Demokratik Toplum Kongresi(DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi(HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi 48. gününde. Cezaevlerinde bulunan tutukluların 27 Kasım’da başlattıkları süresiz dönüşümlü açlık grevi de 16 Aralık’tan bu yana süresiz ve dönüşümsüze çevrilerek devam ediyor. Tecridin kaldırılması için Fransa’nın Strasbourg kentinde de süresiz dönüşümsüz eylem 9. güne girdi. Aynı amaçla Kürtler ve dostları yaşadıkları her yerde eylemler gerçekleştiriyor. DTK, HDP, DBP ve TJA tarafından bugünden başlamak üzere ortak eylem kararı alındı.
Fransa’nın Strasbourg kentindeki süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi 9. gününde. Saarbrücken, Köln, Frankfurt ve Bonn’dan çok sayıdaki kişi ve kurum temsilcileri açlık grevi eylemcilerini ziyaret etti. Ziyarette konuşan İbrahim Alipur, Rojhilatlı kurumlar olarak tecridin kaldırılması için başlatılan açlık grevi eylemini ziyaret ettiklerini belirtti. Öcalan’ın projelerinin Kürtlerin demokratik bir şekilde yaşaması için ön açıcı olduğunu ifade eden Alipur, bu projelerin aynı zamanda tüm Ortadoğu halkları için de anlam taşıdığını söyledi. Nadir Cemaati ise, eylemdekilerle dayanışmak için geldiklerini söylerekek başarılar diledi.
Cihanbexş Rüstemi de, Öcalan’dan yıllardır haber alınamadığını hatırlatarak, bunun ağır bir insan hakları ihlali olduğunu dile getirdi. Ziyarette konuşan Hemcet Kerimi de Öcalan’dan haber alınmamasının kendilerini endişelendirdiğini söyledi. Onlarca araçla Strasbourg’a gelenler adına bir konuşma yapan Saarbrücken Halk Meclisi Eşbaşkanı Bexir İbrahim, “Bu eyleme katılan arkadaşlara başarılar diliyoruz. Buraya Saarbürücken’den onlarca arabayla geldik. Daha kalabalık gelecektik ama buradaki arkadaşlarımızı rahatsız etmemek için dönüşümlü olarak ziyaretler gerçekleştiriyoruz. Buradaki arkadaşlarımız bedenlerini ortaya koyarak Kürt halkının onurunu koruyorlar. CPT ve Avrupa Konseyi (AK) de bir an önce sorumluluklarını yerine getirmeli ve İmralı adasına giderek, oradaki tecridi yerinde incelemeli, ailesi, avukatları veya siyasi bir heyet ise mutlaka adaya gitmelidir.” Saarbrücken Halk Meclisi’nden Fatma Bozkurt da Öcalan üzerinde haksız bir tecrit uygulandığını söyledi. Bozkurt şöyle dedi: “O ki insanlarımız bu eylemi yapıyorlar, bize düşen bunu duyurmaktır. Erdoğan’ın arkasında devlet olmasaydı bu kadar zulüm edemezdi. Dünya da onu destekliyor. Biz buradan dünyaya da sesleniyoruz. Desteğinizi çekin. Biz bu tecridi kırmalıyız. Kimse evinde oturmasın. Her yerde eylemde olalım. Burada hepimizin talebi için açlık grevine giren arkadaşımızı da selamlıyorum. Tüm arkadaşlarımı kutluyorum ve başarılar diliyorum.”
Ortak eylem kararı
DTK, HDP, Demokratik Bölgeler Partisi(DBP) ve Tevgerê Jinên Azad’ın (TJA) bugüne dek gerçekleştirdiği eylemlere defalarca müdahale edildi, eyleme girenler gözaltına alındı. Hükümet yetkililerinin talepleri dikkate almamasına ve muhatap olmamasına karşı cezaevleri başta olmak üzere Avrupa, Kuzey Suriye ve Federe Kürdistan kentlerinde grevler sürdürülürken, siyasi partiler ise yeni bir eylem kararı aldı. DTK, HDP, DBP ve TJA öncülüğünde Türkiye ve bölge kentlerinde akşam saat 20.00’da ses çıkarma ve ışık kapatma-açma eylemleri başlatılacak. Bugün başlayacak eyleme herkesin katılması çağrısı yapıldı.
