Dünya çapında 7 milyondan fazla üyesi ve destekçisi bulunan, bir sivil toplum örgütü olan ve Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi ve diğer uluslararası standartlarca belirlenmiş her türlü İnsan haklarını savunma ve teşvik etmeyi amaç edinen Uluslararası Af Örgütü’nün Türkiye şubesi, Eylül ayında başlattığı “Haklarımız 70 Yaşında” kampanyası çerçevesinde “Büyük Resim” adlı bir sergi düzenledi.
“Büyük Resim”, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 70. yılını genel tema olarak işlendiği 26 sanatçının eserlerinden oluşmuş. Resim, video art, illüstrasyon, heykel ve kolaj tarzı çalışmaların yer aldığı sergide, sanatçıların, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin insan hayatına ne kadar dokunduğu, günlük hayata ne kadar işlediği ve hakları elinden alınanların yaşadığı travmalar gibi konular üzerinden ürettiği pek çok eser sergileniyor. 20 Kasım’da açılışı yapılan sergi 10 Aralık tarihine kadar devam edecek.
***
İnsan hakları hepimizi yakından, canevinden ilgilendiren bir olgu. Hele de hakkın, hukukun ve adaletin bu derece elzem olduğu bir süreçte bunu bilmeye, hatırlamaya ve sahip çıkmaya hayatın her alanında büyük ihtiyaç var.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulünün 70. yılınıdayız. II. Dünya Savaşı sırasında yaşanmış dramatik olayların sonucunda insan haklarının evrensel olarak korunamadığı anlaşılması ve 17 milyon insanın katledilmesi bütün dünyayı dehşete düşürmesinin ardından hükümetler uluslararası barışı yüceltmek ve çatışmayı önlemek için beraber çalıştılar ve Haziran 1945’te Birleşmiş Milletler’i kurdular.
Birleşmiş Milletler Genel Konseyi 10 Aralık 1948’de aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 48 ülkenin kabul oyu ile İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni ilan etti. Üzerinden geçen 70 yılın ardından beyanname uluslararası insan hakları hukukunun temelini oluşturmaya devam ediyor.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, bütün insanların, din, dil, ırk, etnik köken, cinsiyet ve cinsel yönelimlerinden bağımsız olarak eşit ve özgür olduğunu belirterek tarihte önemli bir kırılma yaratmıştır. İlk kez küresel bir sözleşme, siyaseti değil, insanları merkezine almıştır.
***
Demokrasi ve insan hakları kavramları birbirine doğrudan bağlantılı kavramlardır. Siyasal rejim olarak demokrasi, insan haklarının gerçekleştirildiği düzeni temsil etmektedir. İnsan hakları ise temel olarak, demokrasilerin düşünsel temelini oluşturmaktadır. Demokrasi kavramına nitelik kazandırılmadıkça, demokrasi ve insan hakları üzerine söylenecek sözler, geliştirilecek yorumlar sağlam bir taban oluşturamaz.
Bizler insan hakkı gibi kavramları, demokrasi, özgürlük gibi erdemleri birilerininin insafına bıraktığımız sürece bu sorun devam edecek, bu kimseler adaleti, kendi çıkar ve inançları doğrultusunda dağıtacaktır.
Tarih bize göstermiştir ki; insan hakları konusundaki ilerlemeler, egemen güçlerin hoşgörüsü ile değil, toplumsal kesimlerin kendi haklarını elde etmek için verdikleri mücadelelerle sağlanabilmiştir.
Bugün gelinen noktada insanlık için tek çıkar yol, barış içinde özgür yaşamayı hedef alan bir düzen sağlamaktır. Yaşama hakkı temelinde, nimetlerin ve külfetlerin eşit paylaşıldığı demokrasiler inşa etmek zorundayız.