Kurdistan’da en çok ziyaret edilen illerden biri olan Êlih, AKP’nin rant politikaları yüzünden beton bir kente dönüşürken, yeşilliği ile ün salan Qabilcewz (Sason) üzerinde kano yapılan sular kurudu
Selman Çiçek
Bir zamanlar Kurdistan’da en çok ziyaret edilen illerden biri olan Êlih (Batman), AKP’nin doğa düşmanı ve sermaye dostu politikaları yüzünden beton bir kente dönüştü. 12 bin yıllık Heskîf’i (Hasankeyf) baraj suyu altında bırakan çevre düşmanı politikalar şimdilerde yeşilliği ile ün salan Qabilcewz’da (Sason) üzerinde kano yapılan suları kuruttu. Dicle vadisini baraj ve HES’lerle yok eden zihniyet bu kez gözünü Êlih Çayı’na dikmiş. İlçelerinde uzun süredir AKP’li iktidarların olduğu bölgede kent merkezi ise kayyum zihniyeti ile yönetiliyor. Bu zihniyet Êlih’i bir lağım ve petrol kokan beton kent haline getirdi.
Êlih Çayı Islah Projesi
Kayyumla yönetilen Êlih Belediyesi, şehrin kanalizasyon suyunu Êlih Çayı’na bağladı. Arıtılmadan çaya dökülen lağım suları nedeniyle kötü kokular yayılıyor. Qabilcewz Çayı da lağım sularıyla kirletiliyor
2012’nin Kasım ayında start alan ıslah projesi, 34 kilometrelik alanı kapsıyor. DSİ 10. Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Batman 103. Şube Müdürlüğü kontrolünde gerçekleşen Êlih Çayı Islahı, Malabadi Köprüsü’nden başlayıp Ilısu Barajı’nın maksimum su kotuna kadar 34 kilometre boyunca karşılıklı 2 set halinde yapılıyor. Bu proje kapsamında çayın 34 kilometrelik alanı tamamen betondan bir kanal haline getirilerek doğal su göletleri, balıkların beslenme ve üreme alanları olan çay kenarındaki sazlıklar, bu alandaki bütün ekosistem yok edilecek.
Çay üzerinde OSB
Êlih Çayı üzerinde yapılması planlanan Organize Sanayi Bölgesi sebebiyle temiz içme sularına karışacak en ufak bir kirlilik Êlih’in temiz su ihtiyacını direkt etkileyerek, Êlih halkını zehirleyecek. Sel ve taşkın riskini artıracak. Bir şehrin dereleri, çayları, nehirleri o şehrin kentin doğal ve kültürel mirasıdır. Şehirleşmede doğaya öncelik vermeyen arazi kullanım kararları ve uygulamaları, o şehrin doğal yapısını değiştirerek kaybolmasına, yaşam kalitesinin düşmesine neden olacak. Êlih Çayı’nda DSİ’nin ıslah çalışmaları ve yapılması düşünülen OSB yavaş yavaş Êlih Çayı’nı betonlaştırarak açık kanallara ve sonra kapalı kanallara dönüştürecek ve çayı zehirleyecek.
Kanalizasyon çaya bağlandı
Kayyumla yönetilen Êlih Belediyesi, şehrin kanalizasyon suyunu Êlih Çayı’na bağladı. Arıtılmadan çaya dökülen lağım suları nedeniyle çevreye kötü kokular yayılıyor. Lağım suyu, yine çayda kirliliğe neden olurken, içindeki canlıların yaşamlarını tehlikeye atıyor.
Kum ocakları
Êlih Çayı üzerinde faaliyet yürüten kum ocakları, çayın ekosistemine ve endemik türlere çok büyük zararlar vermektedir. Kum ocaklarının, Êlih Çayı’nın suyunun kirlenmesinde ciddi etkileri var. Ocaklar çayın suyunda bakteri oluşturabilmektedir. Bu nedenle Êlih Çayı üzerinde çalışma yapan kum ocaklarının bertaraf edilmesi gerekmektedir.
