Türkiye’nin birçok kentinden sağlık emekçileri insanca çalışma koşulları ve insanca yaşam için Ankara’da toplandı. ‘Emek Bizim Söz Bizim, Sağlık Hepimizin!’ diyen emekçiler Ankara’yı beyaza boyadı. Polis ‘Aysel Tuğluk’un sağlık hakkı gasp ediliyor’ dövizini alana almadı
AKP-MHP yönetiminin sağlık politikalarına karşı emeklerine, haklarına, geleceklerine, halkın sağlık ve sosyal hizmet hakkına sahip çıkmak için, insanca ücret, yıpranma payı, nitelikli eğitim için Türkiye’nin dört bir yanından sağlık emekçileri, tıp öğrencileri Ankara’ya aktı.
Sağlık emekçilerinin “Tükeniyoruz” diye başladığı, yaşamak ve yaşatmak için çağrılarla desteklediği çalışmanın sonucu olarak emekçiler geceden itibaren Ankara’da toplandı. Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık Emekçileri Sendikası gibi sağlık meslek örgütlerinin organizasyonuyla 29 Mayıs’ta Saat 12.00’a doğru emekçiler buluştukları yerlerden pankartlar açarak Anıtpark alanına yürüdü.
Beyaz önlüklerle alanla giren “Buradayız, gitmiyoruz” diyen emekçiler Ankara’yı beyaza boyadı.
Tarım Orkam Sen de pankartları, sloganları ve dövizleriyle Beyaz Miting alanına girdi.
‘OHAL-KHK rejimi değil demokratik Türkiye’
Miting şiddet ve Covid-19 pandemisinde yaşamını yitiren sağlık emekçileri anısına saygı duruşuyla başladı.
“Emek bizim söz bizim”, “Yaşamak yaşatmak istiyoruz”, “Çalışırken ölmek istemiyoruz”, “Sağlık haktır parayla satılamaz”, “Direne direne kazanacağız” gibi sloganlar atıldı.
“Yıpranıyoruz, Yıpranma Payı Hakkımızı İstiyoruz”, “Çalışma hayatımızı gasp edenlere hayır”, “Emek bizim, söz bizim Beyaz Yürüyüş”, “Emek bizim, söz bizim, sağlık hepimizin”, “Yaşamak, yaşatmak”, “Eşit, parasız, anadilde sağlık”, “OHAL-KHK rejimi değil demokratik Türkiye. İşimizi geri alacağız”, “Sağlık Bakanlığınca yayınlanan ek ödeme yönetmeliğindeki ek ödeme değil emekliliğe yansıyacak temel ücret”, “Doğa-bitki, hayvan ve insan sağlığı bir bütündür. Ayrımcılık büyük bir sağlık sorunudur”, “Yeni eko-sosyal dünyayı birlikte inşa edeceğiz, kimseyi geride bırakmadan”, “5 dakikada hasta bakılamaz”, “36 saat nöbet öldürüyor”, “Performansa hayır”, “Hekim emeğine saygı” gibi pankart ve dövizler öne çıktı.
‘Aysel Tuğluk’un sağlık hakkı gasp ediliyor’ alınmadı
Arama noktasından çok sayıda döviz geçerken, “Aysel Tuğluk’un sağlık hakkı gasp ediliyor” ve “Dikkat patojen (AKP) madde” yazılı dövizler miting alanına alınmadı. Dövizlerin fotoğraflarını çekerek kayıt altına almak isteyen avukatlara ise polisin “Şov yapmayın” demesi dikkat çekti.
Fincancı: Umudu diri tutarak kazanılabiliriz
TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı bir konuşma yaptı. Prof. Dr. Fincancı “Biz hekimler, yaşamı korumak için mücadele etmenin değerini, bu mücadelenin de tüm mücadeleler gibi ancak umudu diri tutarak kazanılabilecegini biliriz” dedi.
‘Savaşlara, adaletsizliğe, açlığa karşı yan yanayız’
Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, “Emek bizim, söz bizim” şiarıyla aylardır emeği değersizleştirenlere karşı alanlarda olduklarını belirtti. Fincancı “Bugün bir kez daha seslerimizi ve inancımızı birbirine katıyoruz. Savaşlara, adaletsizliğe, açlığa, yoksulluğa, yaşamlarımızı tüketenlere karşı, karları uğruna çarkları durdurmayanlara, işçi sınıfını yok sayanlara karşı yan yanayız” dedi.
