Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Türkiye Basın, Yayın, Matbaa Çalışanları Sendikası (Basın-İş) Genel Başkanı Faruk Eren, basın üzerindeki baskıları ve gazetecilerin nasıl bir seneyi geride bıraktığını değerlendirdi. 2019’un gazetecilik açısından kötü geçtiğini söyleyen Eren, “Türkiye’de gazeteciliğin durumu her yıl giderek kötüleşiyor. En yakıcı sorun, tutuklu meslektaşlarımız. 2019’da ne yazık ki gazeteciler tutuklanmaya, yargılanmaya devam etti. Bu süre içerisinde yaklaşık 100 meslektaşımız gazetecilik faaliyetleri nedeniyle gözaltına alındı. Bir kısmı da tutuklandı. Zaten tutuklu olanlar vardı. Onların bir kısmına ağır hapis cezaları verildi. Zaten her yıl uluslararası saygın örgütlerin yaptığı basın ve ifade özgürlüğü araştırmalarında Türkiye her sene gerilerde” dedi. Eren, gazetecilerin mesleklerini yaptıkları için saldırılarlar karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Eren, 2019’da gazetecilerin görülen davaları açısından da skandal kararlar alındığını ifade etti. Eren, buna örnek olarak da Cumhuriyet gazetesi davasında verilen cezalar, Sözcü gazetesinin davası, Ahmet Altan’ın bırakılıp yeniden tutuklanması, gazeteci Ayşegül Doğan’a hakimin “sarı basın kartınız var mı” gibi sorularını gösterdi.
Medyadan adaylara tuzak
2019’da hafızalarda kalacak olaylardan birinin Mart ayındaki yerel seçimler olduğunu vurgulayan Eren, “Daha önce birçok seçimde olduğu gibi bu seçimlere de çok adaletsiz bir medya ortamında girildi. Hatta medya aracılığıyla adaylara tuzak kuruldu. Ama sanırım en skandalı, seçim gecesi Anadolu Ajansı’nın (AA) veri girişini bir anda durdurması, seçimi manipüle etmeye çalışmasıydı. Bu artık AA’nın bir parti ajansı olduğunun ilanıydı” diye belirtti. Ekonomik saldırılardan birinin de Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) eliyle gazetecilere ve muhalif medya organlarına verilen para cezaları olduğunu ifade eden Eren, yazdığı yazılardan dolayı kendisine de 84 bin ve 50 bir TL ceza verildiğini belirtti.
Bir kahramanlık öyküsü
Baskılardan dolayı ortaya çıkan umutsuz tabloya rağmen geleceğe yönelik umutlu olduğunu ifade eden Faruk Eren, bu kadar baskıya rağmen Türkiye’de büyük bir gazeteci direnişi olduğunu dile getirdi. Eren, “Her türlü baskıya, tehdide rağmen gazeteciler haber yapmaya devam ediyor. Korksa bile yapıyorlar, yaşananlar belki de bir kahramanlık öyküsü. Bu direniş bir kere bizim için umut” dedi. Türkiye’de yeni bir medyanın doğduğunu dile getiren Eren, şunları kaydetti: “Youtube, Periscope üzerinden yayınlar yapılıyor, yeni basılı gazeteler çıkarılıyor. Aslında belli ki merkez medya dediğimiz, eski medyanın yerini yeni bir medya dolduracak. Muhtemelen var olanlar ya birleşecek ya aralarından kaliteliler izleyici tarafından üst seviyelere çıkarılacak. Böyle bir arayış var ve bu da sevindirici bir şey. Fakat korkum şu ki her yeni eskinin biraz izini taşır. Umarım yeni doğacak medya eski medyanın hastalıklarını barındırmaz.” Eren, tutuklu gazeteciler için de “Umarım 2020’de hepsi aramızda olur” dedi.
İSTANBUL