Geçen ay yayınlanan bir kitabı sizlere tanıtmak istiyorum. Kitabın adı: Ben “Dinebereday” Değilim… Sidar Yayınları’ndan çıkan bu kitabın yazarı Mehmet Serhat Polatsoy
Geçen ay yayınlanan bir kitabı sizlere tanıtmak istiyorum. Kitabın adı: Ben “Dinebereday” Değilim… Sidar Yayınları’ndan çıkan bu kitabın yazarı Mehmet Serhat Polatsoy. Tanıtıma kitabın yazarından başlamakta yarar var: Mehmet Serhat Polatsoy, 1980 yılının 15 Haziran günü, Urfa’nın Suruç ilçesinde doğdu. Sol görüşlü babasının sık sık sürgün edilmesi nedeniyle birçok yerde yaşadı. İlk, ortaokuldan sonra lise ikinci sınıfa kadar Diyarbakır’da okuyan Polatsoy, liseyi Urfa’da bitirdi. 1997 yılından bu yana da Sosyoloji öğrencisi. Özgürlük Hareketi ile 1994 yılında HADEP ile tanıştı. 1995 yılının Mart ayında, yani 14.5 yaşında gözaltına alındı. Bir hafta süren gözaltı sonrasında DGM’de üç yıl boyunca 12.5 yıl hapis cezası istemiyle yargılandı ve dava sonunda beraat etti. En sonunda HDP’de aktif görev aldıktan sonra komplolarla gözaltına alındı. İşkence görüp tutuklandı.
İşte bu “Ben Dinebereday Değilim” kitabı Mehmet Serhat Polatsoy’un son yıllarda yaşadıklarını anlatıyor. Polatsoy, yargılanırken uzun süren bir tutukluluk sonrasında cezaevinden çıktıktan sonra başına gelenleri anlattığı bu kitabı kaleme aldı ve okumam için bana gönderdi. Serhat ile tanışıklığımız, gazetemize yayınlanmak üzere gönderdiği yazılar vesilesiyle çok önceki yıllara dayanıyordu. Bize gönderdiği yazıları üzerine yaptığımız değerlendirme tartışmalarına binaen bu eseri üzerine fikrimi sormuştu. Bu kitabı okuduktan sonra, bu çalışmayı redakte edebileceğimi ancak bunun yayınlanması konusunda yardımcı olamayacağımı söyledim. Kendi kitaplarımı yayınlatacak yayınevi bulmakta, hatta bulduğum yayınevlerinin kitaplarımın yeni baskılarını yayınlamakta nazlandığı bir dönemde, bunu başaramayacağımı düşündüğüm için böyle demiştim.
Nitekim Mehmet Serhat Polatsoy, haklı olarak kurban olarak seçildiği komployu, uğradığı işkenceleri ve ailesinden uzak kaldığı hapishane günlerini kamuoyuna anlatmak için kaleme aldığı bu kitabı yayınlatmak için kimi yayınevlerine başvurdu ama çoğundan olumlu cevap alamadı; hatta kimileri cevap bile vermedi. Sonunda kitabını yayınlamaya karar veren Sidar Yayınları, yeni ama kitabı yayınlanmak istenmeyen yazar ve şairler için samimi bir liman olarak görünüyor. Sidar Yayınları’nı bilmeyenler için biraz tanıtmakta yarar var.
Sidar Yayınları
Yayınevi kuruluş gerekçesini şöyle açıklıyor: “Şiire ve edebiyata gönül vermiş yazarlara yeni dünyaların kapılarını aralamak için uzun bir yola çıktık. Amacımız, kitap yazıp da yayınlatamayanlara, aylarca, hatta yıllarca yayınevleri kapılarını aşındırıp da, olumlu ya da olumsuz bir yanıt dahi alamayanlara ve bir biçimde yayınlattıkları kitapları okuyuculara ulaştıramayanlara, tanıtamayanlara profesyonel destek sağlayıp, yürüyecekleri uzun ve meşakkatli yolda onlara yol arkadaşlığı yapmaktır. Bin bir emekle hazırladığınız dosyalarınızı; Cemal Babaoğlu’nun editörlüğünde, uzun yıllar ülkenin tanınmış yayınevinde, öykü ve roman redaktörlüğü yapan Abdullah Yılmaz ile mizanpaj-kapak tasarımcılardan oluşturduğumuz profesyonel bir ekibin çalışmasıyla; eksiksiz, hatasız ve mükemmel kitapları okuyucusuna kavuşturacağımızın sözünü veriyoruz.”
Polatsoy’un tek başına “Ben Dinebereday Değilim” kitabı, bir Kürt yurtseverin, bir HDP üyesinin başına getirilenler olarak değil, aynı zamanda Suruç, Ankara Gar katliamının arka planında kurgulanan komplonun öğrenilmesi bakımından tarihe ışık tutan bir eser niteliğinde. Kitaplığınızda, okuma planınızda olmasında yarar var. Bu yüzden, Sidar Yayınları’na da büyük bir teşekkür borçluyuz.