Hayatını kaybeden sağlık emekçilerini anan Fincancı şöyle devam etti: “Bizi düşmanlaştıranlara ve kölelik koşullarını dayatanlara karşı buradayız” vurgusu yaptı. Fincancı, “Sivas’da katledilen meslektaşımız Behçet Aysan’ın dediği gibi ‘Bizim de günlerimiz olacak. Güle değecek kuşların kanadı ve kuşlar sırtlarında gül taşıyacak.’ Kardeşlerim koşar adım moraran beyazla zincirlerimizle yaralarımızla ırmakların geçilecek, fırtınaların dinecek bir yanı var.”
SES Başkanı Selma Atabey: haklarımızı alacağız!
SES Eş Genel Başkanı Selma Atabey miting alanından SES’lendi: “Bir aradayız, güçlüyüz, haklarımızı alacağız!”
İktidarın tercihini her zaman sermayeden yana kullandığını ifade eden Atabey, “Bu yüzden tüm toplumsal kesimler gibi bizler de artık geçinemiyoruz. Koruyucu sağlık hizmetlerinden daha çok tedavi edici sağlık hizmetlerinin sunulduğu, kışkırtılmış sağlık talebi yaratan bu sağlık sistemi toplumun nitelikli sağlık hizmetine ulaşma ve alma hakkını elinden almaktadır” dedi.
Sağlığa erişimin zorlaştığını ve katkı-katılım paylarıyla ekonomik krizin derinleştiği ifade eden Atabey, bu nedenlerden kaynaklı halkın cebinden giderek daha fazla para çıktığını söyledi. Atabey, “Haklarımız verilmediği taktirde iş yerlerinde sandıklar kurarak süreli ve süresiz grevleri, Sağlık bakanlığı önüne çadır kurma dahil seçenekleri oylayacağız. İş yerlerinde emekçiler neye karar verirse biz örgütler olarak mücadelemize o yönlü devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
SES öğrenci komisyonu üyesi Esma Eylem Dede, “Bizler sağlık öğrencileri olarak mücadeleyi fakülte sıralarından örmeyi ve dayanışmayı büyütmeyi hedefliyoruz” dedi. “Nitelikli, toplumsal cinsiyet eşitlikçi, parasız bilimsel, anadilinde eğitim ve sağlık hakkını savunmak” amacıyla bir araya geldiklerini belirten Dede, “Bize ‘giderlerse gitsin’ diyenler duysun; Gidecek olanlar bizler değil sizsiniz. Buradaydık, buradayız gitmiyoruz” ifadelerini kullandı.
Aile Hekimlerinin sorunları
Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS) Başkanı Can Kirişçi, birinci basamağı tek başına sırtlayan Aile Hekimliği çalışanlarının pek çok sorun, haksızlık ve hukuksuzlukla karşı karşıya kaldığına dikkat çekti. Kirişçi, “Başından beri sorunlarımızı dile getiriyor, çözüm istiyoruz. Sahadan uzak ve yapılması mümkün olmayan yeni ve gerçekçi olmayan fikirler yerine sahayı dinleyerek uygulanabilir, bilimsel ve tıbbi gereklere uygun çözümler için mücadele ediyoruz. Ne duyan var ne bakan. Çözüm yerine sorunların, angarya ve baskının, tükenmişlik ve şiddetin artmasına neden olan ceza yönetmelikleri, gestapo komisyonları çıkarıyorlar” ifadelerini kullandı.
“Sağlıkta şiddeti engellemek için etkin, caydırıcı, yasa ve önlemler istedik değişen bir şey yok” diyen Kirişçi, şunları söyledi: “Sağlıkta değişen bir şey yok, bizde de değişen bir şey yok. Taleplerimiz yerine getirilinceye kadar devam ediyoruz, susmuyoruz, korkmuyoruz, vazgeçmiyoruz.”
Ahmet Keleş’ten ek gösterge vurgusu
Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası (Tarım Orkam Sen) Genel Başkanı Ahmet Keleş, sağlık sınıfı ve sağlık alanında görev yapmalarına rağmen Sağlık Bakanlığı’nda olmadıkları gerekçesiyle sağlık çalışanlarına yapılan hiçbir iyileştirme uygulamalarından faydalandırılmadıklarını söyledi. Keleş, “Veteriner Sağlık sınıfı çalışanları olarak haklarımızı koruyan ve geliştiren adil bir ek gösterge düzenlemesi istiyoruz” çağrısı yaptı.
