Dersim’de kaybedilen Gülistan Doku dosyası ile ilgili hiç bir ilerleme sağlanmazken, baş şüpheli Zaynal Abarakov hakkında da herhangi bir işlem yapılmadı
Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü ikinci sınıf öğrencisi olan 21 yaşındaki Gülistan Doku’dan 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. Doku’nun kaybolmasının üzerinden geçen bir yılda Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada herhangi bir gelişme kaydedilmedi. Hakkında işlem yapılmayan baş şüpheli Zaynal Abarakov ise serbest.
Savcılık soruşturmayı “intihar” olasılığı üzerine yoğunlaştırdı. Dinar Köprüsü yönünden ilerleyen ve MOBESE kayıtlarına da yansıyan kadının Doku olduğu öne sürülerek, köprüden Uzunçayır Baraj Gölü’ne atladığı algısı yaratıldı. 7 Ocak’ta baraj gölünde başlatılan ilk arama 6 Temmuz’da durduruldu. Doku Ailesi’nin talebi üzerine 7 Ağustos’ta suyun seviyesi düşürülerek tekrar başlatılan arama çalışması 18 Ağustos’ta sonlandırıldı. 15 Ekim’de 3’üncü kez başlatılan arama çalışmalarından da bir sonuç alınmadı ve Doku’ya ait herhangi bir ize rastlanmaması üzerine 23 Kasım’da arama çalışmaları tamamen sonlandırıldı.
İntihar ettiği iddiası çöktü
Ulusal Kriminal Bürosu’nun Dinar Köprüsü’nde herhangi bir nesnenin suya atlamadığını rapor etmesiyle Doku’nun intihar ettiği iddiası da çöktü. Soruşturmayı “intihar” üzerinden yönlendiren ise, dosya şüphelisi Abarakov’un polis olan üvey babası ve daha sonra dosyaya şüpheli olarak eklenen polis Engin Yücel oldu. Doku’ya ait olduğu öne sürülen “intihar mektubunun” Yüce tarafından 14 Ocak’ta basına sızdırıldığı daha sonra ortaya çıktı. Soruşturmanın gizliliğini ihlalden Kasım ayının sonunda açığa alınan Yücel hakkında, Doku’ya ait bilgileri “hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek ve bu suçu kamu görevlisi sıfatıyla yapmak”tan kamu davası açıldı. Ortaya çıkan veriler, Doku’nun öldürüldüğü kanısını kamuoyunda güçlendirdi.
Bir yılda yaşananlar
Kamuoyu baskısı sonucu 5 gün sonra açıklama yapan Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı, “soruşturmanın titizlikle yürütüldüğünü” kaydetti. Olay sırasında Tunceli Valisi olan Tuncay Sonel, 13 Ocak’ta Doku Ailesi’ni kabul etti. Aileye, yeterli delil bulunmadığı için baş şüpheli Abarakov’un gözaltına alınmadığı ve gözetim altında olduğu aktarıldı.
14 Ocak
Ailenin valiyle yaptığı görüşme ve Abarakov’un isminin kamuoyu gündemine gelmesinden bir gün sonra 14 Ocak’ta Doku’ya ait olduğu öne sürülen bir “intihar mektubu” basına servis edildi. Aynı mektubun, dosya şüphelisi Abarakov’un polis olan üvey babası ve daha sonra kendisi de dosyaya şüpheli olarak eklenen Engin Yücel’nin sosyal medya hesabında da paylaşılması ile mektubu servis eden belli oldu. Yücel, Doku’ya ait olduğu iddia edilen mektubu paylaşmasından tam 11 ay sonra açığa alındı.
15 Ocak
Doku’nun bulunması istemiyle yapılmak istenen eylemler kent genelinde yasaklanırken, 15 Ocak’ta Doku’un kaybolmadan önce Abarakov ile görüştüğü anlara dair kamera görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde Abarakov’la konuşan Doku’nun daha sonra tek başına yürüyerek minibüse bindiği görüldü.
