Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eylemlerinin 233’üncüsünde son 1 hafta içerisinde 2 tutuklunun yaşamını yetirdiğini aktararak, Adalet ve Sağlık bakanlıklarını gerekli önlemleri almaya çağırdı.
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eylemlerinin 233’üncü haftasında da cezaevlerindeki hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek için bir araya geldi. İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde yapılan eylemde konuşan İHD Üyesi Sevil Ataş, hastane raporlarına rağmen tahliye edilmeyen tutukluların cezaevlerinde yaşamlarını yitirdiğine dikkat çekerek, bu hafta içerisinde Ali Haydar Yıldız ve Mehmet Gök’ün yaşamını yitirdiğini dile getirdi.
Rapora rağmen tahliye edilmedi
Ataş, yaşamını yitiren hasta tutuklulardan Ali Haydar Yıldız’ın Metris R Tipi Cezaevi’nde olduğu ve yatağa bağımlı olduğunu belirtti. Adli Tıp Kurumu tarafından Yıldız’a ilişkin 2012 yılında “Sakatlık nedeniyle hayatını yalnız idame ettiremeyeceği, başkasının desteği ile bakımına muhtaç” olduğu yönünde rapor verildiğini belirten Ataş, ancak İstanbul 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “tahliyesi mümkün değildir” yönünde karar verilmiştir. Ataş, tahliye edilmeyen Yıldız’ın bu hafta yaşamını yitirdiğini söyledi.
16 tutuklu kalp krizi sonucu öldü
Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevi’nde de 62 yaşındaki Mehmet Gök’ün geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdiğini dile getiren Ataş, “Hapishanelerde ölen mahpusların büyük çoğunluğunun yaşamlarını yitirme sebeplerinden biri kalp krizleridir. Hapishanelerde acil müdahale imkanları bulunmaması bir yana, sürekli kalan bir doktor dahi bulunmamaktadır. 2017 başından bugüne kadar bizim tespit edebildiğimiz 16 mahpus kalp krizi nedeniyle vefat etmiştir. Bu sayının bizim bildiğimiz rakamların çok daha fazlası olduğundan eminiz” dedi.
‘Devlet asli hükümlüdür’
Bugüne kadar hasta tutuklulara dair yaptıkları başvuruların hiçbirine olumlu yanıt verilmediğini söyleyen Ataş, “Adalet ve Sağlık Bakanlıkları hasta mahpuslar konusunda gerekenleri acil olarak yapmalıdır. Hapishanelerde yaşam hakkının korunması devletin asli yükümlülüğüdür ” ifadesinde bulundu.
HABER MERKEZİ