Yeni yayınlanan bir raporda, 2018 yılı içinde doğa mücadelesi veren 164 kişinin katledildiği yer aldı. Global Witness adlı ulusararası örgütlenme aynı zamanda birçok insanın kaybedildiğini raporladı
Uluslararası Sivil Toplum Örgütü Global Witness’in yıllık raporu, ekosistemleri korumak, madencilik, tarım ve diğer büyük yıkıcı endüstriler tarafından yağmalanıp tüketilen doğal kaynakları korumak ve yerli halkın haklarını savunmak için çalışan dünya çapındaki eylemcilerin öldürülmeleri ve kayıpları izliyor.
Cinayetlerle ilgili veri toplamanın yanı sıra, kara ve çevre savunucuları olarak adlandırdıkları şeye saldırmak ve bunlardan korkutmak dışında, bunlardan korkmaya 2019 Küresel Tanık raporu, büyük şirketlerin ve hükümetlerin -biz de dahil olmak üzere- sinsi şiddet ve tacizde suç teşkil etmenin sinsi yollarını vurguladı.
Her hafta üç katliam
Raporda, dünya çapında 164 doğa savunucusu eylemcinin 2018 yılı içinde öldürüldüğü ve şiddetli saldırılar, tutuklamalar, ölüm tehditleri veya davalarla sayısız kişinin susturulduğu tespit edildi. 2018’de haftada ortalama üç ölüm yaşanırken 2017 yılında katledilenlerin sayısı ise 207. Rappr editörlerinden Alice Harrison, “Geçen yıla göre ölümler düştü, ancak insanların topraklarını ve doğayı savunanlara karşı şiddet ve yaygın suçlamalar dünya genelinde hala yaşanıyor” dedi. Harrison, cinayetlerdeki düşüşün başka korkunç bir gerçeği maskelediğini belirterek, “Brezilya ve diğer birçok ülkede savunuculara karşı ölümcül olmayan fakat çok acımasızda artış var” dedi.
Filipinler en tehlikeli ülke
Global Witness Brezilya’da 20, Filipinler’de 30 ve Kolombiya’da 24 olurken Hindistan’ın Tamil Nadu eyaletinde bir bakır madenini protesto eden insanlara ateş açılmış ve 13 kişi o an ölürken toplam ölüm sayısı 23’e yükselmiş. Rapor, ölümler en çok madenciliğe karşı yürütülen mücadelelerde yaşandığını belirtiyor. Dünyadaki 43 insan, madenlerin çevre üzerindeki zararlı etkiler ve yerli halkın topraklarına, geçim kaynaklarına yapılan saldırılara karşı direnirken katledildi. Filipinler, topraklarını veya çevrelerini koruyan insanlar için dünyanın en ölümcül ülkelerinden biri olarak gösterildi.
Ormanlar yok oldu
Brezilya öldürülen ekolojistlerde küçük bir azalma görülmesine karşın, eylemciler hala çok savunmasız. Brezilya’nın yeni Cumhurbaşkanı Jair Bolsonaro, Amazon yağmur ormanlarını madencilikten ve endüstriyel tarımdan koruyan politikaların uygulanmasını ortadan kaldırıyor. The New York Times, Bolsonaro’nun ocak ayında göreve başlamasından bu yana Brezilya’daki Amazon ormanlarının 2 bin 140 kilometrekare ormanın yok olduğunu yazdı. Amazon’un büyük alanlarını şirketlere devretmenin ekolojik tehdidinin yanı sıra, o toprakları korumaya çalışan insanlar için gerçek bir ölümcül tehdit oluşturuyor.
Ekolojistlere terörist yaftası
Bolsonaro’nun çevre korumaya yönelik düşmanlığı doğa savunucuları açısından büyük bir tehlike oluşturuyor. Geçen yıl Brezilya Topraksız Köylüler Hareketi (MST) arazi kullanımı reformu için kampanya düzenlemiş ve Bolsonaro bu eylemler sonrası MST’yi terörist örgüt olarak nitelemişti. Ve ardından MST üyesi 2 kişi katledilmişti. Yerli halkın haklarına ilişkin BM Özel Raportörü olan Victoria Tauli-Corpuz, Duarte tarafından terörist olmakla suçlamıştı. TauliCorpuz, Filipin devletinin terörist olarak nitelediği 600 kişiden biri iken, Reuters’e verdiği demeçte, kendi güvenliği ve listedeki diğer kişilerin güvenliği için endişelendiğini söylemişti.
Raporda: “Önemli sayıda yerli halklardan oluşan ve toprakları ile çevrelerini koruyanlar, teröristler, haydutlar veya suçlular olarak ilan edildi ve ‘kalkınmayı önlemekle’ nitelendiren karalama kampanyaları, yasal kovuşturmalar ve tutuklamalar ile şiddete maruz kalıyorlar.” Yerel topraklarda hidroelektrik barajlarına karşı mücadele yürüten ‘Ixquisis’ hareketinden Guatemalalı Joel Raymundo’nun, “Tanık olduğumuzu bildiğimiz için aldığımız tehditleri bildirmek için polise gitmekten korkuyoruz” sözleri tüm dünyada yaşananların bir özeti gibi.
EKOLOJİ SERVİSİ