Kesintisiz 26 yıldır verilen ‘Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri’ni bu yıl gazetemiz Yeni Yaşam Gazetesi düzenledi. Jürinin bu yılki değerlendirmeleri sonucunda da ödül alanlar belirlendi.
Yarışmada Türkçe haber dalında Gazete Karınca’dan Bekir Avcı’yı, Kürtçe haber dalında Jüri Özel Ödülünü alan, e-rojname’den Zeynel Bulut’u; fotoğraf ödülünü kazanan Hayri Tunç, Vedat Arık’ı ve Nazım Daştan’ı; Karikatür dalında Özgür Evran ve Beşir Geroğlu’nu, Gurbetelli Ersöz Kadın Haberciliği dalında ödülün sahibi Arjin Dilek Öncel’i kutluyorum.
En anlamlısı da ödül jürisi Onur Ödülü’nü Cumartesi Anneleri’ne verdi. Ödül töreni her yıl Musa Anter’in katledilişinin yıldönümü olan 20 Eylül’de düzenleniyordu. Ancak bu yıl 22 Eylül Cumartesi günü İstanbul’da düzenlenecek törenle sahiplerine verilecekmiş.
***
Bugün aynı zamanda Musa Anter’in (Apê Musa) katledilişinin 26.cı yıldönümü.
20 eylül 1992’de, 72 yaşındayken derin devletin jitem’i tarafından silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden gazeteci-yazar Musa Anter her yıl hem vurulduğu Amed- Seyrantepe’de hem Nusaybin’e bağlı Akarsu (Stilîlê) mahallesinde mezarı başında hem de sözkonusu ödül töreninde anılıyor. Bu anma Onun şahsında tüm basın şehitlerinin de anıldığı bir anlam taşıyor.
Evet. 26 yıl önce bugün tarihin yüzüne bir kez daha kan sıçratıldı… Bu tarih çığlıklarla, hawarlarla oluşmuş bir tarihtir…Bu tarih; 7 yaşındaki gazete satıcılarından 70 lik Apê Musa’ya uzanan kan, zulüm ve katliamlarla dolu bir halkın tarihidir.
***
Bu vesileyle kitaplara sığmaz bir yaşamın ve mücadelenin adı olan Apê Musa’yı birkaç cümleyle de olsa analım istedim.
Musa Anter’in hayatı Kürtlerin durumunu günümüze kadar en iyi açıklayan belge niteliğindedir adeta..
“Türkiye’nin 55 yıllık girdisinin, çıktısının yeminli, canlı bir şahidiyim. Hem yalnız şahidi mi? değil!.. Sanığıyım. Mahkûmuyum.” Diyen Musa Anter; 1920 yılında Mardin’in Nusaybin İlçesinin Stêlîe nahiyesine bağlı Ziwing (Eskimağara) köyünde doğmuş. O bunu Hatıraları kitabında o bildik mizahi diliyle şöyle anlatır;
“Recaizade Ercüment Ekrem Talu, yaşantısını anlatırken doğum yeri ve baba ocağını şöyle anlatır: ‘Marmara Bölgesi Türkiye’nin en uygar bölgesidir, İstanbul, Marmara’nın en güzel şehridir; Boğaziçi, İstanbul’un en latif semtidir. Sarıyer, İstanbul’un en şirin kazasıdır; Yeni Mahalle Sarıyer’in en üstün mahallesidir ve Recaizadelerin köşkü Yeni Mahalle’nin en harika köşküdür… İşte ben burada doğdum.’ Tabii, O, Recaizade Ekrem’in oğlu idi.
Şimdi bir de bana bakalım: Kürdistan, Türkiye’nin en geri bölgesidir; Mardin, Kürdistan’ın en geri ilidir; Nusaybin, Mardin’in en dertli ilçesidir; Stilîlê (Akarsu), Nusaybin’in en fakir nahiyesidir; Zivingê (Eski Mağara), Stilîlê’nin en geri kalmış köyüdür ve işte ben, bu köyün, nüfus kütüğüne göre, 2 numaralı mağarasında doğmuşum.” (Musa Anter,-Hatıralarım, s. 17)
***
Onun yaşamı ve mücadelesi sonraki kuşaklar için kıssadan hisselerle doludur.Barıştan yana ve şiddete karşı olduğu için Yaşar Kemal ona’’Öfkesiz Kürt’’ lakabını takmıştı. Ama kalem ile mücadele eden Musa Anter Kürdüm dediği için hakkında soruşturmalar açılmış,yazdıkları kitaplar ve ödün vermez duruşu yüzünden yıllarca hapis yatmıştır.
Onu anlatmak sayfalara,kitaplara sığmaz.O bir destana yazdırdı adını.. O tarihin sağır kulaklarına yankılanan bir mesaj oldu… O kimliklere kazınmış gül suretidir.. Bir halk sancağı gibidir… Halkını çok sevdi o… Halkı da onu unutmayacak…
Anısına saygıyla.
***
Not: Musa Anter için ilk tören bugün saat 11.30’da 26 yıl önce vurularak katledildiği Diyarbakır Seyrantepe’deki sokakta yapılacak. Aynı gün öğleden sonra Mardin’in Nusaybin ilçesi Akarsu köyünde Anter’in mezarı başında saat 15.00’te anma düzenlenecek.