CHP’nin “erken seçim” hakkında konuşmaya başlaması eğer kamuoyunun baskısı yüzünden değil de, topal ördek haline getirilecek Erdoğan’ın yeniden başkan olması, CHP’nin çoğunluğu kazanıp, azınlıktaki AKP’yle “milli beka koalisyonu” kurması hesaplarına dayanıyorsa yapılacak iş, “Erdoğan istifa, erken seçim hemen şimdi” sloganıyla harekete geçmektir.
Çünkü kamuoyu yoklamaları daha şimdiden erken seçim isteyenlerin yüzde 60’lık bir çoğunluğa ulaştığını gösteriyor. Bu orandaki çoğunluğun erken seçim talebini 2025 yılının Kasım ayına erteleme oyununu bozmak şimdi mümkündür. Ekonomik kriz derinleşiyor ve söz konusu oran hızla artacaktır.
Erken seçimi zorlayacak radikal adımlar atılmazsa, AKP-MHP iktidarına altın değerinde zaman kazandırılacaktır. Bu zaman zarfında ekonomide kısmi düzelmelerin yapılacağından söz etmiyorum. Bu ihtimal zayıftır. Rejim kazanacağı zamanı tehlikeli provokasyonlar için kullanacaktır. Önce demagojik ikilemler yaratacaktır. Daha şimdiden Ahlat’ta iki ordu komutanını, orduda tepkiye yol açacağı bilinerek son Narin cinayetiyle sarsılan HüdaPar başkanının yanına dikenler, şimdi “laik teğmenler mi İmam Hatipliler mi” ikilemi yaratmıştır. Eğer CHP bu tuzağa düşerse, Kara Harp Okulu’nun birkaç komutanı ile 30-40 teğmen tasfiye edildiğinde yaratılan ikilem toplumu karıştıracaktır. Belki Narin cinayetini örtbas etme çabalarının yarattığı tepkiyi tersine çevirmek için Bahçeli yeniden ortaya idam ilmiği atacak, Erdoğan da “getirsinler önüme idam kararını imzalayayım” diyecek, böylece “kendi katillerini idam etmek isteyen iktidarla, onların katillerini idamdan kurtarmak isteyen CHP’nin” klasik kayıkçı kavgası halkın gündemini karartacak. Bunlar aktüel ihtimaller.
Başka işler de olabilir. İktidarın BRİCS hamlesi ülkenin siyasi çehresini birden değiştirebilir. Bu hamle daha çok Batılı kapitalistlerle pazarlık taktiği gibi görünüyor olsa da, bakarsınız Erdoğan BRİCS toplantısında üyelik başvurusu yapıvermiş. Katılanların oy birliği ile üyelik desteği aldığı anda ne olur? Mehmet Şimşek eğer delirmediyse istifa eder. O anda borsası, Türk lirası tepetaklak olur, enflasyon uzaya doğru fırlar. Sokaklar bir anda patlar. Bloomberg’in yazdığı gibi olur.
İyi de Şimşek delirmediği için istifa edecekken, Erdoğan delirdiği için mi üstünde oturduğu barut fıçısını patlatacak? Reis’in aklı başında. Böyle bir durumda o bilmese de kara gözlüklü, uzun deri pardösülü iyi saatte olsunlar ne yapacaklarını gayet iyi bilirler. Promptere yazarlar, Erdoğan da okur: Savaş ve seferberlik ilan ettim…
Ne yapacaksınız? Kitlenizi şu ana kadar böyle bir kitlesel mücadeleye hazırlamamışsınız. İhtiyar emekliler, sokak kavgasında tecrübesiz halk “seferberlikmiş, OHAL’miş, savaş ilanıymış” gibi işlere hazır değil. Bir avuç deneyimli öncü dışında sokakta kimse kalmaz. Erdoğan ermiş muradına, siz de çıkın bakalım kerevetine gibi bir şey olur. Erken seçim de güme gider.
Özgür Özel bu durumda erken seçime ulaşamadan, birdenbire yumuşayan Erdoğan’dan “savaş hükümeti” kurma daveti alabilir. Savaş hali ve seferberlik durumunda böyle bir daveti geri çevirmek CHP’nin kolayca yapacağı bir iş değildir. Zaten karmakarışık olan, yazdığım hamleyle büsbütün içinden çıkılmaz hale gelen ülkede Özgür Özel normalleşme istemektedir. O zaman daha çok isteyecektir. Durum tersine dönmüştür. Erdoğan hem Başkan’dır, hem de TBMM’de çoğunluktadır ve Özgür Özel seçimde birinci partiyken “savaş hükümetinde” azınlıktadır. Rejim için bundan alası düğün çorbası.
Sen kıyamet senaristi misin demeyin. Devletlerin gizli çekmeceleri dudaklarınızı uçuklatacak senaryolarla doludur. Yazdım ya. Devlet dediğin alet, artık dev bir “yapay zekadır”. Bizim küçücük kafatasımızın içindeki zekanın milyonlarcası onların küçük bir çekmecesinde binbir ihtimali hesaplamakta, her ihtimale uygun senaryoları istiflemektedir. Ben zavallı zekamla yukarıdaki senaryoyu yazabiliyorsam, devletimizin yazdıklarını varın siz hayal etmeye çalışın. Çalışın ama devlet senaryosunun yanına bile yaklaşamayacağınızı da bilin.
Ahmet Hakan’ın cıvık diliyle konuşacak olursak “Ne yani, hapı yuttuk mu?” diye sorabilirsiniz. Henüz yutmadık. Dedim ya, hapı yutmamak için yapılacak iş Erdoğan rejimine zaman tanımamak. Eldeki senaryolardan birini uygulamaya koymasına fırsat vermemek.
“Erdoğan istifa, erken seçim hemen şimdi” demek.
Mesela genel grev yapmayı düşünemeyen üç sendika konfederasyonunun başkanı, şurada burada basın toplantısı yapacağına halkı “genel seçim” için sokağa çıkmaya çağırsa, iki üç ay içinde iktidar teslim bayrağını çeker ve halk tarafından devrileceğime, halk oyuyla devrileyim demek zorunda kalır.
Yani çivi çiviyi söker, rüzgar eken fırtına biçer, dinsizin hakkından imansız gelir, BRİCS’e atsız giden, evine eşekle döner…
Nasıl yani?
Şöyle: Eşeğe ters biner ki BRİCS’i görmeye devam etsin, eşek düz yürüsün ki, AB’den para gelsin… Allah kimseyi eşekten düşmüşe döndürmesin.
Amin mi diyeceksiniz, inşallah mı, orasını da siz düşünün.