Kentteki bazı gruplar tarafından hedef gösterilen Kars Belediyesi Eşbaşkanı Bilgen, ‘Senaryo çok basit ve önemli olan bunun arka planının nereye dayandığını görmektir’ diyerek saldırıların arka planını anlattı
Kars Belediyesi eşbaşkanları, belediye başkan yardımcıları ve meclis üyeleri bir süredir kentteki bazı gruplar tarafından hedef gösteriliyor. Eşbaşkanlar evlerine kadar takip edilip, tehdit mesajları yollanıyor. Bununla yetinmeyip eşbaşkanların çocukları da hedef alınıyor. Söz konusu kişilerle ilgili yapılan tüm suç duyuruları ise sonuçsuz kalıyor. En son belediye binasını basıp ofisteki eşyaları parçalayan 3 kişi de emniyetten serbest bırakıldı.
İstediklerini alamadılar
Yıllardır kentte tehdit yoluyla rant elde eden bu grupların varlığına seçim öncesi dikkati çeken Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen, bu grupların eski yöntemleri sürdürmek istediklerini vurguladı.
Mezopotamya Ajansı’ndan Adnan Bilen’e konuşan Bilgen, bu grupların ihalesini aldığı halde belediyenin değil MİT ve Jandarma’nın yolunu yaptığını söyleyerek para isteyen, hiç bir iş yapmadığı halde ücret talep edenden yine belediyenin parklar ve bahçelerindeki işletmeleri zorla alıkoyma girişimlerinde bulunanların işi kesilince bu kez karşı bir organizasyon ve karalamaya giriştiklerini söyledi.
Son günlerde kurdukları sosyal medya hesaplarında “kayyım istiyoruz” çağrıları yapan bu grupların “Vatan”, “Bayrak” paylaşımları ise dikkati çekiyor. Tehditlere karşı HDP’li yönetimin yaptıkları tüm başvurular sonuçsuz kalırken, bu grupların emniyette verdikleri ifadelerde sürekli belediye yönetiminin kendilerini dağa göndermek istedikleri yönünde ifade vermeleri ise kurulan tezgahın nasıl işlediğini gözler önüne seriyor.
’80 bin kişilik şehirde 150 çete’
Eşbaşkan Ayhan Bilgen, kentte irili ufaklı bu yolla para kazanan, rant sağlayan 150 çetenin varlığında işaret etti. Bilgen, “Yani 80 bin kişilik bir şehirde 150 küçük çete örgüt ne demek? Bunlar neden varlar? Bu kişiler neden silah taşıyor ve insanları korkutarak bir raht elde ediyorlar. Sorularına cevap verilmesi gerekiyor” diye belirtti.
‘Senaryonun arka planına bakmak gerek’
Geçmiş yönetimlerle söz konusu gruplar arasındaki ilişkiyi vurgulayan Bilgen, “Doğalında bu çürüme, yozlaşma kentteki bazı çürümüş kişiliklerin de böyle davranmasını beraberinde getiriyor. Bu yaşananlar sadece uyuşturucu kullanan ve bu yönlü namları bilenen kişilerin sanki doğal bir tepkisiymiş gibi göstermek hiç bir şey ifade etmez. Yani en basitinden bize hakaret etmesi üzerine yaptığımız şikayet sonrası sanki o bizi şikayet ediyormuş gibi ifade tutanaklarının paylaşılıyor olması çok ilginç. Bunun dün ortaya çıkması da ayrıca farklı bir durum. Sosyal medyada yeni kurulmuş ve sıfır takipçi hesaplar bu şahsın önceki ifadelerini yayınlayarak güya biz onların taleplerine karşılık onlara dağın yolunu göstermişiz gibi bir algı yaratmaya çalışıyorlar. Bunu medyaya taşıyorlar ve arkasından kayyım atanması için kampanya düzenliyorlar. Senaryo çok basit ve önemli olan bunun arka planının nereye dayandığını görmektir” dedi.
