Akrabasının sistematik cinsel istismarına maruz kalan bir çocuk, yaşadıklarını ailesine anlattı ancak ailesi inanmadı. Pedagog raporuyla soruşturma açıldı, bu kez de mahkeme faile indirim uyguladı.
Safiye Alağaş/İstanbul-Jinnews
İstanbul’da yaşayan 11 yaşındaki bir çocuk, 2016-2017 yılları arasında akrabası olan 17 yaşındaki M. tarafından sistematik cinsel istismara maruz kaldı. Yaşadıklarını ailesine anlatan çocuk,İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’ndeki pedagoga götürüldü. Pedagogda yaşadıklarını bir kez daha anlatan çocuk, ilk olarak 2016 yılında annesinin akrabası olan M.’nin cinsel istismarına maruz kaldığını ve bu durumun farklı tarihlerde tekrar ettiğini söyledi. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, çocukla görüşme yaparak olay hakkında detaylı bir rapor hazırladı. M.’nin çocuğu cinsel istismara maruz bıraktığı ve kimseye söylememesi için okuldan attırmakla tehdit ettiği de ortaya çıktı.
Baba faili korudu!
Heyetin anne ile yaptığı görüşmede, bu olaydan çocuğun anlatımı üzerine haberdar olduğu, doğruluğunu öğrenmek için psikiyatriye başvurduğu ve ancak ondan sonra çocuğa inandığı belirlendi. Baba ile yapılan görüşmede ise, çocuğunun sessiz, sakin ve içine kapanık olduğunu beyan ettiği, cinsel istismarda bulunan M’nin ise pasif bir çocuk olduğu, oğlunun iddia ettiği eylemi yapamayacağı ve bu olayın oğlunun hayal dünyasının ürünü olabileceğini ileri sürdüğü kaydedildi.
‘Hepsini anlatmadım’
Heyet ve pedagogun ortak değerlendirmesinde, çocukta cinsel istismara maruz kalma bulguları saptandığı için olay Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirildi. Başsavcılık Ocak 2018 tarihinde çocuğun pedagog eşliğinde ifadesini aldı. İfadesi alınan şüpheli M. ise, suçunu inkar etti. M. hakkında “çocuğun cinsel istismarı” suçlamasıyla ilgili hazırlanan dosya Bakırköy 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Pedagog eşliğinde tekrar ifadesine başvurulan, ilk anlattığında annesi ve babasının kendisine inanmadığını ifade eden çocuk, “Ben de iyice yalancı konumuna düşmemek için olayın tamamını anlatmadım. Babam inanmayınca Kuran’a el bastım. Beni pedagoga götürdüler. Orada anlattım. Babam sonra inandı. M. beni tehdit ettiği için aileme anlatmamıştım” dedi. Mahkemenin talebi üzerine İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu, rapor hazırladı. Raporda, çocuğun gerçekleri anlattığı belgelendi.
‘İyi hal’ ve ‘itibar’ indirimi!
Davanın kapalı görülen 5. duruşmasında, sanığa “Çocuğun cinsel istismarı” suçundan 8 yıl hapis cezası verildi. Mahkeme sanığın suçu sistematik bir şekilde işlediği için verdiği cezayı dörtte bir arttırarak 10 yıla çıkardı. Ancak sanık 18 yaşını doldurmadığı için cezada indirime giderek cezayı 6 yıl 8 aya, sanığın mahkemedeki tutum ve davranışlarını göz önünde bulundurarak “iyi hal” indirimiyle cezayı 5 yıl 6 ay 20 güne indirdi. Ayrıca, geçmişteki iyi hali ve itibarı ile ertelenmesi halinde suç işlemeyeceği yolunda kanaate vardığını belirten mahkeme “Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu”ndan verdiği cezayı da erteledi.
Travma sonrası bozukluk
Çocuğun avukatı Didar Erdem, mahkemenin alt sınırdan ceza verdiğini ve tüm indirimleri uyguladığını söyledi. Çocuğun travma sonrası stres bozukluğu yaşadığını ifade eden Erdem, “Toplumda iki konuda bilinçlendirmeye ve kapasitenin güçlendirilmesine ihtiyaç var. Birincisi, çocukla iletişim ve diyaloğun hayati önemi. Diğer konu da hukuki prosedür içinde çocuğu koruyan bir mekanizma olduğunun farkında olmak. Tıbbi ve hukuki sürecin başlaması ancak kurulan bu sağlıklı iletişim ile eylemin ortaya çıkmasından sonra çocuğun yaşadığı bu travmayı tekrar tekrar anlatmak zorunda olmayacağını bilerek yapılacak başvuruların ardından başlayabiliyor” dedi.