadının katıldığı açıklamada, “Erkek devlet şiddetine karşı isyandayız” yazılı pankart açılarak, “Jin jiyan azadî”, “Jin jiyane, jiyan berxwedane” ve “Kadın cinayetleri ideolojik, politiktir” yazılı dövizler taşındı.
‘İki ayda 86 kadın katledildi’
Platform adına açıklama yapan HDP İl Eşbaşkanı Emine Çetiner, iktidarın politikaları sonucunda kadına yönelik şiddetin arttığını belirterek, savaşın kadınlar için ölüm, şiddet, tecavüz, yoksulluk olduğunu söyledi. Çetiner, “Neredeyse her gün iki kadın, en yakınındaki erkek tarafından öldürülmekte. Son 17 yılda bu rakam 15 bin üzerine çıktı. Sadece Eylül ve Ekim ayında 86 kadın katledildi. Kızının gözleri önünde katledilen Emine Bulut’un ‘ölmek istemiyorum’ haykırışı tüm kadınların haykırışıdır” diye konuştu.
‘Şiddete ses çıkarmayan toplum yok olur’
Urfa Barosu Kadın Hakları Komisyonu da Baro binasında basın açıklaması yaptı. Baro Başkanı Abdullah Öncel’in de katıldığı Baro Kadın Komisyonu’nun açıklamasını komisyon başkanı Avukat Serap Polat yaptı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine yer veren Polat, “Açıklama yaptığımız şu saatlerde dahi dünya üzerinde her iki dakikada bir kadın fiziksel, cinsel, ekonomik ve psikolojik şiddete maruz kalıyor. Urfa Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak ‘Kadına yönelik şiddete ses çıkarmayan, önlemeyen, gerekli yaptırımları uygulamayan bir toplum yok olmaya mahkumdur’ diyerek 25 kasım Kadına Yönelik şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ne dikkat çekmek istiyoruz” dedi.
İstanbul: Özgürce yaşamak istiyoruz
İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında Şişli’de bulunan Cemil Candaş Kent Kültür Merkizin’de düzenlediği basın toplantısı ile kadına yönelik şiddeti tartıştı. Çok sayıda kadının katıldığı toplantının yapıldığı salona “Kürtajı değil, cinayetleri durdurun”, “Şiddette inat yaşasın hayat” ve “Nafaka gaspına istismarın affına hayır İstanbul sözleşmesi yaşatır, uygulayın” yazılı mor bayraklar asıldı.
Etkinlikte ayrıca Mor Dayanışma, LGBTİ, Nar kadın dayanışması gibi örgütlerin kadın emeğine destek vermek üzere el işi ürünlerini sattıkları standa büyük ilgi gösterildi.
Kent Konseyi Başkanı ve İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Avukat Şükran Eroğlu, artarak devam eden kadın katliamlarına dikkat çekti. “Bitmedi, bitmiyor, bitmeyecek. Ne zaman bitecek? Ne zaman ki biz kadınlar güçleneceğiz, örgütleneceğiz, ‘yeter artık’ deyip isyan edeceğiz işte o gün bitecek” diyen Eroğlu, “Ben bugün konuşmak istemiyorum. Bugün haykırmak istiyorum. Çünkü bugün haykırma günü. Bugün meydanlara çıkmak, şiddete dur demek ve bir kişi daha eksilmeyeceğiz diye ses yükseltme günü bugün. Bugün 25 Kasım. Yüreğimiz kan ağlıyor. Şuan bu toplantıyı yaparken erkekler hala kadınları katlediyor, şiddete maruz kalıyor. Şiddeti uygulayan kimler diye baktığımızda kimleri görüyoruz? En yakınlarımızı, en güvendiklerimizi! Bu nedenle diyoruz ki, kadın cinayetleri politiktir. Çünkü bir cinsin diğer bir cinse karşı planlanmış, sistematik bir şiddeti var. Her gün neredeyse 6 kadının öldürüldüğü ülkede biz kadınlar artık haykırıyoruz. Diyoruz ki, biz okulda, evde, işte ve siyasette yani hayatın her alanında eşitlik istiyoruz. Özgürce yaşamak istiyoruz. Saygı görmek istiyoruz, birey olarak kabul edilmek istiyoruz .Şiddete uğramamak, ölmemek istiyoruz. Sadece yaşamak istiyoruz. İnsan haklarının öncelikli hakkı yaşam hakkıdır. Bizler yaşamak, yaşamak istiyoruz” dedi.
