Dağıtımcı arkadaşımız Ömer Ekin’e bilirkişi raporuna rağmen yakılan bir marketin faili olduğu iddiası ile 13 yıl ceza verildi. Bir komplo ile karşı karşıya olduğunu belirten Ekin, ‘Hakikat halka ulaşmaya devam edecek’ dedi
İstanbul’un Esenyurt ilçesinde 28 Mart 2019’da gazetemiz Yeni Yaşam’ı dağıtırken gözaltına alınan Ömer Ekin, İstanbul Emniyeti’ne götürüldü. 1 gün gözaltında tutulduktan sonra adliyeye çıkarılan Ekin, 18 Mart’ta Esenyurt’ta yakılan bir marketin faili olarak tutuklandı. Silivri Cezaevi’ne götürülen Ekin hakkında jet hızıyla iddianame hazırlanarak 22 Nisan’da mahkemeye sunuldu. Savcılık iddianamede Ekin’in “örgüt üyesi olmak”, “mala zarar vermek” ve “örgüt propagandası yapmak” iddialarından cezalandırılmasını talep etti. İddianamede şüphelilerin marketin yakılması sırasında cep telefonların sinyal verdiği şema da yer aldı. Söz konusu şemada olay anında Ekin’e ait cep telefonunun sinyal verdiği adres ise, Esenyurt’ta bulunan evleri. Buna rağmen olay yerine ait görüntü tespit tutanağında, yüzü kapalı kişinin Ekin olduğu iddia edildi. Yüzü kapalı kişi için iddianamede, “1.60 boyunda 17-18 yaşlarında ve göbekli” tarifi yapılmasına rağmen 23 yaşındaki Ekin, 1.85 boyunda ve göbeği yok.
Bilirkişi ‘o değil’
Sadece bu delillerden ibaret olan iddianame, sunulduğu İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 7 Haziran’da görülen ilk duruşmaya çıkan Ekin, söz konusu kişinin kendisi olmadığını belirterek görüntülerin bilirkişiye gönderilmesini talep etti. Talebin mahkeme heyeti tarafından reddedilmesi üzerine avukatı görüntüyü özel bilirkişiye gönderdi. Özel bilirkişi raporunda, söz konusu kişinin Ekin olmadığı tespitinde bulunuldu. Ancak bu raporu da dikkate almayan mahkeme heyeti, 18 Aralık’ta verdiği kararda Ekin’e “örgüt üyesi olmak”, “mala zarar vermek” ve “ropagandası yapmak” gerekçelerinden 13 yıl 10 ay hapis cezası verdi.
‘Bu bir komplo’
Mahkemenin aldığı karara tepki gösteren Ekin, verilen cezanın ne hukuk ne de vicdanla bir alakası olmadığını dile getirdi. Ekin, cezaevinden gönderdiği mektupta ‘adalet’ kavramının kendi şahsında bir kez daha alaşağı edildiğini ifade etti. Kendisine polisler tarafından bir komplo düzenlendiğini vurgulayan Ekin, “Esenyurt’ta gazete dağıtıyordum. Defalarca polis tarafından durduruldum. Gazetenin bana verdiği dağıtım kartıma ‘sahte’ denilip, İlçe Karakolu’na götürülüyordum. Amaçları gazetenin dağıtımını engellemekti ama buna engel olamıyorlardı. ‘Bu gazeteyi dağıtma, kendine doğru düzgün bir iş bul. Dağıtmaya devam edersen başına bir iş getiririz’ diyorlardı. Her şeye rağmen kendi işimi yapmaya devam ediyordum” dedi. Polisin tüm baskılarına rağmen gazete dağıtmasının önüne geçemeyince kendisini market yakma olayı ile ilişkilendirdiğini söyleyen Ekin, “Bu şekilde bizi yıldırmaya çalışıyorlar. Sahte delil ve iddianamelerle gazetecilere ceza yağdırıyorlar. Ama şu bilinmelidir ki hakikat her zaman yazılmaya ve halka ulaşmaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.
İSTANBUL/MA