Bir tarihin yok oluşu: Heskîf
On iki bin yıllık geçmişe sahip Heskîf, zamana direnebildi ama Ilısu Barajı’na direnemedi. Tarihi ve doğal güzellikleri ile medeniyetlerin başkenti olan Heskîf, 50 yıllık baraja kurban edildi. Beş büyük medeniyete beşiklik eden tarihi antik kent Heskîf bugün artık beton kent olarak yeni bir yerleşke. Onlarca tarihi eser taşındı, seksen beş köy boşaltıldı, yüz binlerce dönümlük birinci derecede sulu tarım arazisi yok edildi. Yüz bine yakın insan yerinden yurdundan göç ettirilerek büyük metropollerin yozlaşma kültürünün en üst seviyede olduğu kenar semtlerine göç ettirildi.
Bakanlığın açıklamasına göre baraj, 1.200 MW kurulu güçle, yıllık 4 milyar 120 milyon kilovatsaat hidroelektrik enerji üreterek ekonomiye yıllık 3 milyar lira katkı sağlıyor. Ekonomiye 3 milyar lira katkısı olduğu belirtilen bu barajın yeni yerleşim yerinin tüm evsel atıklarının baraj gölünü ve Dicle Nehri’ni kirletmemesi için yapılan arıtma tesisinin maliyetini bile karşılayamıyor. Yeni yerleşimin evsel atıkları direkt arıtmasız bir şekilde Ilısu Baraj Gölü’ne aktarılıyor.
Êlih’de doğaya zarar veren diğer barajlar; Heskîf (Veysel Eroğlu Barajı), Malabadi (Batman Barajı), Hezo (Kozluk-Garzan Barajı)
Barajın çevreye zararları
1954 yılında gündeme gelen ve 4 Ağustos 2006 tarihinde temeli atılan Ilısu Barajı ve HES projesi tarihi Heskîf’i yuttu. Ağustos 2019’da su tutulmaya başlanan barajın altı türbininden ilki 19 Mayıs 2020 tarihinde yapılan açılış töreniyle tarihi ve doğal güzellikleri ile medeniyetlerin başkenti olan Heskîf, 50 yıllık baraja resmi bir şekilde ve resmi bir törenle kurban edildi. Endemik bitki türlerini, nesli tehdit altındaki yaban yaşamını çok ciddi anlamda etkiledi. Dicle Vadisi, ekosistemi zengin bitki örtüsü ve canlı varlıklarla büyük zarara uğratıldı.
HES projesi: Zorê Vadisi
Zorê Vadisi’ne yapılması planlanan HES projesi, Amed ili Pasur ilçesi ve Êlih ili Qabilcewz (Sason) ilçesi sınırları içerisinde Dicle Havzası Zorê Çayı üzerinde yapılması planlanıyor. Metin HES projesi, yöre halkı, çevre örgütleri, siyasi partilerin ve birçok aktivistin kolektif mücadelesi sonunda Êlih İl Genel Meclisi’nin HES yapımını onaylayan kararına rağmen yargı yoluyla iptal edildi. Bu kararla büyük bir ekolojik kıyımın da şimdilik önüne geçildi.
Üzerinde kano yapılıyordu
Qabilcewz, Kercews (Gercüş) ve Hezo kırsalında sayısız dere yirmi yıl öncesine kadar yaz aylarında bile şırıl şırıl akarken, bugün kurudukları görülüyor. Qabilcewz’da 4 baraj projelendirildi. Qabilcewz ilçe merkezinden geçen Qabilcewz Çayı’na akan atık kanalizasyon suyu, ciddi çevre ve su kaynakları kirliliği oluşturuyor. Bir zamanlar üzerinde kano yarışlarının yapıldığı sular adeta yok oldu. Lağım suyunun aktığı Qabilcewz Çayı, merkez köyler olmak üzere birçok köyü etkilemektedir. Belediye çöplüğünün de Qabilcewz Çayı’na akan derenin yakınında olması nedeni ile rüzgar ve yağışlarla çöplerin Qabilcewz Çayı’na karışması sonucunda ortaya ciddi bir su kirliliği çıkmaktadır. Ayrıca lağım suyu ile dolan Qabilcewz Çayı ve çaydan sulama yapılan çilek tarlaları ve araziler de kirlilikten nasibini almaktadır. Lağım suyunun karıştığı Qabilcewz Çayı’nın kenarlarında yer alan onlarca köyde yaşayan binlerce insan içme suyunu bu çaydan karşılıyor, her gün yüzlerce insan bu çayda yüzmektedir.
