Mehmet Hazar’ın evi bir yılda 11 kez polis tarafından basıldı. Hazar, ailesinin psikolojik işkenceye maruz kaldığını belirterek, ‘Evimizde huzur kalmadı. Her geldiklerinde evlerimizin kapılarını kırarak geliyorlar’ dedi
Mersin’in Toroslar İlçesine bağlı Kurdali Mahallesi’nde ikamet eden Mehmet Hazar adlı yurttaşın evi son bir yılda 11 kez polis tarafından basıldı. Her seferinde kapısının kırıldığını ve psikolojik işkenceye dönüştüğünü anlatan Hazar, baskınların son bulmasını için Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) Mersin Şubesi’ne başvuruda bulundu. Suç duyurusundan sonra da baskının sürdüğünü dile getiren Hazar, “Biz her gece, ‘polis bu akşam acaba baskın yapar mı?’ diye düşünüyoruz” dedi. Mezopotamya Ajansı’ndan Ergin Çağlar’ın haberine göre kızı Sevgi Hazar’ın (Dicle Amed) 2011’de PJAK saflarında yaşamını yitirdiğini aktaran Hazar, her baskın sırasında polislerin kendisini emniyete götürdüğünde, “Senin kızın nerede? Kim onu gönderdi?” sorularının sorulduğunu belirtti. Hazar, şöyle devam etti: “Bakın eğer kızım gittiyse kendi iradesi ile gitti. Yani bizim bu konu ile alakalı bir durumumuz yok. Giderken bana sormadı. Benim kızım da gerillaydı. İran’da 2011 yılında şehit düştü. Ondan dolayı da halen kızımı gelip bana soruyorlar. Anlaşılıyor ki gelip benden intikam alıyorlar.”
‘Başına silah dayadılar’
Artık akşamları evde rahat uyumadıklarını ifade eden Hazar, şunları dile getirdi: “Ben polis gelecek diye asla evde pijamamla oturmuyorum. Aynı şekilde ailemde. Baskın sırasında polisler benim şehit düşen kızımın sivil fotoğraflarını, evde bulunan renkli yazmaları, sarı, kırımızı ve yeşil renklerde olan saati hatta kanunen yasal olan ve Kültür Bakanlığı tarafından onaylanan Gülten Kışanak’ın dahi kitabını götürdüler. O kadar çok şey götürdüler ki adeta evde hiçbir şey kalmadı. Evde bulunan liseye giden kızım uykusundayken 4 polis uzun namlulu silahlarla başında durarak onu kaldırdı. Kızım o kadar çok korktu ki çığlıklar içerisinde kaldı. Benim kızım o olaydan sonra hemen hemen her gece çığlıklar içerisinde uykusundan oluyor. O etkiyi hala unutmuş değil. Kızım hala korkuyor. Evimizde huzur kalmadı. Her geldiklerinde evlerimizin kapılarını kırarak geliyorlar. Geldiklerinde de ya beni ya kızımı gözaltına alıyorlar ve biz de alındıktan sonra tekrar bırakılıyoruz.”
‘Gerek duyarsak kırarız’
Hazar, bir baskın sırasında ailesi ile polis arasında yaşanan diyaloğu ise şöyle anlattı: “En son geldiklerinde ben evde değildim. O gün polisler kapıları kırarak içeri girdiklerinde kardeşim onlara; ‘Yahu siz niye kapıları kırıyorsunuz’ dediklerinde ise polisler ona ‘Gerek duyarsak kırarız, kimseye hesap da vermeyiz’ demiş. Ben de artık bu ülkede hukuk aramak için İHD’ye başvurdum. Madem bu ülke demokratik bir ülke o zaman bu ülkenin savcısı hakimi harekete geçsin. Bizim sesimizi duysun. Varsa bir durum biz bu konuda ifade vermeye ya da gerekli ne varsa onu yapmaya hazırız lakin yoksa bizi rahat bıraksınlar.”
MERSİN