Çukurova TUAYDER’den açıklama
Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği(TUAYDER), düzenlediği basın toplantısı ile PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecride karşı cezaevlerinde süren açlık grevlerine dikkat çekti. Açıklamayı dernek yöneticisi Ali Bilen yaptı. PKK Lideri Öcalan’a dönük 2015 yılından bu yana ağır bir tecrit uygulandığını söyleyen Bilen, bu uygulamanın siyasi bir karar olduğunu ifade etti. Türkiye’nin bu uygulama ile uluslararası hukuka aykırı bir tutum sergilediğini belirten Bilen, tecridin kaldırılması için AİHM ile CPT’nin devreye girmesini istedi. Bilen, DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in sürdürdüğü açlık grevinin 47.(dün) gününe ulaştığına da dikkat çekti. Bilen, “Türkiye ve Kürdistan zindanlarında bulunan çok sayıda siyasi tutsak süresiz-dönüşümsüz açlık grevleri başlatmıştır. TUAYDER olarak açlık grevlerini sahiplenmekteyiz. Siyasi tutsakların taleplerini gündeme getirmeye dönük bir emek ve çaba içerisinde olacağımızı belirterek, daha demokratik ve özgür yaşamı esas alan bir ülke gerçeğine ulaşabilmemiz umuduyla Öcalan’a uygulanan ağır tecrit politikasının son bulmasını” talep etti.
Kadınlardan destek
Van’ın Çaldıran ilçesine bağlı köylerde de yaşayan kadınlar tecride karşı başlatılan eylemlere ilişkin konuştu. Deniz Dağdemir, “Gençler tutuklanıyor, milletvekillerimiz gözaltına alınıyor, Barış Anneleri, açlık grevinde olan Kürt siyasetçiler ve birçok kişi gözaltına alınıyor” diyerek var olan baskılara dikkat çekti. Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sona ermesi gerektiğini ifade eden Dağdemir, “Biz de dünyadaki bütün halklar gibi kendi irademizle yönetilmek ve yaşamak istiyoruz” diye belirtti. Gülistan Dağ ise tecridin bir an önce son bulması gerektiğini, Kürt halkının Abdullah Öcalan’ı kendi iradesi olarak gördüğünü dile getirdi. “Bu zulmün bitmesi için dua ediyoruz” diyen Dağ, “Köyde yaşıyoruz diye dünyadan haberimiz yok sanıyorlar. Vekillerimiz tutuklanıyor,İmralı’da tecrit uygulanıyor. Kürt halkına zulüm yapılıyor. Bu zulmün son bulması için tecridin bir an önce kaldırılması gerekiyor. Öcalan’ın özgürlüğü bizim de özgürlüğümüzdür” dedi.
Tecrit direnişle kırılır
İsviçre’nin Zürih kentinde tecride ilişkin bir panel düzenlendi. Zürih BeritanKadın Meclisitarafından düzenlenen panele Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Newroz Uysal ve TJKE aktivisti GönülKaya konuşmacı olarak katıldı. DTKEşbaşkanı Leyla Güven ve cezaevlerindeki açlık grevi eylemlerini hatırlatarak konuşmasına başlayan Uysal,Kürt halkının uzun zamandır PKKLideri Abdullah Öcalan’dan haber alamadığını ve Öcalan ile görüşme taleplerinin AKP iktidarı tarafından sudan bahaneler gösterilerek reddedildiğini söyledi. Uysal CPT ve AvrupaKonseyi’nin de (AK) Öcalan’a yönelik yürütülen tecritte pay sahibi olduklarını belirtti. Uysal’ın ardından söz alan TJK-E aktivisti GönülKaya ise Öcalan’a uygulanan tecritileKürt halkının iradesinin rehin alınmak istendiğini belirtti. Kaya, “Abdullah Öcalan şahsında uygulanan tecrit sadeceKürt halkına değil aslında tüm Ortadoğu halklarının geleceğine uygulanmıştır. Bu temeldeKürt halkı ve dostları bunu gerçekliliği görmeli ve tecridin kırılması için bulunduğu her alanda direnişi yükseltmelidir” diye konuştu.
HABER MERKEZİ