Kayıp bantlı çöpçü balığı
1974’ten beri bulunamayan, en çok aranan 10 kayıp türden biri olan bantlı çöpçü balığı, Qabilcewz Çayı’nda görüldü. Leonardo Di Caprio, 7 dilde yayın yapan Mongabay Gazetesi’nin, dünyanın en çok aranan 10 balık türünden biri olduğu belirtilen bantlı çöpçü balığı’nın (Paraschistura chrysicristinae) 47 yıl aradan sonra Êlih’in Qabilcewz Çayı’nda görüldüğü haberini takipçileriyle paylaştı. Çayın bu özgünlüğüne rağmen su kirliliğinin önüne geçilecek hiçbir önlem alınmadı.
Petrol arama çalışmaları
Êlih, hava kalitesi konusunda 2022’de Türkiye’nin birinci, Avrupa’nın ikinci havası en kirli şehri oldu. Hava kirliliğinin en önemli nedeni ise Türkiye Petrol Ofisi’nin yerleşim alanlarına yakın petrol rafineleri
Êlih Qabilcewz’da petrol sondaj çalışmaları sonucu Terraş (Umurlu)) köyünün Heyder mezrasının içme suyunda yoğun bir şekilde kirlilik meydana geldi. Sondaj çalışmaları sırasında kullanılan ve zehirli olduğu söylenen su, içme suyuna karıştı. Sondajlama çalışmalarının Heybeli köyünde olurken kirlenen suyun ise bu alandan kilometrelerce uzakta bulunan Umurlu köyünde meydana gelmesi petrol arama yöntemlerinin bölgedeki tüm temiz su kaynaklarını tehdit ettiğini ortaya koydu.
Hava kirliliği
Hava kalitesi konusunda 2022 yılında Türkiye’nin birinci, Avrupa’nın ikinci havası en kirli şehri oldu. Êlih’in hava kirliliğindeki en büyük etken ise Türkiye Petrol Ofisi’nin merkezi yerleşim alanlara yakın yer alan petrol rafineleri.
Güvenlik bahanesi
Êlîh’in çok ciddi anlamda betonlaştığını söyleyen Mezopotamya Ekoloji Derneği üyesi Hüseyin Akıl, betonlaşmanın halka hiçbir ekonomik kazanç sağlamadığını, tam tersi halkın temel üretim alanlarının yok edildiğini söyledi. Yapılan betonlaşmaların rant ve güvenlik konuları üzerinde yapıldığına dikkat çeken Akıl, “Dere ve çaylarımız betonlara hapsediliyor, bunun dışında kalan dere ve çaylarımız yatakları ucuz arsa olarak görülüp imara açılarak yandaşlara peşkeş çekiliyor. Bunun en büyük örneği de Êlîh Çayı üzerinde yapılması düşünülen OSB’dir. İktidar para kazanma derdinde, hedefinde maalesef doğal kaynaklarımız var” diye konuştu.
Yıkım değil kırım
Güvenlik, savaş politikaları ve ranttan dolayı Kurdistan topraklarının hedef seçildiğinin altını çizen Akıl, “Çatışmalı süreç savaşı ve yandaşları beslemektir. Kürt coğrafyasında uzun bir süredir doğa katliamı sürüyor. Buna ekolojik kırım diyoruz biz. Dersim, Şirnex, Cudî, Sêrt ve Êlîh’de bu kırım sürüyor. Kürt coğrafyasındaki doğa katliamının iktidarın “Çöktürme Planı”nın bir parçası olduğunu ifade edebiliriz.
Kolektif bir mücadele
Ortak mücadele çağrısı yapan Akıl, son olarak şunları söyledi: “Çanakkale’deki doğa katliamının iklim üzerindeki etkisinden Êlîh nasibini alır, Êlîh’deki yapılan Hasankeyf barajının iklim üzerindeki etkisini Çanakkale nasibini almaktadır. Hepimiz aynı gemideyiz, tam da bu yüzden mücadeleyi ortaklaştırmalıyız. Kolektif bir mücadele sonucunda bu doğa katliamlarının önüne geçebiliriz.”