Halepçe ve Beyazıt Katliam’ları için açıklama yapan üniversite öğrencileri ve 78’liler Girişimi, insanlığa karşı işlenen suçların affedilmeyeceğini belirterek, hesap sormak için bir araya geldiklerini vurguladı
İstanbul Üniversitesi Beyazıt kampüsünde devrimci öğrencilere yapılan katliamın tarihi olan 16 Mart 1978 ile aynı zamanda binlerce Kürdün katledildiği tarih olan 16 Mart 1988’in yıl dönümü için üniversite öğrencileri ve 78’liler Girişimi açıklama yaptı.
Beyazıt Katliamı hatırlatıldı
İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde yapılan açıklamada Beyazıt Katliamı hatırlatılarak, “16 Mart 1978 günü Süleymaniye’ye gitmek üzere kampüsten çıkışa giden devrimci öğrencilerin Süleymaniye’ye açılan çıkış kapısını kullanmalarına polis engel oldu. Öğrenciler Beyazıt Meydanı’na yöneldi. Kapıdan çıkan devrimci öğrencilerin üzerine bomba atıldı ve kurşunlar yağdırıldı. Saldırı esnasında ‘Beyazıt Meydanı komünistlere mezar olacak’ sloganları atıldı.. Hukuk ve İktisat fakültelerinde okuyan 7 devrimci öğrenci; Hatice Özen, Cemil Sönmez, Baki Ekiz, Turan Ören, Abdullah Şimşek, Hamit Akıl ve Murat Kurt yaşamını yitirdi, pek çok öğrenci yaralandı” denildi.
Kirli bağlantılar saklandı
78’liler Girişimi adına açıklama yapan İsmail Ağan, açılan dava süreci hatırlatarak, saldırının olacağını bildikleri halde hiçbir güvenlik tedbiri almadıkları gibi gerçekleşmesini kolaylaştıran polis amirleri, saldırganların yakalanmasını engelleyenlerin, saldırıyı gerçekleştirenlerin kirli bağlantılarının ortaya çıkarılıp mahkemeye çağrılmalarının sağlanmadığını belirtti.
Adaletin peşindeyiz
Ağan, “Suç ilişkileri MİT’e, Emniyet’e e askere kadar uzanıyordu. Her üç kurumda mahkemeye hiçbir bilgi vermedikleri gibi bu yollu en küçük çatlığı süratle kapattılar. Soykırım, katliam, işkence gibi insanlık suçlarında zaman aşımı olamayacağı biçimindeki insanlığın hukuki müktesep hakkına rağmen ‘zaman aşımı’ ile bitirildi. 16 Mart davası bitmedi, adaletin peşindeyiz” dedi.
Ardından öğrenciler Murat Can Kaya ve Derin Kuş tarafından okunan açıklamada, Beyazıt katliamında yaşamını yitiren devrimci öğrencilerin mücadelelerinin daima devamcısı olacaklarını ve hesabının sorulacağı belirtildi.
İnsanlık suçları affedilmez
Açıklamada Halepçe Katliamı’na da değinilerek, “16 Mart’ın 1988’de Irak’ın, Halepçe’de çoluk, çocuk, kadın, genç, yaşlı demeden bölgede yaşayan Kürtleri kimyasal silahla katletmesinin 35. yılı olduğu hatırlatılan açıklamada, “Halepçe katliamı, iktidarların tarih boyu direnen halklara dönük yapılan kanlı saldırılarından biridir. Katledilen, kanı dökülen, yurtlarından edilen yüz binlerin hesabını sorma bilinciyle bir kez daha yan yana geldik. İnsanlığa karşı işlenen suçların affedilemez olduğunu buradan bir kez daha, Beyazıt’tan yineliyoruz” denildi.
Enkazların başında olanlar yine bizlerdik
Maraş merkezli depremlerde on binlerce insanın iktidarın ihmal politikaları sonucu katledildiğini, yüz binlerce insanın açlık, yoksulluk ve sokağa mahkum edildiğinin hatırlatılan açıklamada, “Baktığınız her yerde bir enkaz, her enkazın başında da üniversiteliler vardı. Sokaklarda ve meydanlarda yıkımın sorumlusu iktidardır diye haykıran yine bizlerdik” denildi.
Saray gençlerin öfkesinden korkuyor
Devletin çözüm üretmek yerine dayanışmayı engellemeye çalıştığının altı çizilen açıklama, “Gençliğin öfkesini örgütlemesinden ve deprem yaşandığı saat itibariyle örülen dayanışma pratiklerinden korkan Saray Rejimi; depremi bahane ederek ilk olarak üniversitelerin kapısını kapattı” denilerek, mücadelenin süreceği vurgulandı.
HABER MERKEZİ