Fırat Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu (FKA) Bingöl’ün Yayladere İlçesinde bulunan ve Sülbüs suyu olarak bilinen suyun şişelenerek pazarlanması amacıyla belediyece hazırlanan projeyi onayladığı duyuruldu. FKA, yaptığı açıklamada, “Fizibilitesi yapılacak bu yatırımların kısa zamanda hayata geçirilerek ilimizin üretim ve istihdamına önemli bir katkı sağlayacağını öngörüyoruz” ifadeleri yer aldı. Türkiye’nin dört bir yanında nerede yeryüzüne çıkan doğal su varsa oranın çevrelenip suyun şişelenme tesislerine taşındığı görülüyor. Bingöl’de TKA’nın desteği ile yapılacak olan şişeleme tesisi ile su doğadan alınıp ticari bir meta olarak sofralarımızı konulacak.
Su ticarileştirilemez!
Su yaşamın en temel elementlerinden biri olduğu bilinmektedir. Su aynı zamanda tüm canlıların ortak kullanımına açık bir varlık olması gerekirken suların ticari bir meta haline getirilmesi yaşam hakkına bir müdehale olarak değerlendirilmektedir. Bugün suyu şişeleyip satan şirketlerin mesken tuttuğu Uludağ’dan akan suların ortaya çıkardığı birçok derenin artık akmadığı ve dağda yaşayan birçok canlının suya erişiminin engellendiği bilinmektedir. Belediyelerin de bu bağlamda adımlar atması ise anlaşılır bulunmamaktadır. Örneğin, Bursa’da belediyenin inşa ettiği ve işlettiği ‘Hüdavendigar su’ olarak markalanan tesis dünya tekeli olan Nestleye satılmıştır. Böyle bir işletmenin istihdam yaratacağı söylemi ise sadece suyun ticarileştirilmesinde bir araçtan başka birşey değildir.
Kalkınma ajansları nedir?
2006 yılından bu yana Türkiye’deki tüm bölgeler hatta bu bölgelerde ayak basılmamış yayla ve mezralara kadar, insan yaşamı ve doğal yaşamın her noktası, kapitalist üretim ilişkileri içine çekilmesindeki en önemli araç “Kalkınma Ajansları” olmuştur. Kapitalizm ortaya çıktığından ve birikim sürecini emperyalizmle taçlandırdığından bu yana dillerden düşürülmeyen tek şey kalkınma vurgusudur. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana “muassır medeniyetler seviyesi” hedef olarak tutturulmuş ve kalkınma merkezli politikalarla emek ve doğa sömürüsü günümüze kadar artarak süre gelmiştir. Türkiye’de 2006 yılında Avrupa Birliği’ne katılım müzakereleri çerçevesinde kurulmuş olan “Kalkınma Ajansları”, sermaye birikim yolunu hızla açan bir rol üstlenmektedir.
EKOLOJİ SERVİSİ