Salgın sürecinde toplum eve kapanmışken AKP, Meclis’ten çıkardığı yasa ile siyasi tutukluları cezaevinde tutacak, katilleri serbest bırakacak. HDP’li Başaran, AKP’nin virüsü fırsata çevirdiğini söyledi
İnfaz kanununda düzenlemeleri içeren ve 90 bin kişiyi etkileyecek 70 maddelik ‘Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi. Kabul edilen maddeler içerisinde kadına ve çocuğa yönelik, ‘cebir, tehdit, hürriyetinden yoksun bırakma’ gibi suçlar da yer aldı.
Genel Kurul’da yapılan görüşmelerde başından beri yer alan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü ve Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran değerlendirmelerde bulundu.
Ceza kanununda kadına yönelik şiddet kavramlarının olmadığını ve özellikle bu pakete kadına yönelik suç tanımlamasında kavramlara yönelik bir düzenleme yapılmasını istediklerini ifade eden Başaran, “Biliyoruz ki öldürme ve yaralama vakaları, özellikle erkek egemen bakış açısının yükselmesi ile birlikte toplumun içerisinde en fazla kadına yönelik şiddet oluyor. Savunmasız bırakılan da kadınlar oluyor. Bu kanunla birlikte iki durum ortaya çıktı. Birincisi, neredeyse kadına ve çocuğa yönelik işlenen suçların büyük bir bölümü açık cezaevine gönderilecek, açık cezaevinde olanlar ise koronavirüs salgını nedeniyle evlerine izinli olarak gidebilecek. Koronavirüs salgını nedeniyle kanun Meclis’e getirildi ama binlerce insan politik nedenlerle cezaevinde tutuluyor. Politik nedenlerle cezaevlerinde kalanların içerisinde binlerce kadın da var. Bunlardan birkaçı, önceki dönem Eşbaşkanımız Figen Yüksekdağ, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanımız Gültan Kışanak, DBP önceki dönem Eşbaşkanı Sebahat Tuncel ve bunlarla birlikte yüzlerce kadın siyasetçi bugün cezaevinde tutuluyor” dedi.
‘Failler tehlike oluşturacak’
İlk günden beri kadına ve çocuğa yönelik tedbirlerin alınmadığı salgın sürecinde, cezaevinden çıkarılan faillerin büyük bir tehlike oluşturacağını vurgulayan Başaran, “Biliyoruz ki daha önceki vakalarda da izinli olarak cezaevinden çıkan ya da cezası bittikten sonra çıkanlar yeniden aynı suçu işliyor. Şuan korona döneminde 183 hattı tamamen işlevsiz oldu. 6284 sayılı yasa, HSK’nin kararıyla birlikte neredeyse işletilemez duruma geldi. 155’in doğru bir hizmet vermediği, sığınakların muğlaklaştığı bir süreçte özellikle kadına ve çocuğa yönelik suç işleyenlerin bırakılması büyük bir tehlike arz ediyor. ‘İnsan yaşamını önceliyoruz’ diyorsunuz ama bir de mağdur durumu var. İki tarafı korumanız lazım, korona günlerinde hizmet bu kadar işlevsizleşirken bir de. Kadınlar bu erkeklerin çıktıkları zaman kendilerinin can güvenliklerinin olmayacağını da ifade etti. Maalesef iktidarın bir klasiği olarak koronavirüs de fırsata çevrildi” dedi.
‘Politik tutsaklar ölüme terk edildi’
İnfaz yasasının iki yılık bir çalışma olduğunu ve bu süreçte toplumsal bir muhalefetin olmaması için getirildiğini kaydeden Başaran, sözlerine şöyle devam etti: “Kadınlar başka bir dönem olsa ve bu kanun çıkarılmaya çalışsa, bütün gücüyle sokakta olacaktı. Koronavirüsten kaynaklı toplumsal muhalefet, sokak ayağını örgütleyemez durumda. İktidar tam da böyle bir ortam istiyordu. Geçirilen kanun ve toplumsal beklenti arasında büyük bir açık var. Kadınların beklentisi muhalefet eden, gazeteci, aktivist ve özsavunmasını yapan kadınlar için bir düzenlemeydi. İktidar bu afları kendi lehine çevirerek, kadınların alanlarda örgütlenmeyeceğini düşünerek bunu geçirdi. Bizler de buna karşı çıktık Meclis’te olmamız ve risk altında olduğumuzu belirtmemize rağmen sürekli bir karşı çıkış yaşandı. İktidar kendi yandaşlarını dışarı çıkarıp, politik tutsakları ölüme terk etti.”
Kadınlar karşı çıktı
Genel Kurul’daki atmosfer ve kadınların kısıtlı imkânlarına rağmen güçlü bir muhalefet ortaya koyduklarına dikkat çeken Başaran, “İktidarın sadece bugünkü düzenleme değil ‘cinsel taciz ve istismar faillerinin’ dışarı çıkması üzerine çalışmaları vardı. Ama korona günlerinde bile kadınların muhalefeti sayesinde bu Meclis’e getirilmedi. Kadınların bu günlerde güçlü ses çıkarmaları buna izin vermedi” sözlerini kaydetti.
Dilan Babat/Ankara-Jinnews