Mitingde konuşmalardan sonra Kardeş Türküler sahne alarak şarkılarını seslendirdi. Sağlık emekçileri danslarıyla, halaylarıyla mitingi sonlandırdı.
‘Emeğimizin karşılığını istiyoruz’
Dev-Sağlık İş adına söz alan DİSK Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin Bolat ise şunları söyledi: “Kamu hastanelerindeki sağlık işçileri olarak emeğimizin karşılığını istiyor, sağlık hizmetinde ‘biz de varız’ diyoruz. Bizler sağlık işçileri olarak yok sayılmak, görmezden gelinmek istemiyoruz. Hastanelerimizin güvenliğinde, laboratuvarlara götürülen kanlarda, sterilize edilen ameliyathanelerde, temizlenen hasta odalarında, hastalarımızın bakımında, acillere hasta taşıyan ambulansların direksiyonlarında, hastanedeki tüm cihazların teknik bakımında, hasta kayıtlarında, çekilen tomografilerde sağlık işçilerinin emeği var. Bu nedenle, sağlık emekçileri arasında çalışma barışını bozan, sağlık işçilerini yok sayan uygulamaları kabul etmiyoruz.”
KHK’yle ihraç edilen sağlıkçı Aslıhan Han ise, iktidarın 15 Temmuz askeri kalkışmayı fırsata çevirdiğini dile getirdi. Han, şunları söyledi: “İktidar hukuk sistemini adeta OHAL ve KHK ile yönetilen rejime evriltti. OHAL döneminde gece yarıları çıkarılan 32 KHK ile 134 bin 207 kişi savunma hakkı bile tanınmadan ihraç edildi. Emekçiler ölüme mahkum edildi. Yaşamını yitiren, hayatları kararan her bir kişinin vebali bu hükümetin boynundadır. Peşini asla bırakmayacağız.”
Hekimler, biyologlar, hemşireler, laborantlar…
Türk Tabipleri Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Tarım ve Orman Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası, Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası şu çağrıyı yapmıştı: “Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin tümünü oluşturan hekimler, diş hekim, eczacılar, biyologlar, hemşireler, teknikerler, laborantlar, ambulans şoförleri, tıbbi sekreterler, hizmetliler, özel güvenlikçiler, özcesi hepimiz kendi haklarımızı ve halkımızın sağlık hakkını savunmaya devam edeceğiz. Her türlü engellemelere, bezdirme çabalarına inat toplumun tüm kesimleriyle birlikte hep birlikte sağlığımız, geleceğimiz ve özlük haklarımız için Anıtpark’ta olacağız. Baskıcı ve demokrasi düşmanı herkese hakkımızı sonuna kadar savunacağımızı bir kez daha, en güçlü şekliyle göstereceğiz. Buradan tüm sağlık çalışanlarını, toplumu bir kez daha bizleri yalnız bırakmamaya; hep birlikte emeğimize ve geleceğimize sahip çıkmaya çağırıyoruz. Bu çağrı sizin için, bizim için, hepimiz için…
Çağrıcı örgütler olarak toplumu “Emek Bizim Söz Bizim, Sağlık Hepimizin” demek için 29 Mayıs tarihinde Ankara’da Anıtpark meydanında düzenleyeceğimiz Beyaz Mitingimize çağırıyoruz. Bizleri görmezden gelenlere, bizlerin emeğiyle ve geleceğimizle istediği gibi oynayabileceğini zannedenlere bundan önceki beyaz yürüyüşlerimizle, beyaz g(ö)revlerimizle verdiğimiz yanıtları, beyaz mitingimizle çok daha güçlü vereceğiz. Haklarımızı alana kadar pes etmeyeceğiz; topluma verdiğimiz nitelikli sağlık hizmeti için, emeğimizin karşılığını almak için mücadelemizi daha da büyüteceğiz.”
Türk Tabipleri Birliği ayrıca twitterdan “Haydi gel, haydi yürüyelim
Derdini al da gel, yollara düşelim
Bembeyaz bir umutsun, tarih nasıl unutsun
Haydi yürüyelim
Haydi gel; Beyaz Miting’de hep birlikte haykıralım:
#SağlıkHepimizin” paylaşımı yapmıştı.
ANKARA