Etkinlik alanında uzman kadınların deneyimlerini aktarması ile devam etti.
Hatay
İskenderun Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü etkinlikleri kapsamında Boyacılar Parkı’nda basın açıklaması düzenledi. Platformun çağrısı üzerine etkinliğe katılan çok sayıda kadın, artan şiddete tepki gösterdi. Kadınlara, bir erkek tarafından yüzü kezzapla yakılan Berfin Özek ve Hatay Barosu Başkanvekili Avukat Sevinç Çakıcı da destek verdi. Kadınlar, katledilen hemcinsleri için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.
İskenderun Kadın Platformu Sözcüsü Medine Yayman, “Biz ise kadınların isimlerinin ölümleriyle değil yaşamlarıyla, yaşadıkları şiddetle değil gerçekleştirdikleri hayalleriyle haber olduğu bir dünya için buradayız. Ve umudumuz birbirimizde. Umudumuz birlikteliğimizden aldığımız güçte, kadın dayanışmasında. Umudumuz her gün şiddetten uzak bir hayat için her bir nefesimizle verdiğimiz ortak mücadelede” dedi.
Adana: Bolivya’dan Beyrut’a
Adana Barosu Kadın Hakları Merkezi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü etkinlikleri kapsamında ilk olarak Adana Adliyesi içerisinde Mahmut Esat Bozkurt Salonu’nda basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan Adana Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Avukat Merve Gündoğdu, basın metnini okudu. “Kadına yönelik şiddet bir insan hakkı ihlalidir” diyen Av. Gündoğdu, dünyanın her yerinde kadınların hukuki, ekonomik, sosyal ve siyasal alanda saldırıya maruz kalıp sömürüye uğradığını dile getirdi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Tüm Emekliler Sendikası (Emekli-Sen) Adana Şubesi, 25 Kasım etkinlikleri kapsamında DİSK Çukurova Temsilcilik binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. Sendika adına konuşan Zeliha Divarcı, “Bizler DİSK Emekli Sen’li kadınlar olarak tüm bu kadın düşmanı politikaların karşısında duruyor; tüm emekli kadın yoldaşlarımızı mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Kadın Kolları, 25 Kasım etkinlikleri kapsamında Adana Büyükşehir Belediyesi Taş Binası önünde kadın buluşması gerçekleştirdi. “Kadın cinayetleri politiktir. Çözüm sokaktan Meclis’e” pankartını ve Adana ile Mersin’de öldüren kadınları anlatan dövizlerin taşındı. Kadınların saçlarına mor kurdele takması renkli görüntüler oluşturdu.CHP Adana Kadın Kolları Başkanı Yasemin Yılmaz, “25 Kasım’ı Emine Bulut’un son sözleriyle anıyoruz. ‘Ölmek istemiyorum.’ Gücümüzü Bolivya’dan, Şili’den, Beyrut’tan ve Türkiye’nin 81 ilinden alarak haykırıyoruz: Biz kadınlar, içine tıkmaya çalıştığınız kalıplara sığmayacağız” dedi.
İzmir: Cinsiyet eşitsizliğine isyanımız var
İzmir Barosu, 25 Kasım kapsamında baro önünden Kıbrıs Şehitleri Caddesi’ne yürüyüş düzenledi. Erkekler tarafından katledilen kadınların fotoğraflarını taşıyan kadınlar “Boşanmayı değil, kadın cinayetlerini engelle” sloganı haykırdı.
Yürüyüş ardından Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde açıklama yapan İzmir Barosu Genel Sekreteri Perihan Dağdelen, kadın kazanımlarının, cinsiyet eşitsizliğini ve ayrımcılığı görmezden gelindiğini belirterek, “Kadınların erkek şiddeti ve cinsiyet eşitsizliğinin yanı sıra bütün ayrımcılığa isyanımız var ! Biz kadınlar, sokakları, iş yerlerini, özgürlük alanlarımızı terk etmeyeceğiz. Kazanımlarımızın geriye götürülmesine izin vermeyeceğiz, yasaları uygulatacak, daha iyilerini yapacağız. Hem mesleğimiz gereği hak savunucusu, hem de bu ayrımcılığa uğrayan kadınlar olarak, sokakta, adliyelerde, karakollarda, yükümlülüklerinizi, yasaları hatırlatacak, haklarımızı için mücadeleyi bırakmayacağız” dedi.
Kaynak : MA