10 Şubat
Polis, 10 Şubat’a Ezilenlerin Sosyalist Partisi’nin kapsını çalarak, Doku’nun kendilerinde olup olmadığını sordu.
7 Mart
Zabarakov’un polis olan üvey babası Yücel, 7 Mart’ta Dersim’nden taşındı.
17 Haziran
Doku Ailesi’nin avukatı Ali Çimen, 17 Haziran’da Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak, “Karşılaştırmalı hukuktaki 48 saati aşan kayıp vakalarında kişinin öldürülmüş kabul edilmesi” ilkesi gereği Abarakov’un tutuklanmasını talep etti. Ancak talep reddedildi.
Kamera görüntüleri incelendi
Dosya kapsamında, Abarakov ve üvey babası Yücel’in evlerinin yakınındaki kamera görüntüleri incelendi. Tutanakta, Abarakov ve Yücel’in aynı evde yaşadığı ancak sabit kameranın Abarakov’a ait görüntüleri kaydederken, Yücel’e ait görüntüleri tespit edemediği belirtildi.
21 Temmuz
Dosyaya giren raporda HTS kayıtları da yer aldı. Gelen raporla birlikte Doku’nun şüpheli tarafından iki gün alıkonulduğu ve darp edildiği belgelerle ortaya çıktı. Bunun üzerine Doku Ailesi’nin avukatı, ikinci kez Abarakov’un tutuklanması talebinde bulundu. Ancak talep bir kez daha reddedildi.
29 Temmuz
Soruşturma kapsamında sadece bir kez ifadesine başvurulan dosya şüphelisi Abarakov’un polis zoruyla getirilerek ifadesinin alınmasına dair yeni bir karar alındı. Ancak bu karar da uygulanmadı.
Valide aileye ‘Sessiz kalın’ uyarısı
Temmuz ayında dönemin Valisi Sonel ile görüşen Doku Ailesi, “Halka, basınla bulaşma, sessiz kalın” şeklinde ikaz edildiklerini belirtti. Görüşülen başsavcının da kızlarının yüzde 99 barajda olduğunu söylediğini aktardı.
22 Ağustos
Abla Aygül Doku, Abarakov’un kardeşine kaybolduğu 5 Ocak günü “Az kalsın senin yüzünden annemin bütün planları bozuluyordu, evde çok kötü bir şey çıktı” mesajı attığını söyledi. Abla Doku, “Gülistan neye şahit oldu?” diye sordu.
7 Eylül
Doku’nun bulunması talebiyle yapılacak eylemlerin yasaklandığı Dersim’de, Seyit Rıza Meydanı’nda oturma eylemi başlatan Doku’nun ablası Aygül Doku ve annesi Bedriye Doku, darp edilerek gözaltına alındı. Anne ve kızı, ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.
14 Eylül
Doku Ailesi’nin avukatı Ali Çimen hakkında, dosyadaki Ulusal Kriminal Büro’nun raporunda yer alan bilgileri kamuoyu ile paylaştığı gerekçesiyle “soruşturmanın gizliliğini ihlal etmek”ten soruşturma açıldı.
‘Zaynal’ı kim koruyor?
Soruşturmanın başından beri ailesi ve arkadaşları Doku’nun intihar etmediğini söyledi, etkin bir soruşturma talebinde bulundu. Baş şüpheli Zaynal Abarakov’un sorgulanması bu kişi üzerinde yoğunlaşılması gerektiği söylense de zanlı sade bir kez sorgulandı. Kamouyunda zanlı Abarakov’un korunduğu yönünde güçlü bir aldı oluştu. “Abarakov’u kim koruyor? Bu kişi neden bu kadar önemli?” soruları sürekli akıllarda oldu.
‘Ses olalım’
CHP Bingöl Kadın Kolları Başkanı Hatice Ayşin, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dersim İl Örgütü Eşbaşkanı Nurşat Yeşil, Gülistan Doku İçin Adalet Komisyonları Üyesi Helin Yağmur Uci, “Gülistan için 5 Ocak’ta ses olalım Gülistan olayı son olsun istiyoruz” diyerek çağrıda bulundu
DERSİM