‘Geri adım atmayacağız’
Yaşadıkları bu durumun kentte toplumcu belediyecilik yapmanın, çetelere pabuç bırakmamanın, rant, çıkar ilişkilerine belediyeyi alet etmemenin karşılığı olduğunu ifade eden Bilgen, “Bu yöntemlerle birileri bizim geri adım atacağımızı sanıyorlarsa hayal kuruyorlar. Biz orada niçin varsak ona uygun davranacağız. Gittiği yere kadar gider, gitmediği yerde de herkes sonucuna katlanır. Bizim açımızdan bunun başka bir tartışması yapılamaz. Korku, tehditle başka şeyler ummanlar varsa, hayal kuruyorlar. Yok, eğer buralardan ürettikleri argümanlarla kayyım atama hedeflenmişse bu da başka bir vahametin göstergesidir. Yani ortada bir şey yokken uyuşturucu bağımlıların hezeyan dolu beyanlarına göre bir hamle yapılacaksa da başka söylenecek bir söz yoktur” diye konuştu.
‘Bir yerlerden cesaret alıyorlar’
Kars Emniyet Müdürlüğü’nün saldırganlar için “Titiz bir çalışmayla yakalandılar” açıklamasına da değinen Bilgen, şöyle devam etti: “Bu tip kişilerin sokakta dolaşıyor olması her şeyin gayet titiz organize edildiğinin bir göstergesi. Şahıslar sadece kamu malına zarar vermekten sorumlu tutulacaklarmış. Savcılık yaşanan durumdan çok bize laf yetiştirmeye çalışıyor ya da emniyet, kentte oluşan tepkiye cevap veriyor. Oysa şahısların bu kadar açık ve aleni bir tutum içerisine girebiliyor olmasının hesabını ve açıklamasını yapmamalılar. Yani basın açıklamasında bir polisle tartışsanız memura mukavemetten hakkınızda işlem yapılır. Ama bir binanın içerisine girmek ve orada kamunun malına zarar vermek soruşturulmuyor bile. Galiba istenmeyen bir sonuç olunca ancak o titiz sürecin bedelini ödeyeceğiz. Burada açık bir durum var. Belli ki bu insanlar belli bir yerden cesaret alıyor.”
‘HDP içi gerilim gibi gösteriliyor’
Bu kişilerin belediyeden talep ettiklerinin karşılık bulmamasından kaynaklı bu yollara başvurduklarını dile getiren Bilgen, şunları söyledi: “Bunlar bizim onlara park, çay bahçesi, otopark gibi yerleri vermek zorunda olduğumuzu düşünüyorlar. Biz farklı şeylerle uğraşırken bizden de bu yöntemle bişeyler alacaklarını düşünenler halen kentte eski alışkanlıkların devam edeceğini sanıyorlar. Ben işin buradan başladığını ancak burada durmadığını düşünüyorum. Muhtemelen bu şahıslara bizden bir iş yeri alıp işletmekten öte farklı taahhütler verilmiş. Bunlara, bize yönelik yapacakları herhangi bir yönelimde suçlarının affedileceği, yine karakolda ifadeyi verdikten sonra bu işlerle ilişkili birisi tarafından karakoldan alınıp götürüldükleri bilgileri var. Bu kişilerin Kürt olmaları nedeniyle sanki HDP’li kişilermiş gibi ve sanki HDP içerisinde bir gerilimmiş gibi sunulmaya çalışılıyor. Burada bir provokasyona sebep vermemek ve bizim üzerimizden bir kahramanlık ya da şöhret elde etmelerine alet olmak istemiyoruz. Burada dikkat çekici olan ve bizim seçmenimizin de dikkate alması gereken şey şu: MHP döneminde bu işleri yapanlar siyaseten onlara yakın görünen aileler yani o dönemin rantını onların yönetmesi ve bedelini de MHP’ye ödetmiş olması. Şimdi aynı tezgah sanki aileleri, çevreleri dikkate alındığında uyuşturucuya bulaşmış, çeteleşmiş Kürt kişiler eliyle yapıldığına dönük bir durum var. Burada bizim yapmamız gereken şey siyasi duruşumu korumamız, bununla ilgili sosyal kontrol ve denetimimizi güçlü bir şekilde ortaya koymamız gerekiyor. Şehirde bir tezgah dönüyor ve herkes bunun farkında. Ama belli ki bu durum emniyet ve savcılıkla çözülmeyecek. Bizim bu sorunu toplumsal olarak çözmemiz gerekiyor. İntikam ve rövanş bizim işimiz değil. Bunun için bir dayanışma ortaya koymamız gerekiyor.”
HABER MERKEZİ