Abdullah Aysu
Yoksullar, bulunduğu yerden daha aşağılara itiliyor. Herkesin varı yok oluyor. Geçim o kadar berbat ki; geçmişin yoksullu, bugünün varsılı adeta. Yaşanan altüst oluş olmasa gerek! Alt olsa üst, üst olsa alt rahatsız olur. Debdebenin yarattığı hengame bu, başka bir şey değil.
Oysa ki;
Buğday yine önce yeşeriyor, sonra sararıyor ve kehribarlaşıyor. Gündöndüler yine sarı çiçeklerini açıyor. Koyunların çanı boynunda çanlıyor. Kirazlar yine dalında kızarıyor. Fındık her zamanki ocağında kabuk bağlıyor. Çay dem vermek için 2,5 yaprağını esirgemiyor, veriyor. Mısırlar koçan bağlamamazlık etmiyor. Ama çiftçinin ürünü para etmiyor. Kırda ve kentte her gün biraz daha sırta yapışan karınlar gurulduyor.
Kaçışın fikri
Tan yine ağarıyor, bir farkla; güneş, yoksulların üzerine doğuyor artık. Dünyasının feneri üflenmiş kentli biçare. “Köye mi dönsem?” diye düşünüyor. Köylü; “Burada karın doymuyor, kente mi gitsem?” kararsızlığında debeleniyor.
Bir tutam tutunma olan köy; kentliye umut, köylüye kaçış fikrini fişekliyor.
Diğer tarafta
Bugün hangi semtte kalayım bireysel istek seçeneğini zenginleştirmek için her semtin rezidans’ından/tower’ından birer mülk edinenler…
Yatlarının boyunu yarıştıranlar…
Paralarını istifleyecek yer bulamamaktan muzdarip olanlar…
Hep aynı uçağa binmekten sıkılan, filo yapmak isteyenler varken; yoksulların, yoksulluklarından bile oluyor olması, dert mi şimdi, varsılın bu “tasalarının” yanında?
Top Doğu Karadenizlilerde
“Tasası” bol, vicdanı cüzdanın gözleri arasında sıkışmış olan bu güruh, doların rengini doğanın yeşilinden oluşturma gayretinde. Pancarın, tütünün köküne kibrit suyu dökenler şimdi çay yetiştiricisinin kökünü kurutmak için “Çay Kanun Taslağı”nı Meclis’e getirmiş durumda. Sözü yazar, gazeteci Hüseyin Cahit Yalçın bağlasın. Yalçın, bir Rize seyahatinde, çayın ilk yetiştirme üssü olan Ziraat Bahçesi Fidanlığı’na uğrar. Bastonuna dayanarak etrafı seyre dalar. Bir müddet sonra da kendini toplayarak şöyle der: “Az kalsın bastonum da yeşerecekti”. İşte küresel sermayenin hayvancılık, pancar, tütünden sonraki yok etme sıralamasında şu an çay var. Top, öncelikle formayı sırtına geçirmiş olan Doğu Karadenizlilerde. Yedek kulübesinde ise yoksul halk….