HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, OHAL sonrası düzenleme teklifine ilişkin “3 aylık uzatmalar bitiyor, ama bu sefer 3 yıllık uzatmaya gidiliyor” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara dair değerlendirmelerde bulundu.
Bilgen, yarın Adalet Komisyonu’nda görüşülmeye başlanacak olan OHAL sonrası düzenlemelerin yer aldığı teklifin OHAL’i kalıcılaştıracağına dikkat çekerek, “Kamuoyunda OHAL’in bitişi gibi tarif edilse de OHAL’in sadece süresi bitiyor ve OHAL esasen kalıcılaştırılıyor, OHAL rejimi Türkiye hukuk sistemine eklemlenmek isteniyor. Sıkıyönetimin kaldırılmasıyla övünülen bir ortamda sıkıyönetimden daha sıkı düzenlemelerin yeniden ve ucu açık olmak üzere hukuki statüye kavuşturma girişimi ile karşı karşıyayız” dedi.
‘Savcıların mağdur ettikleri ne olacak?’
Bilgen, şöyle devam etti: “15 Temmuz’un ikinci yılında iki net soru soruyoruz. Adalet Bakanı darbe ile doğrudan ilişkili yargılamalarla ilgili rakamlar veriyor. Ve 2 bin civarında temyiz aşamasında olan şahıs olduğunu söylüyor. 2 bin-2 bin 500 civarında da yargılaması devam eden kişi olduğunu söylüyor. Yani darbeyle doğrudan ilişkili 5 bin kişiden söz ediyor. Onbinlerce işinden edilmiş insanla ilgili başka bir yüzleşmeye ihtiyaç var. Bu 5 bin kişinin, o hakimlerin o savcıların mağdur ettikleri ne olacak? Tutuklanan, işinden edilen insanlar ne olacak? Görevinden alınan rektörler var, o rektörler suçluysa onların fişleyip okulundan ettiği akademisyenler öğrenciler ne olacak?”
Ekonomideki gidişata dikkat çeken Bilgen, Türkiye’nin büyük bir krizle karşı karşıya olduğunu ve piyasaları rahatlatacak işlemlerin yapılması gerektiğini kaydederek, OHAL’in şeklen kaldırılmasının bile bu rahatlamayı sağlamaya yetmeyeceğine işaret etti.
‘3 yıllık uzatmaya gidiliyor’
Meclis’e gelen OHAL sonrası düzenleme teklifinin Anayasa’ya açık aykırılıklar içerdiğine vurgu yapan Bilgen, “Türkiye personel rejimini tümüyle değiştiren ve güvencesizliği kalıcılaştıran düzenlemeler var. Bu ‘darbelerle mücadele ediyoruz’ gerekçesiyle anlatılmaz. 3 aylık uzatmaları bitiriyor, Türkiye ama bu sefer 3 yıllık bir uzatmaya gidiyor. Bu yeni süreç 16 Nisan referandumu ve 24 Haziran seçimleriyle birlikte Türkiye’de başka bir tartışmayı beraberinde getirecek; kararnamelerle neyin yapılıp yapılamayacağı tartışması” diye konuştu.
‘Ortaklaşma imkanı bulabiliriz’
Bilgen, bedelli askerlikle ilgili olarak ise “Elbette bedelli askerlikle ilgili ortaklaşma imkanı bulabiliriz, ama hangisi olursa olsun, kanunla olursa kanunla, olmadı kararnameyle, bu tartışmalar tüketilemez. Önümüzdeki hafta boyunca bu konuda değerlendirmelerimizi yapacağız. Çalışmalarımız devam ediyor. Diğer ülke örnekleriyle birlikte yapacağımız değerlendirmeleri kamuoyu ile paylaşacağız” değerlendirmesi yaptı.
Bilgen, daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. OHAL sonrası düzenlemede valiliklere geniş yetkileri ön gören düzenlemeye ilişkin görüşleri sorulan Bilgen, “OHAL’in süresi biterken seçimden önce vaat edilenle önümüze gelen arasındaki makas ortada. Ekonomi dış politika böyle gerektirdiği için seçimden önce bu konuda net mesajlar verildi. Ama önümüze gelen OHAL’de bile olmayan yetkiler veren bir düzenleme. Bir siyasetçi, bir demokratik kitle örgütü temsilcisi, bir gazeteci ya da bir akademisyen bir bölgeye çalışma, araştırma yapmak için gittiğinde vali o şehre giremez kararı alabilecek. Bu İsrail’deki bir uygulamadır. Kime, hangi bölgeye uygulanacağından bağımsız olarak, ilkesel olarak buna karşı olmalıyız” dedi.
HABER MERKEZİ