Meclis’te güncel gelişmelere dair basın toplantısı düzenleyen Yeşil Sol Parti Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Akbelen ve Cudi’deki orman katliamlarına değinerek, ‘Kürdistan coğrafyasında yakılan ormanların yerine karakollar, Akbelen’de de oteller inşa ediliyor’ dedi
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Meclis’te gündemlere ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Ekonomik kriz ve Merkez Bankası’ın aldığı kararlara değinerek konuşmasına başlayan Beştaş, “Merkez Bankası başkanının açıklaması iktidarın politikalarına da bir eleştiri içeriyor, mevcut politikaların enflasyonun yükselmesine sebep olduğunu söylemiş oluyor aslında. Aslında iktidar vergileri arttırdıkça biz zorda kalıyoruz, ‘biz enflasyon oranını düşüremiyoruz’ diyor” diye konuştu.
Erdoğan’ın sözlerini hatırlattı
Halkın giderek yoksullaştığını belirten Beştaş, akaryakıttan, sebze- meyveye kadar her ürüne zam geldiğini ifade ederek, “Erdoğan’ın 35 yıl önce söylediği bir sözü hatırlatmak istiyorum: ‘Ekonomide kaide alım gücüyle ölçülür’ demişti. ‘Sadece akaryakıttaki fiyat tabelasına bakarak bizim ülkemiz ucuzdur kimse demesin’ demişti. Sanırım Mehmet Şimşek, Erdoğan’ın bu eski söylemlerini bilmiyor. Çünkü kendisi hala akaryakıtta Avrupa’nın en ucuz ülkesi olduğumuz yalanıyla milleti yanıltmaya çalışıyor” diyerek bu zamları kabul etmeyeceklerini söyledi.
Kahvaltılık dahi alınamıyor
Beştaş, Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında en yüksek enflasyona sahip ülke olduğunu ve tarım ülkesi Türkiye’nin başarılmayan bir şeyi başardığını ve dışardan ithal etmeye başladığını ifade etti. Türkiye’de yoksul yurttaşların oranının yüzde 70’lerde olduğunu söyleyen Beştaş, yurttaşların kahvaltılık dahi alamadıklarını belirtti. Beştaş, aynı şekilde artan kiralar yüzünden barınma sorunun da en temel sorunlardan biri olduğunu söyledi.
15 milyon emekçi açlıkla boğuşuyor
İlaç fiyatlarında yaşanan zamlara tepki gösteren Beştaş, ilaçlara en az yüzde 30 oranında zam yapıldığını, insanların artık ilaçları zamsız şekilde bile alamadıklarını söyledi. Beştaş, emeklilerin durumunun dair ise emeklilerin gittikçe vahim hale geldiğini, 15 milyon emekçinin açlık ile boğuştuğunu kaydetti.
DEDAŞ kayıp haramları halka yansıtıyor
DEDAŞ’ın kayıp olarak gördüğü harcamaları elektrik faturalarına yansıtarak yurttaşlara ödettiğini aktaran Beştaş, “Elektrik faturaları 3 bin, 5 bin, 7 bin TL arasında geliyor. Bu konuda bir kişinin elektrik borcu yüzünden bütün köyün ya da mahallenin elektrikleri kesiliyor. İşte saray usulü yönetimin başka bir yansıması. ‘Şirket gibi yönetmeli’ demişlerdi, şimdi sarayı da, şirketi de halkı eziyor” diye belirtti.
Eylemler büyüyecek
DEDAŞ’ı yüksek faturalar yüzünden protesto eden çiftçileri hatırlatan Beştaş, “Düşünsenize iktidar 21’inci yüzyılda çiftçisine elektrik; köylüsüne su veremiyor. Bunu protesto edenler de tutuklanıyor. Derdi ne? Protestoların önünü kesmek! Kesemeyeceksiniz bu protestoları! Bu sivil itaatsizlikler adım adım büyüyecek ve altınızdaki koltuklar kaymaya devam edecek” dedi.
Tek dertleri zenginleri zengin etmek
Beştaş, Akbelen ormanlarında yaşanan direnişe de değinerek şunları dedi:
“Türkiye’de 1-21 Temmuz arasındaki 20 günlük sürede 295 orman yangınında 3 bin 160 hektar alan zarar görmüş. Çanakkale, Manisa, Balıkesir, Kütahya’dan yangın haberleri gelirken Antalya’da yangın hala kontrol altına alınamadı. Diyarbakır’da son 6 ayda 25 orman yangını oldu. Tedbir almıyorlar, ranta çevirmek için hiç vakit kaybetmiyorlar. Ne yapıyorlar? Ormanları imara açıyor, maden sahası ilan ediyor ve şirketlere pazarlanıyor. Kürdistan coğrafyasında yakılan ve yanan ormanların yerine karakollar inşa ediliyor, batıda ise mesela Akbelen’de de oteller inşa ediliyor. Tek bir dertleri var, daha çok kazanç daha çok sermaye ve zenginleri daha çok zengin etmek; onun dışında gözleri hiçbir şey görmüyor.
‘Cudi’deki yangın savaş politikalarının sonucu’
Birkaç gündür Cudi’de ormanlar yanıyor ama Cudi’deki orman yangınları sadece iklim kriziyle bağlantılı değildir. Kürt sorununda savaş politikalarının sonucudur. Kalekol inşaatları da o yakılan ormanların yerine dikiliyor ve oralardan da rant sağlanıyor. Aslında her ikisinde de yine rant gerçekliği var, iktidarının devamını sağlama iradesi var. Savaş da bir rant aracı oldu. Sermayedarlar kalekol inşaatlarından büyük paralar kazanıyorlar, ama aynı zamanda Kürtlerin, Kürt halkının yaşam alanları da yerle bir ediliyor. Rant, savaş ve talan düzeni kol kola yürüyor. Biz Cudi’deki ormanları da, Akbelen’deki ormanları da savunmaya devam edeceğiz.”
Aile Bakanı’na çağrı
Nafaka konusunda dair de değerlendirmelerde bulunan Beştaş, “Kadınların yaşadığı binlerce sorunu tartışmayan Aile Bakanı, çıkmış ‘nafaka konusunda düzenleme yapacağım’ diyor. Yok efendim erkekler mağdur oluyormuş. Süresiz nafaka ödemeye mecbur bırakılıyorlarmış. Ne kadar cahilce! Büyük bir cehalet diyeceğim, ama sözümü geri alıyorum. Bu cehalet değil, bilinçli bir tercih. Bu, erkek iktidarın yanında olmak, erkekliği savunmaktır. Bir kadına bunu söylemekten büyük bir rahatsızlık duyuyorum” dedi.
Aile Bakanı’na çağrıda bulunan Beştaş, “sizin göreviniz erkekleri korumak değil, erkek egemen sistemin bekçiliğini yapmak değildir. Sizin göreviniz milyonlarca kadının, bu toplumun yarısı olan bizlerin yaşadıkları sorunlara, sıkıntılara, cinayetlere karşı tutum almaktır” dedi.
ANKARA